Fırat Üniversitesi Genel
Sekreteri Gazi Özcan bir şiirinde;
Doğunun muhteşem incisisin sen
Tüy gibi yumuşak sende olan ten.
Köprün yapılacak ilerlemiş fen,
O zaman zevkine doyulmaz Pertek…
Diyerek Pertek’in doyumsuzluğunu
ancak bir köprüye de acil ihtiyacını dile getirmiş
üstadımız.
Bizde bu gün Manas yayıncılığın
organize ettiği bir kültür etkinliği sebebiyle Elazığ
Belediyesinin tahsis ettiği otobüsle Feribot iskelesine,
oradan da Feribotla köprüsü olmayan Pertek’e geçiyoruz.
Elazığ Valiliği, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü ve Elazığ
Belediyesinin destek ve himayeleri ile Pertek ilçemizin
yetiştirdiği muhterem insan Av. Doğan Özdal’ın uzun bir
uğraşı sonucu hazırladığı ve Manas Yayıncılık tarafından
yayımlanan “Güzellikler taçlanır hatıralarla” adlı Pertek
Camii Kebir mahallesini ve bu mahalle halkını tanıtan
eserinin tanıtımı için doğunun incisi Pertek’teyiz.
Zevkine doyum olmayan bir kara ve
nehir yolculuğumuzun ilk durağı Pertek Kaymakamlığı idi.
Pertek’in genç ve dinamik kaymakamı Harun Öksüz’ün makamında
30–40 kişilik bir gurupla çaylarımızı yudumluyor, Pertek ve
Sayın Özdal’ın eseri hakkında bilgi alış verişinde
bulunuyorduk.
Üniversitemizden Prof Dr. Beşir
Aşan, Genel Sekreter Gazi Özcan, Öğretim Üyesi Recep Bağcı,
Em. Öğretim üyesi Naci Onur, Kültür Müdürümüz Tahsin Öztürk,
Musiki konservatuarı Müdürü Fethi Ahmet Deniz yazar ve şair
kardeşlerimizden R.Mithat Yılmaz, Günerkan Aydoğmuş, Lütfi
Parlak, Muammer Aksoy, Bedrettin Keleştimur, Şener Bulut,
Hadi Önal, Tuncer Sönmez, Zekeriyya Bican, Hüseyin Poyraz ve
diğer davetlilerden bazıları bu cennet ilçeyi ilk defa
görüyorlardı.
Kaymakamlıktan ayrıldıktan sonra
ilçenin genç ve çalışkan belediye başkanı Av. Kenan Çetin’i
makamında ziyaret ediyoruz. Burada da Sayın Başkan’dan
Pertek hakkında önemli bilgiler alıyoruz. Daha sonra hep
birlikte Pertek’i geziyoruz. Şairin dediği gibi hep bir
ağızdan “İnan ki Cennet’ten güzelsin Pertek” demek geliyor
içimizden. Çünkü karşımızda bir doğa harikasının yanında
modern ve ter temiz bir ilçe görüyorduk.
Ya misafirperverlikleri? O da bir
başka güzellikti. Güzel ülkemin güzel insanları bu akşam
bizlere misafirperverliklerini sergilemek için adeta
yarışıyorlardı.
Akşam güneşi nazlı nazlı dağların
arkasına süzüldüğünde baraj gölünde oluşan mehtabı
seyrederken belediye tesislerinde akşam yemeğini yiyorduk.
Manzara harikuladeydi, Yemek oldukça nefis, ortam bir
güzellikler yumağı idi. Bu kadar güzellik ancak Cennet’te
olur diye düşünmekten de kendimizi alamıyorduk.
Pertek Festivali
Avukat Doğan Özdal’ın baba evi
olan Köse dayının bahçesinde hasavana silkelenen taze
dutları avuçladığımızda TRT’den Metin Çöteli ile Fırat TV’
den Ahmet kardeşimiz bu anı kameralarıyla kayda alıyorlardı.
Zira böyle bir anı yakalamak insan ömründe nadir olan
görüntülerdi.
Nihayet beklenen an gelmiş
kaymakamlığın dizayn ettiği Atatürk Anıtının bulunduğu
alanda lambalar yandığında Elazığ Musiki konservatuarı ses
ve saz sanatçıları yerlerini almışlardı. Sevgili kardeşimiz
Ömer Faruk Er’in nefis sunumu ile bu akşam Pertek’te bir
festival başladı. Bir ilçenin değil de büyük bir şehrin
büyük masraflarla yapabileceği bir büyük müzik ve eğlence
şöleni yapılıyordu. Doyumsuz bir müzik eşliğinde sahneye
çıkan Halk Müziği sanatçıları Osman Bulut ve gelecek vaat
eden Emrah Uysal’ın seslendirdiği biri birinden güzel
eserler eşliğinde Petek’liler Elazığlılarla kol kola
halaylar çekiyor, oyunlar oynuyorlardı. Zaten Pertek her ne
kadar Tunceli iline bağlı bir ilçe ise de Pertek ve
Elazığlılar et ve tırnak gibiydiler. İşte bu gün bu ölümsüz
birliktelik el ele kol kola gönül gönüle yeniden
sergileniyordu.
Bu gün burada kırk senelik
dostluğu ile onur duyduğumuz kadim dost Doğan Özdal’la ilk
tanıştığımız yetmişli yıllardaki umut dolu, sevgi dolu
gençliğimizi yeniden yaşıyor gibiydik. Kendisini bir kere
daha bağrımıza basmakla bahtiyardık, mutluyduk. Zaten bu
akşam gökten sanki mutluluk yağıyordu Pertek mutluydu,
Pertekliler mutluydu bizler mutluyduk.
Bu güzelim coğrafyanın cennet
ilçesinde doyumsuz bir gecenin yarısına yaklaşmıştık ayrılma
saatimiz gelmişti. Gönlümüzün derinliklerinde yer verdiğimiz
Perteklilere veda ederken gözlerimizin nemlendiğini
hissediyorduk.
Otobüsümüz ve özel araçlarımız
Pertek Feribotuna girdiğine karada yüreğimizi bırakmıştık.
Allaha ısmarladık Pertek, hoşça kal Pertekliler diyorduk.