(Bu yazı,
Pertek Kaymakamlığı, Pertek Belediye Başkanlığı, Elazığ
Musiki Konservatuarı ile MANAS yayıncılığın işbirliği ile
gerçekleştirilen Av. Doğan Özdal’ın; “—Güzellikler Taçlanır
Hatıralarla Pertek-Camii Kebir Mahallesi” isimli eserin
tanıtım programının MANAS Yayıncılık adına yapılan açış
konuşmasıdır)
“Bizlere bakıp
nazlansan da sen/ Ağıtlar yakıp sızlansan da sen/ Bir sevgi
selisin ne yapsan da sen;/ Yüreklerdeki yerin ayrı bir
başka” diyerek buraya kadar koşarak geldik!.. Bizleri bir
araya getirmeye vesile olan bu müstesna eseri sadece,
Pertek İlçemizin bir mahallesinin, ‘—soy ağacı’ olarak
düşünmeyiniz! ‘—cennetten bir köşe’ olarak nitelendirilen;
tabiatın harikulade güzelliklerini üzerinde toplayan bir
şirin Anadolu İlçesinin aynı güzellikteki mütevazı yüzünü
bizlere aksettirmesi bakımından da oldukça önemlidir.
Nasıl
ki, Fırat’ı sade bir nehir olarak değil de; tarihe ışık
tutan ve de tarihi ilk medeniyetlerin havzası olarak
nitelendiriyorsak; Pertek’i de, lisanı hal ile bu soylu ve
asil medeniyetin bu coğrafyaya önemli bir iz düşümü olarak
değerlendirmeliyiz.
Şurada, şu güzel
ortamda, Elazığ’dan koşarak bizlerle birlikte gelen
kültürün, sanatın ve edebiyatın zirvesindeki insanların
huzurunda bu değerlendirmeyi sizlerle birlikte yaparken
şüphesiz ki; birleyen, derleyen, toparlayan kaynaştıran ve
kendi içerisinde uzlaştıran bir ruhla gönül tellerini
olasıya titretmeliyiz!
Pertek, Harput gibi bu coğrafyanın ‘—açık hava müzesi’
özelliğine sahiptir. İç içe bir ahenk oluşturan eserlerle,
‘—bin yıllık tarihimizi’ soluklanır ve onlarla
nefesleniriz! Keban Barajı’yla bir derya haline dönüşen
Fırat’ın suları; Pertek’in tarihi Kal’asını, Kale Mescidini
ve köprüsünü bir anda yutuyordu! Bugün bizlerinde yakınan
şahit olduğu 33 yıllık bir kavga vardır; ‘—Pertek
Köprüsü’nün onur kavgası! O kavganızı burada bir vesile ile
yürekten desteklediğimizi de belirtmek isterim. Öyle ki, bu
muhteşem Pertek Köprü Projesi hükümetlerin proğramına
alınarak, Pertek İlçemize kazandırıldığını düşünelim;
Türkiye’nin Kuzey ile Güneyini birbirine yaklaştıracak,
bölgesinde Turizmi yeşertecek tarihi öneki kadar stratejik
bir köprü olacaktır!..
Pertek’in, ‘—ak saçlı sevdalı delikanlısı’ Av. Doğan Özdal
sizlere öyle bir eser hazırladı ki, “—Güzellikler Taçlanır
Hatıralarla Pertek-Camii Kebir Mahallesi” ismiyle nesiller
boyu yâd edilecek bu eserde, ‘—tarihi bir iklimi bütün
dönemleri ve önemli yüzleri ile birlikte yaşama’ fırsatını
yakalıyoruz.
Mahal
kavramı bizlere hiçbir zaman, ‘—muhal’ olmamış; ecdat
hatıraları ile içini doldurduğumuz özge bir kavramdır! Öyle
ki, özünde ismi ile müsemma, ‘—yerlilik’ vardır!
Bizim
dilimizde, irfanımızda, tarihimizde, hukukumuzda; dinin,
aklın ve örfün birlikte ördüğü belirli bir kimlik vardır. O
kimliğin bütününe bütün adabıyla ve de edebiyle; ‘—mahalle
kültürü’ diyoruz. Pertek, bir elin beş parmağı misali aynı
hayati rolü oynayan beş mahalleden meydana gelmiştir!
Kaledibi Mahallesinden sonra; Soğukpınar, İstiklâl,
Camiikebir ve Derebaşı mahalleleri; bir hilal gibi/veya bir
ay gibi masmavi sulara bir salıncak gibi süzülerek gönül
gözyaşlarını bizlerle birlikte döktüğünü görüyoruz.
Mahalleli, ‘—bir çorap örgüsü’ misali kendi içinde, kendi
renk tonlarıyla dokunmuş; kendi güzel hasletleriyle bu
milletin tarihi kimliğinden süzülmüş; onlarca ailenin
meydana getirdiği, ‘nesillerin ruhlarını taşıyan’ tefekkür
haneleri olduğu kadar da; asil ve soylu yüreklerin ve
gönüllerin de omuz omuza verdiği bir ahenk fotoğrafıdır!..
Bizim
inancımız ne diyor; ‘—komşusu aç iken tok yatan benden
değildir’ Bu müthiş hadiste, gönülleri yıkanan Anadolu’nun
saf insanı öyle asil bir ruha sahiptir ki; belki şimdi biraz
da özleminde olduğumuz o ruhu, Av, Doğan Özdal
dillendiriyor.
‘—İmece’ diye hassas bir terazi ve o terazinin ibresi ile
dimdik ayakta duran mahallelinin sımsıcak yüzü bizlere
anlatılıyor, bu eserde!
“—Ben
olmasın!/Al yanakta ben olmasın/Sen var iken, biz var iken;/
Her sözün başı, ben olmasın” Benlikten sıyrılan bir ruh
haleti içerisinde; birbirinin müşkülüne, hastasına,
cenazesine koşarak acılarını paylaşan asil bir tavır nerede
vardır? Aynı şekilde; sevinçlerinde, derneklerinde,
düğünlerinde birlikte olan tarifi imkânsız bir hasret
fotoğrafını bu coğrafya insanından başka kimler çizebilir
ki?
Pertek
İlçemizin yürekli kaymakamı Harun Öksüz Beyefendinin
gayretleriyle; Pertek Belediye Başkanlığı, Elazığ Musiki
Konservatuarı Derneği ile MANAS Yayıncılığın el ele vererek;
Av. Doğan Özdal Beyefendinin yüreğinin bir parçası olan
eserin böylesine nezih bir toplantı ile tarih ile birlikte
nesilleri buluşturması oldukça anlamlıdır.
Şüphesiz ki, bu eserle tarihin derinliklerine birlikte
gideceğiz. Bu milletin ne kadar âlicenap bir ruh haleti
içerisinde; insana, eşyaya, çevreye ve kendi sokağına/veya
mahallesine sevdalanırcasına sahiplendiğini bir daha anlamlı
derslerle birlikte yaşayacağız!
Aile
bağları kadar, ‘—güçlü ve kutsal’ olarak günümüz kültürünü
de etkileyen komşu/veya mahalleli haklarının sağlıklı bir
toplum dokusu için hassasiyetini yazarın ibret dolu
satırlarında okuma fırsatını bulacağız.
Bu
güzel eserin nezih satırlarıyla, bizleri çocukluk
yıllarında yaşadığımız o güzel hatıralara taşıma fırsatını
kazandıran Sn. Avukat Doğan Özdal’ı bir daha tebrik ediyor;
sağlık, mutluluk ve esenliklerle dolu bir hayat diliyorum.