Bir yazımızın
başına, ‘—Pertek’te Bir Gün’ dedik! Bugün siz okurlarımla
bazı güzel anılarımızı paylaşmak istiyorum. Bu hatıralarla
birlikte, ‘—birlikte tarihe yolculuk’ yapalım!
Tarih
denince ilk aklımıza neler gelmiyor ki; ecdat hatıraları! O
hatıraların tatlı izleri! Harput, bu şehir ve bu coğrafya
insanı için o kadar büyük bir kazanç ki; ‘—açık hava müzesi’
olarak da yorumlanan Harput’a her adım attığımızda şüphesiz
ki, ‘—bin yıllık tarihi soluklarız’
O
coşku dolu yürekle, ‘—bir kartal gibi süzülüyoruz’ Harput’un
ötesine doğru… Avukat Doğan Özdal ile birlikte; Şener Bulut,
Fethi Ahmet Deniz’le arabamızla cennet misaline benzeyen
tabiatın yeşil örtüsü üzerinde arabamız yol alıyor!
Gözlerinizin bir anda bütün yorgunluğunu üzerinizden
atıyorsunuz!
Pertek
İlçesi, Elâzığ’a 26 km uzaklıkta! Bu uzaklığı sizlere,
‘—ırak yapan’ sebeplerin başında şüphesiz ki, 1974 yılından
itibaren hizmete giren Keban Baraj’ının; bir derya halinde
araya girmesi oluyor! Bir anda; ne Pertek’in tarihi kalesi,
ne kale mescidi ve ne de köprüsü kalıyor!
Evet!
Elâzığ’a, 20 km mesafede bulunan Barajlar Ala Balık
Tesislerinde bir mola veriyoruz! Hem dinlenmek ve hem de,
‘—sohbet’ molası!.. Gözlerimizin önünde, ama bir türlü gelme
fırsatını bulamadığımız, ‘—turistik bir tesis’ Tarihe açılan
bir yol üzerindesiniz; Fırat’ın tatlı esintisi ile
ferahlıyorsunuz. Pertek Kalesi hemen önünüzde, omurgasını
sular kelepçelemiş gibi bir hava hissine kapılıyorsunuz! Bir
yanda ise, Karataş Kayalığı türküsü ile koyu bir hatıranın
ilk açılan avlusu gibi!
Avukat
Doğan Bey, Singeç Köprüsünden söz ediyorlar! Atatürk’ün
açtığı o meşhur köprüden… Singeç; ‘—sığınmaktan’ geliyor!
Bu ara
yanımıza, Baranlar Turistik Tesisini çalıştıran Özkan Özkara
geliyorlar. Özkan Bey diyoruz, ‘—Pertek İlçesini Elâzığ’a
bağlandığını düşününüz, işiniz nasıl olur’ Özkan Bey,
‘—buraların çehresi değişir’ Sözüne şöyle devam ediyor,
‘—aslına bakarsanız, Pertek’li ticari anlamda Elâzığ’a
bağlı’ çok doğru ve yerinde bir ifade!
Bildiğimiz kadarıyla, Elâzığ’da; Pertekliler Vakfı var! Bir
ara gayet faldılar. Köprü meselesini Elâzığ’ın gündeminden
Türkiye’nin gündemine taşımışlardı. Bizler, Elâzığ’da,
Ekonomi Kurultayının çalışmalarını yaptığımızda bu
arkadaşlarımızda, Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp’ı bu vesile ile
getirmişlerdi! Yazımızın başında, ‘—tarihe yolculuk’ dedik!
Pertek Köprüsü haddizatında bu günlerin ‘—sıcak ikliminde’
Türkiye’nin gündemine taşınmalıdır. Getirecekleri ile
birlikte… Bu köprü ile birlikte; Karadeniz Yolu açılacaktır!
Bu köprü ile birlikte, Turizm bölgemizde kanatlanacaktır!
Pertek, birçok şairimizin şiirine de konuk olmuş olan; ‘—Süpürgeç
Dağı’nın eteklerine yaslanmış bir ay gibi! Ayın içine mahzun
bir edayla sokulmuş olan Aşağı Dağ ise yıldız gibidir!’
Baranlar Turistik Tesislerinden Pertek’e doğru yola
çıkıyoruz… Beş, bilemediniz on dakika sonra, iskeledeyiz!
Onlarca arabayı alabilecek kapasitede, Pertek Belediyesinin
Araba Vapuruyla yolumuza devam ediyoruz!
Pertek
için, ‘—bir ay parçası’ dedik! O ay parçasının sol
yakasından; Karadibi Mahallesinden, ‘—yeşil Pertek’e
arabamızla giriyoruz! Av. Doğan Özdal Bey bizlere; Pertek,
beş mahalleden meydana gelmiştir diyorlar… Karadibi
Mahallesinden sonra; Soğukpınar, İstiklâl, Camiikebir ve
Derebaşı mahalleleri; bir hilal gibi/veya bir ay gibi
masmavi sulara bir salıncak gibi yayılıyor!
Keban
Baraj’ının yapıldığı yıllarda; tarihi Sungur Bey Camii ile
Çelebi Ağa Camii büyük bir itina ile, ‘—yapı taşları
numaralanarak’ Pertek İlçesine taşınıyor. Bu bile tarihi bir
hizmet olarak algılanmalıdır.
Arkadaşlarımızla ilk ziyaretimiz, Pertek Belediye Başkanı
Kenan Çetin’e oluyor. Sonrasında, Sn Çetin İle birlikte İlçe
Kaymakamı, Harun Öksüz’ü makamlarında ziyaret ediyoruz. İlçe
ve çalışmaları hakkında teferruatlı bilgiler alıyoruz.
Ve
bizim kadim dostumuz, ‘—yol arkadaşımız’ Pertek İlçesinin de
bir bakıma, ‘—canlı tarihi’ olarak nitelendirebileceğimiz
Emekli Avukat Doğan Özdal’ın basıma hazırladığı,
“—Güzellikler Taçlanır Hatıralarla Pertek- Camii Kebir
Mahallesi” isimli eserinden söz ediyoruz. Bu eserde,
‘—Camii-Kebir Mahallesi’nin 1950’li, 1960’lı yıllara bütün
çıplaklığı ile gözlerinizin önüne taşınıyor. Fazıl Hüsnü
Dağlarca’nın bir şirin şiiri bütün parıltıları ile sanki bu
mahallenin üzerinde esiyordu; “—Çıkamaz çocukluğundan
dışarı/kimse. / Oynayamaz bundandır./Kara toprakla binlerce
yıl.// Çıkamaz çocukluğundan dışarı/Kimse./Bundandır
sevmemiz/kiraz ağaçlarını.//Çıkamaz çocukluğundan
dışarı/Kimse./ Kardeşliğimiz bundandır/ Mavi sularla
binlerce yıl.// Çıkamaz çocukluğundan dışarı/ Kimse/
Bundandır inanmamamız/ Kocaman bombalara.”
Pertek, her bakımdan bakımlı bir ilçe! Yeşilin bütün tonları
doyumsuz bir şekilde; gönlünüzde bahar güllerinin açmasına
vesile oluyor! Adım başına, büyük bir coşkuyla akan
pınarlar, çeşmeler sizlere bir farklı huşu veriyor!
Pertek’li, genelde Türkiye’nin en fazla okuyan bir
beldemizdir. Aşık Veysel ne diyorlar; “—İnsan bir deryadır,
ilimle mahir/ İlimsiz insanın şöhreti zahir/ Cahilden iyilik
beklenmez ahir/ İşleği ameli hali yalandır”
Tarihin bir derya/veya bir cennet köşesi, Pertek’ten güzel
haberlerle dönüyoruz! Öyle ki, Haziran ayının üçüncü
haftasında, Avukat dostumuz Doğan Özdal’ın, Pertek için
hazırlamış bulunduğu kitabın tanıtım programını birlikte
yapacağız. Bu programla birlikte, tarihe birlikte yolculuk
yapacağız. Ecdat hatıraları bir bakıma, bu gecede dile
gelecek; bizlerle söyleşecek.