“Medeniyet
şahikasının merdiveni, san’attır.” Diyen büyük önder Mustafa
Kemal Atatürk’ün veciz bir ifadesiyle kültürümüze neşter
olmak istiyorum.
Elazığ hem
Türkiye’nin doğu kapısı, hem de batıya açılan kültür
koridorudur. Bir bakıma, Doğu-Batı sentez penceresidir.1964
yıllarından itibaren “FIRAT” mefküresi ile yola çıkan
Elazığlı kültür elçileri, hem siyaseten, hem ictimaten,
hemde sosyal adamlarını kültürel hayata bağlama ve onlardan
istifade etme adına “Fırat”dergisi çatısı altında topladı.
Keban barajı, Fırat üniversitesi gibi iki dev yatırımın alt
yapısı sayılabilecek çalışmalarını başlattılar. Teklif ve
temenniler, kalem erbabları tarafından isabetli bir ısrara
dönüştürüldüğünde hizmetlerin gerçekleşmeleri kaçınılmaz
oluyor adeta…
“Fırat”
Türkiye’nin önemli nehirlerinden biridir. Azgınlığını
dizginlemek, başıboşluğunu almak gerek… Onu baş göz etmek
teli ile duvağı ile gelin etmek gerek… Keban barajı ile ona
gem vuruyor, Elazığ toprakları ile onu kucaklaştırıp
buluşturuyoruz, sonra Türkiye’ye hayırlı evlatlar olarak
enerji veriyor, elektrik veriyor. Adına bir üniversite
açılıyor Fırat’ın… Bilimin karanlığında kalan gizli
hazineler damarları, ilim klavuzları tarafından aydınlığa
çıkarılıyor. Medeniyet ufuklarında kültür bulutları oluşmaya
başlıyor. Rahmet olup Elazığ’ın kuzovasına, sunovasına ve
dahası Elazığ insanının kafasına yağıyor. Elazığ böylelikle
kültürel değerlere, manevi değerlere, milli bir duruş ve
şahsiyete kavuşmuş oluyor. Sivil toplum örgütleri, böyle bir
çanakta kültür solumaya başlıyorlar. Fırat havzası
gazeteciler cemiyeti, Elazığ Musiki Konservatuvarı, Eftud ve
daha nice birimler Elazığ kültürüne hizmet ediyor. Dedim ya
BULUT’lar hep filizlenmeyi körükler.
Bereketin ve
hayrın temsilcisidir. Medeniyet denilen mevhum’un
açılımıdır.” Medeni olmayan insanlar, medeni olanların
ayakları altında kalmaya mazurdurlar” işte bulutların
temsilcisi Şener Bulut Elazığ’da böyle bir misyonun
temsilcisi… MANAS denilen kültür yuvasının hadimi, hamisi,
sahibi ve emktarıdır. Geçen hafta ilimiz kültürel sarsıntı
geçirdi adeta… Sarsıntı dedim olumsuz değil, gelişmeye,
tekamük açık bir sarsıntı… Kültür bakanlığımızın müsteşarı
donanımı ile bizleri ihya eden Sayın MUSTAFA İSEN Bey
şehrimizdeydi. MANAS yayıncılığına ait on iki kitap’ın
tanıtımı vardı. Azerbaycan yazarlar birliği başkan
yardımcısı Sayın Ali AKBAŞ Bey şehrimizdeydi.
Elazığ, Hazar şiir
akşamlarıyla, E.M.K nın etkinlikleriyle son olarak MANAS ‘ın
ciddi kültürel refleksleriyle bir medeniyet şehri olmayı
çoktan hak etmişti. Manas bir dizi programa Elazığ
valiliğinin himayelerinde, Belediye başkanlığımızın ve
Sanayi ve Ticaret odamızın desteklerinde başlamış ve önemli
bir soluk kazandırmıştı.
Profesör Doktor
Sayın AHMET BURAN Beyler ölümünün 20.yılında “Nimri dede”
isimli bir faniyi tanıtmış ve bu konuda manas yayıncılık
tarafından bir de kitap basmıştı. Final gecesinde sayın
müsteşar, önemli bir konuyu vurguladı.” Elazığ hakikaten bir
münevverler şehridir. Medeniyet şehridir kültür şehridir.
Bunu yetiştirdiği insanlara bakarak, Hazar şiir akşamlarına
bakarak, E.M.K. nın etkinliklerine bakarak anladım” diyor.
Biz onu fahri hemşehrimiz olarak kabul ediyoruz. Tıpkı SADIK
KEMAL TURAL, ALİ AKBAŞ, BEKİR SITKI ERDOĞAN, YAVUZ BÜLENT
BAKİLER, NAMIK KEMAL ZEYBEK gibi…
Artık Elazığ
MEDENİYET ŞEHRİDİR. Kutlu olsun.
Selam Fikret
MEMİŞOĞLUNA
Selam Ahmet
KABAKLIYA
Selam Niyazi
Yıldırım GENÇOSMANOĞLU’na, Şeref Tan’a ve daha nice gönül
erenlerine