Elâzığ Manas
Yayıncılık Yönetim Kurulu Başkanı Şener Bulut ile birlikte
Ankara dönüşü yol boyu sohbet ediyoruz.
Manas Yayıncılık,
4–6 Mayıs 2006 Tarihlerinde yaptığı programla, Elâzığ’da
güzel bir imaj bırakmıştı. Manas Yayıncılığın açılış
programına, Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar Rızayev
Resuloğlu, Turizm ve Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr.
Mustafa İsen, Avrasya Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı Ali
Akbaş ile birlikte birçok kadirşinas dost kalem
katılmışlardı.
Mayıs ayı, her
bakımdan dinimizde, örfümüzde, ananelerimizde kutlu ay
olarak bilinir. Ve, hele 6 Mayıs Tarihi, İlyas ile Hızır AS.
bir araya geldiği; tabiatın çizgi, renk, desen olarak bütün
güzelliklerini/bereketi ifade eder. Manas Yayıncılık
böylesine, ‘gül rayihalarıyla’ hoş bir seda/ hoş bir kokunun
yayıldığı müstesna bir günde; 12 eser ile birlikte okuyucusu
ile buluştu!
Doğu Anadolu’nun
müstahkem bir şehrinde bir yayınevinin ilklere imza atarak
açılışı bir olaydı elbette!. Ankara’da Diyanet İşleri Başkan
Yardımcısı Doç. Dr. Fikret Karaman ve T.D.V. İşletme Müdürü
Ömer Kara ile yapılan görüşmeler neticesinde taraflarca bir
protokol imzalanmış ve Diyanet Yayınevlerinde Manas
Yayınlarının Satılması anlaşmasına varılmıştı!.
Yayıncılıkta ve
Tanıtımda elbette, ‘ideal bir çizgi’ olacak. Manas Doğu ve
Güneydoğu’nun vakarına uygun bir kültür ve sanat kuruluşu
olarak yürüyüşüne kalem ve kelam dostlarıyla devam
edecekti!.
13. Uluslar arası
Hazar Şiir Akşamları bilindiği üzere, --Azerbaycan’ın vatan
şairi olarak bilinen Elmas Yıldırım Anısına yapılmıştı.
Zalimhan Yakup ne diyordu; "Mecnunu olmayan şehre yazığdı/
Yunus'u olmayan derya yazığdı/ İnsanı olmayan dünya yazığdı/
İnsanla, insanla güzeldi dünya"
Azerbaycan’da,
Bakü Şehrinin Kale beldesinde doğan yiğit ve kahraman vatan
şairi Elmas Yıldırım, Kızıl Diktatöryanın elinden bir çileli
kaçışla Anadolu’ya gelir; ömrünün en güzel yıllarını
Elâzığ’da geçirir. Ve, büyük bir vatan özlemi,‘hasret
yangını’ içerisinde son görev yeri olan Malatya’nın Kale
İlçesi’nde hayata veda edecekti.
Gölcük/Hazar onunla dertlenmiş dile gelmişti;
“Dalgın mavi göz
kimi dert andıran dalgalar
Coştukça könül
coşar durma amandır Gölcük
Çoktan beri
kalbimin telleri oynamadı
Derdin başımdan
aşkın halim yamandır Gölcük...”
Hazar Şiir
Akşamları ile birlikte, tarihin seyri değişecekti. Elmas
Yıldırım ismi, Hazar’dan Hazar’a bir köprü olacaktı!.. Ve,
bu güzel vatan şairi vefatından yarım asır sonra bütün
heybeti ile gönülleri fethedecekti.
Elmas
Yıldırım’ın, ‘Kara Destan’ şiiri meşhurdur. Bu şiire
bilindiği üzere; Destan Şairimiz Niyazi Yıldırım ve Muzaffer
Özdağ birer nazire yazacaklardı. Elmas Yıldırım Kara Destan
Şiirinde ne diyordu;
Hazar coşar haber
salır kuruna
Akar gedip kur
sürüne sürüne
İdiz ağlar,
Altınordu yödine
Aral kendi
varlığından pişman hey
Koca Türk’ün
düştüğü dert yaman hey
** **
Azerbaycan dert
içinde boğulmuş
Sevenleri diyar
diyar kovulmuş
Ağla şair ağla
yurdun dağılmış
Nerde kopuz, nerde
kırık keman hey
Nerde büyük vatan,
nerde Turan hey…
Evet, Manas
Yayıncılık Elmas Yıldırım’ın çileli hayatını
kitaplaştırıyor. F.Ü. Öğretim Görevlilerinden Yrd. Doç. Dr.
Enver Aras’ın yılları bulan çalışması; “Nerde kopuz, nerde
kırık keman hey” sorusuna da, Manas Yayıncılığın nasip
olursa; Azerbaycan Kültür Bakanı, Yazarlar Birliği Başkanı
ile bizim Kültür ve Turizm Bakanımız, Müsteşarımız, Avrasya
Yazarlar Birliği Başkanımız ile birlikte birçok davetlinin
katılacağı müstesna bir gecede eserin tanıtımı yapılacak!..
Bu yıl Allah nasip
ederse 14. Uluslar arası Hazar Şiir Akşamları, Kazakistan’ın
Milli Şairi Mağcan Cumabayoğlu adına yapılacak!. Bu büyük
mütefekkir, bütün ruhuyla Anadolu’da başlayan Milli Mücadele
hareketine büyük bir destek verir. O’nun, ‘Uzaktaki
Kardeşime’ isimli dilden dile dolaşır!. Ne diyor bu
şiirinde;
“Kardeşim, sen o
yanda ben bu yanda
Kaygıdan kan
yutarız, bizim adımıza
Layık mı kul olup
durmak, gel gidelim
Altay’a, ata
mirası altın tahta”
19 Mart 1938
tarihinde Kızıl Diktatorya tarafından kurşuna dizilerek
şehit edilen Mağcan için, Feyzullah Budak şöyle der; “Onun
şiirlerinde milletin adı TÜRK, vatanın adı TÜRKİSTAN'dır”
Çok yüksek bir ilmi terbiyeden geçerek yetişen Mağcan’ın
hayatı mücadelelerle doludur. Türkistan’ın, bir Milli
Mücadele Abidesidir. Öyle ki, ‘yasaklı dönemlerde’ Mağcan’ın
kitapları, kilitli sandıklarda bin bir itina ile saklanırdı.
Kazak Türk’ü, O’nun şiirlerini ezberleyerek büyümüştür. Öyle
ki, onun fikir dolu şiirlerinde bile, Türkistan’ın
bölünmezliği/ Asya Steplerinin hür havası vardır. Mağcan’da,
asrında yücelikleri teneffüs eden, ‘üzüntü ve hasret’
şairidir.
İşte, Türk
Dünyasını tefekkür iklimi ile yola çıkan, Manas Yayıncılık,
Asya Stepleri ile Anadolu’yu kucaklaştıran.. Mağcan’ın çile
yumağına sarılı hayatını da yayınlamayı kendisine görev
seçiyor. Öyle ki, Mağcan’ı okuyanlar; --bu coğrafyanın
hikayesini yaşamış olacaklardır!.
Bu milleti bilmeye
ve de tanımaya o kadar çok ihtiyacımız var ki?. Tarihini
bilmeyenlerin, ‘gözleri kördür’ Ufuksuz ve gönülleri
çoraktır!. Manas Yayıncılık, bu kahraman insanın şiirlerini
ve hayatını da yayınlamayı üstlenmiş olmakla, --Anadolu’dan
Türkistan’a, köprü insanlarla yürüneceğini; eserin
tanıtımında her iki ülkenin kültür ve edebiyat dünyasının
katılımı ile büyük bir mesafe alınacağını şimdiden belirtmek
isterim.