Duygu, düşünce ve hayalleri seslerle anlatma sanatı olan
müzik, yöresellikten evrenselliğe uzanan çizgide varlığını
devam ettiren; insanı öncellikle kendisiyle sonrada diğer
insanlarla barışık kılan güçlü bir sanat dalıdır. Ruhu
besleyen, insana yaşama şevki ve heyecanı kazandıran bu
sanat dalı; tarihin hemen her döneminde değerini ve önemini
katlayarak devam ettirmiştir. Çeşitliliği ve sağlam yapısı
ile Türk Müziği, evrensel müziğin içerisinde önemli bir yere
ve konuma sahiptir. Bayburt, Erzurum, Urfa, Kerkük kültür
çizgisinin ortasında yer alan Harput ise adeta Anadolu Türk
Müziğinin beşiği durumundadır. İbrahimiye’si, Divan’ı,
Tecnis’i, Nevruz’u, Beşir’si, Saba’sı, Müstezat’ı ile klasik
müziğe uzanan Harput Musikisi; Elezber, Hoyrat, Şirvan,
Kürdi ve Maya ile de halk müziğini kucaklamaktadır. Şüphesiz
Türk müziği içerisinde kendine has özellikleri ile göz
kamaştıran ve gönül okşayan Harput müziğini yaşamak ve
yaşatmak bu coğrafyada yaşayan her insanın en önemli görevi
olmalıdır. İşte, Doğan Sever, köklerini Harput’un zengin
kültüründen alan Harput- Elazığ müziğini yaşatmak için yola
çıkan gönül gözlü, güzel insanlardan biridir. Kendi
ifadesine göre ilk müzik zevkini annesinin ninnilerinden
alan sanatçı, 1942 yılında Elazığ’da dünyaya gelir. İlk,
orta ve lise öğrenimini Elazığ’da yapan Doğan sever, 1963
yılında üniversite öğrenimi için İstanbul’a gider. Gider de
Harput’un manevi ikliminde yetişen bu müzik sevdalısı orada
da müzikten ayrı kalamaz. Üsküdar Musiki Cemiyeti ve İleri
Türk Musikisi Konservatuarı Derneklerinden musiki eğitimi
alır. Her iki derneğin konserlerinde ayrıca İstanbul Radyosu
programlarında korist olarak görev yapar. Memuriyet
hizmetine öğretmen olarak başlar. 1970 yılında Türk Hava
Yolarlında görev alan sanatçı, 1993 yılında bu kurumdan
emekli olur. Memuriyet hayatı boyunca da müzikten uzak
yaşayamaz. Müziği iş hayatı ile birlikte yürüttür. 1968
yılında Elazığ’da Naci Sönmez’in başlattığı musiki
çalışmalarında aktif rol alan Sanatçı, 1971 yılında Elazığ
Musiki Cemiyeti’nin kurucu üyeleri arasına girer. Derneğin
idarî bünyesindeki görevlerinin yanı sıra solist ve ud
öğretmeni olarak da uzun yıllar görev yapar. 1985 yılında
kendi kendine ney üflemeyi öğrenen sanatçı, 1990 yılından
itibaren görevleri arasına ney öğretmenliğini de katar.
1993–1998 yılları arasında Kültür Bakanlığı Elazığ Devlet
Korosu’nda “Neyzen Misafir Sanatçı” olarak hizmet veren
Doğan Sever 2002–2004 yılları arasında da Elazığ Musiki
Konservatuarı Derneği’nin başkanlığını yapar. 2001yılında
beste çalışmalarına yönelen sanatçı uzun ve yorucu bir
çalışma sonucu Elazığlı şairlerin eserlerini notalandırarak
müzik dünyasına kazandırır. İşte bir gönül ve sanat adamı
Doğan Sever’in kısa hayat hikâyesi böyle. Bugün, sanatçı
Doğan Sever, şiirin şehri Elazığ’ımızın gönül gözlü
şairlerinin yazmış oldukları tam yetmiş yedi adet şiire
notalarla kanat takmanın haklı gururunu yaşamaktadır. İki
marş, bir çocuk şarkısı, kırk türkü, yirmi iki şarkı, on iki
dini ağırlıklı eserden meydana gelen kitabında şiirlerini
notalara döktüğü şairler arasında kimler yok ki… Nimri Dede,
Yıldız Müget, Mağcan Cumabay, Murat Kuşçubaşı, Tuncer
Sönmez, Dr. Ali Öztürk, Mahir Gürbüz, M. Şükrü Baş,
Hüsamettin Septioğlu, Recep Bağcı, Çiğdem Işım, Ziya
Çarsancaklı, Bedrettin Keleştimur Hadi Önal ve elbette ki
bestesi olduğu kadar sözü ile de kendisi. Elazığ
Belediyesi’nin katkılarıyla, Elazığ Devlet Klasik Türk
Müziği Korosu, Elazığ Musiki Konservatuarı Derneği, Ağın
Kültür Derneği, Baskil Kültür Derneği, Karakoçan Kültür
Derneği, Palu Kültür Derneği ve Manas Yayıncılık bu gönül
gözlü sanatçı için bir gece düzenlediler. Sağ olsunlar. 8
Mayıs 2007 Salı günü Elazığ Devlet Korosu Konser Salonu’nda
ilimizin bu değerli kültür adamının bestelerinden oluşan
kitabının tanıtılacağı ve bestelerinden örnekler sunulacağı
“Notaların Kanatlarında Elazığ Şiirleri” adını taşıyan
geceye ses ve söz sevdalılarını davet etmek de bize düştü.