Günışığı Gazetesi gerçekten son
iki yıl içerisinde kendi insanı ile bütünleşen çok hassas
konulara parmak bastı.. 6 Mayıs 2003 Tarihinde, Harput
Hükümdarı Belek Gazi’nin şahadetinin 879. yıldönümünde
yapılan anma programı ve bu program çerçevesinde, Türk
Tarihinde önemli bir konuma sahip olan Harput’un sahip
olduğu tarihi misyonunun anlatılması.. Ve, Ekim 2004
Tarihinde Fırat Üniversitesinin organize ettiği çok geniş
kapsamlı ve katılımlı Belek Gazi ve Artuklu Dönemi
sempozyumu..
Elazığ’dan bir ufuk açılıyor;
Tarihi buluşturan başarılı bir çalışma örneği veriliyor..
Sonrasında, 2003 Tarihinden itibaren Günışığı Gazetesinin
organizesinde verilen, ‘—Türk Dünyası Hizmet Ödülleri..’
Geçtiğimiz yıl içerisinde, KKTC Cumhurbaşkanı, Sn. Rauf
Denktaş’a bu ödül verilmişti.. Anadolu’dan bir kıvılcım
yakılmıştı.. Yavru Vatana kutlu bir yolculuk yapılmıştı..
Şehir olarak, Sn. Denktaş’ın elini sıkmıştık!..
Evet,
--Bu yıl, Türk Dünyası Hizmet
Ödülü; gerçekten çok ciddi, geniş katılımlı, tartışmalı ve
de, en ince ayrıntılarına kadar yapılan araştırmalar
neticesinde, -- Batı Trakya Türk’ünün var olma mücadelesinin
anısına, onları temsilen; seçici kurul tarafından, Azınlık
Danışma Kurulu Başkanı ve Seçilmiş Gümülcine Müftüsü İbrahim
Şerif ile Seçilmiş İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga’ya
verilmiştir..
5 Şubat 2005 Tarihinde, Cumartesi
günü saat, 18.00’de, Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyetinde,
--sivil toplum örgülerinin katılımıyla Rektör Prof. Dr. M.
Hamdi Muz tarafından gerekçeli karar okunacak.. F.Ü.
Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı, Prof. Dr. M.
Beşir Aşan, --Batı Trakya hakkında çok ciddi ve çarpıcı
noktalardan hareketle şehrin insanını
bilgilendireceklerdir..
Elazığ Valisi Dr. Kadir Koçdemir,
Elazığ Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, Fırat
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Hamdi Muz, Elazığ Valiliği
İl Kültür Müdürü Tahsin Öztürk, ETSO Başkanı Suat Öztürk
başta olmak üzere, şehrimizde toplumun her kesimini temsil
eden gönüllü kuruluşların katılımıyla yapılacak çok anlamlı
bir toplantı!..
Anadolu insanı tarafından, Evlad-ı
Fatihan Yurdu olarak da bilinen Balkanlarda, Türk İzlerinin
hâla ruhlarınıza sinecek tesirini gösteren onlarca şehir ve
kasabalarda, 12 milyon civarında Müslüman-Türk
yaşamaktadır..
Ne kadar büyük ve etkileyici bir
demografik yapı karşımıza çıkıyor değil mi?.. Tarih
bölümünün kâdirşinas öğretim görevlileri, büyük bir
heyecanla ve huşu içerisinde anlatıyorlar.. Nüfusun
demografik yapısı incelendiğinde, günümüzde, Batı Trakya’da
600 bin Türk olması gerekli!.. Bugünkü mevcut sayımla bu
rakam, çok gülünç bir şekilde gösteriliyor, 130 bin!..
Hocalarımız anlatıyorlar, B. Trakya’da nüfusu etkileyen
sebepler arasında; 1877-78 Osmanlı- Rus Harbi, Balkan
Savaşları, Slav ırkçılığının şeni politikaları.. Ve, kini,
ihtirası hiçbir zaman bitmeyen, ‘Türk..’ ve ‘Türkçe’
telaffuza bile tahammül edemeyen Yunan Politikaları.. Bu
politikaların temelinde, son bir asırdır Türkleri ‘göçe..’
zorlamak!..
Bu kadar zulüm ve hakları
tanımama kadar bir mantıksızlık, bir garabet görebilir
misiniz?.. Hocalarımız, Batı Trakya’da Türk varlığının 400.
yy’a kadar gittiğini ifade etmektedirler. Gazi Süleyman
Şah’ın Rumeli’ye geçişinden bin yıl öncesine kadar bu
millet, Batı Trakya’nın yerli halklarından bir unsur..”
Ve, özellikle Osmanlı Döneminde Türk Hakimiyetinin, 560 yıl
bütün kudretiyle devam ettiğini biliyoruz!.. Türk zevkinin,
inceliğinin, sadeliğinin eşyaya nasıl girdiğini, toprağın
üstünü Türk-İslâm Kültürünün bütün estetiğini kullanarak
imar ettiğini görebilir siniz?.. Osmanlı, tarihte ‘hoşgörü
coğrafyasının sınırlarını..’ çizmiştir..
Ata Yurdu Orta Asya, Ana Yurdu
Anadolu’da özünden ne varsa büyük fedakarlıklarla Balkanlara
taşımıştır!.. Gaziyan-ı Rum, Baciyan-ı Rum, Ahiyan-ı Rum,Abdalan-ı
Rum kavramları ilk defa buralarda kullanmış.. Geleceğinin
hoş sedası olarak isimlendirdiği, Evlad-ı Fatihan Yurdu
demiş!.. Türk-İslâm kültürünün bütün yapı taşlarını görmeniz
mümkündür..
Varlığını korumu, ayakta durma direnci içerisinde büyük azim
ve irade ile mücadele eden hamiyetli şahsiyetleri
görüyoruz.. Dr. Sadık Ahmet ismi Anadolu insanının yüreğini
ısıtmıştır.. İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga ve Gümülcine
Müftüsü İbrahim Şerif bu milletin özünde var olan değerleri
yaşatma mücadelesi vererek buradaki gönül coğrafyasını
yaşatma kararlılığında olan müstesna isimlerdir..
Böyle bir davaya elbette,
Anadolu’nun güzel şehri, Belek Gazi diyarından kıvılcımlar
yakılacaktır.. İşte, Günışığı Gazetesinin öncülük ederek
aksiyon haline getirdiği bu şehrin güzel ve müstesna
kararını Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Hamdi Muz
gerekçeli kararı ile kamuoyuna deklare edecekler.. F.Ü.
Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. M.
Beşir Aşan en can alıcı damarlarından girerek bizleri ilmi
perspektiften bilgilendireceklerdir..
Bu şehir, yüreğiyle konuşmuş,
sevdasıyla gönül dünyamızı sürekli zenginleştirmiştir.. Öyle
inanıyorum ki, yakılan bu meşalede de aynı heyecan dolu
iklimi zaman aralıklarıyla yaşayacağız..