02-10 Ekim 2006
Tarihinde ‘—Türk Dünyası Hizmet Ödülü’nü Kazakistan Devlet
Başkanı Nursultan Nazarbayev’e vermek üzere Elâzığ Valisi
Muammer Muşmal’ın Başkanlığında 20 kişilik bir heyetle
Kazakistan’a gidilmiş ve de, çok önemli izlenimlerle
dönülmüştü!..
19–23 Nisan 2007
Tarihinde, Kazakistan Cumhuriyeti Akmola Eyaleti Vali Vekili
Galim Bekmagambetov ve beraberindeki bir heyet bir dizi
program için Elâzığ’da oldular! Gerek Kazakistan’da yapılan
görüşmeler ve gerekse, Elâzığ’da yapılan görüşmeler tek
kelime ile fevkalade! Sıcak duyguların yaşandığı ve sürekli,
‘—birlikteliklere’ vurguların yapıldığı bu ziyaretler
giderek, ‘—tarihi bilgi şölenine’ dönüştü!
Görüşmelerin her adımında, ‘—köklü mesafeler’ alındı.
Karşılıklı yapılan ziyaretler ve bir dizi, ‘brifingler’ her
ülke insanının birbirlerinin tabii zenginliklerini daha
yakından tanıma fırsatını doğurdu. Akmola Vali Vekili Galim
Bekmagambetov, Elazığ Valisi Muammer Muşmal’ı
ziyaretlerinde, “—Akmola Eyaleti Gökçedağ şehrinden size
sıcak selamlar getirdim. Kazakistan’a gelişinizde bize
kardeş gibi oldunuz. Burada sizlerle tekrar görüşmekten
mutluyum” sözleri kalbi ve hasbi duyguların parıltılarıydı.
Aynı duygu parıltılarına, Elâzığ Valisi Muammer Muşmal’da da
görüyorduk. Elbette ki, ‘—niyetler okyanusları
mayalandırır’
Elâzığ, ortaya güçlü bir irade koymuş! Hayalin ötesinde
şehri bir anda toparlayacak bir irade!.. Öyle ki, her
Anadolu çocuğu, ‘—Oğuz Ata Destanı’ ile büyüdü!.. Tarihi
Harput Şehrini, Malazgirt Zaferinde fetheden ruhta, ‘—Ahmet
Yesevi duası’ vardır! O dua bizlerin iliklerine kadar
işlemiş! Anadolu’daki Milli Mücadeleyi, Stalin
zindanlarından gür sesiyle destekleyen bir büyük Kazak şairi
Mağcan Cumabay,’—Uzaktaki Kardeşim’ şiiriyle bir gökçe yiğit
edasıyla kükrüyordu! Elâzığ Valisinin, ‘—burası sizin
yurdunuzdur/ evinizdir’ sözlerinde elbette, ‘—bir kardeşe
seslenişin’ zarif ve de narin duyguları yer alacaktı.
Kazak
Heyetinin ilk tebessüm eden sözlerinde, ‘—bizleri,
bağımsızlık sevincimizi ilk paylaşan ülke, Türkiye’ Türkiye
elbet, ‘—bir ağabey’ olacaktı! Kazakistan’ı, ve O’nun yüce
davasını, ‘—yüreğinden soluyacaktı’ Sn. Galim Bey,
“—Kazakistan’da toplam 28 Türk okulu var. Burada hem Kazak,
hem de Türk öğrenciler ve öğretmenlerimiz var. Eğitim
alanındaki yapılan yarışmalarda elde edilen başarıların
%70’i bu okullara ait” Bu başarıya bir Anadolu Türk’ü olarak
göğsüm kabarıyor. 10. asrın başlarından itibaren,
Atayurt’tan Anayurt’a bir kutlu göç dalgası başlamıştı. Bu
Anadolu’yu, coğrafyayı kısa sürede vatan yapan bir ruhun
hareketiydi. Bizler o ruhun adına, ‘—Horasan Erenleri’
demiştik.
21.
asra geldiğimizde, tarih farklı bir şekilde tecelli
ediyordu; Anayurttan, ‘—şefkat ve merhamet damarları ile
Alperen yürekli’ civanların bu sefer, Ata yurduna büyük
fedakârlıklarla sadece, ‘—milli bir tefekkürle eğitim
hizmetine’ koştuğunu yaşıyoruz. Gazi Atatürk’ün dedikleri
gibi hadiseler cereyan ediyordu; ‘—dil bir köprüdür, tarih
bir köprüdür, din bir köprüdür’
Kazakistan’da, Kazakistan ve Türkiye işbirliği ile kurulan
bir Kazak-Türk Üniversitesi, ‘—tarih yazıyor’ Ahmet Yesevi
ismiyle, ‘—hikmet dersini’ büyük bir edeple çocuklarımız
alıyorlar.
Kazakistan bu vesile ile, ‘—F.Ü. ile Akmola Eyaleti Gökçedağ
Üniversitesi ile bulunan ilişkileri geliştirmek, karşılıklı
bilgi alışverişi yapmak istediklerini’ resmi ağızla
belirtiyorlar.
Bizleri, 19–23 Nisan Tarihleri arasında, ‘—kuşlar kadar
hafif kılan’ yürek çarpıntılarıyla göz yaşlarını silmeye
çalışan dakik program çizgisinde yürüdük! F.Ü. Öğrencileri,
Fen-Edebiyat Fakültesi Bahaeddin Ögel Konferans Salonu’nda
tarihi bir günü/ bir zamanı yaşama imkânına kavuşuyorlardı.
Ne mutlu! Sonrasında, Elâzığ Anadolu Ahmet Kabaklı Öğretmen
Lisesinde olduk. Mükemmel bir Okul, mükemmel bir tanış/ bir
biliş toplantısı çok şeylere mesajlar verdi. Bir öğrenci, ‘—Akmola
Eyaletinde, bir okulla kardeş okul’ olma arzusunu
yineliyordu. Bu istek, pekâlâ kabul görüyordu. Her iki okul
ne yapacaktır, ‘—ortak projeler ve programlar geliştirerek’
tarihi bir yürüyüş başlatacaklar!
Elâzığ Belediye
Başkanı Sn Süleyman Selmanoğlu’nun çok büyük jesti,
‘—şehrin en güzide
bir yerinde yeni hizmete açılan bir parka; Kazakistan-Akmola’
isminin verilmesi!.. Elâzığ, Akmola Eyaleti Gökçedağ Şehri
ile zaten ‘—kardeş şehir’ olmuşlardı. Bu şehrimizde de bir
önemli caddeye, ‘—Türkiye- Elâzığ’ isminin verilmesi!
Kazakistan
Heyetinde, “Akmola Eyaleti Vali Yardımcısı Galim
Bekmagambetov, Tatar Kültür Merkezi Başkanı Faruk Bogapov,
“Tınıs” İşyerinin Genel Müdürü Kuanış Bişimov, “Arka Ajarı”
Gazetesi Genel Başkanı Jabal Ergaliyev, Şortantı İlçe Valisi
Timur Jangurazov, “Tumar” İş Yerinin Genel Başkanı Zamzagul
Murzahmetova, Jaksın İlçe Valisi Ermek Nugmanov, “Bank Turan
Alem” Bank Akmola Eyalet Temsilcisi Bahıt Ospanov,
“Kazakistan” Yerli Kanal Operatörü Darhan Mujubayev ve
Tercüman Berik Kurmanoğlu” yer alıyorlardı.
Ziyaretin ikinci gününde, ‘—brifingler, iş görüşmeleri ve iş
dünyamızı yakından tanıma fırsatı veren gezilerle geçmişti’
Misafir Heyet, ‘—hayvan organize sanayi bölgesi’ ile
‘Organize Sanayi Bölgesini’ bir gün boyu büyük bir dikkat ve
notlar alarak gezmişlerdi. Bu gezi sonrası, ETSO’da yapılan
görüşmelerde, ‘—ticari adımlar’ atılıyordu! Bakınız, nereden
nerelere doğru gidiliyor. Şüphesiz bu yürüyüşte, ‘—Elâzığ
Heyeti’ kadar, Kazakistan’ı yakın bir gelecekte zirveye
çıkaracak bir irade ortaya koyan, Nursultan Nazarbayev’in
rolü çok büyük! Nazarbayev’in kullanmış olduğu ifadeleri
özellikle yakından takip ediyorum; ‘—o kadar net, o kadar
berrak ve duru ki’ birlikte yürümenin dışında bir şansınız
yok! Süleyman Selmanoğlu’nun dediği gibi, “—Elâzığ, Türk
Dünyasının birleşmiş olduğu bir vuslat şehri” Bütün
görüşmelerde, bir araya gelişlerde ortaya konan tavır çok
önemli bizlerce, ‘—Elâzığ’da tarihi adımlar atılıyor’
Kazakistan yetkilileri, ‘—buyurun gelin’ diyorlar! Güney
Enerjisinden tutunuzda Elâzığ’ın giderek ‘—markası’ haline
gelen, mermerine talip oluyorlar! Entegre Hayvan Organize
Sanayi Tesislerine hayranlıklarını ifade eden yetkililer,
‘—beklenilenin üzerinde’ sıcak bir duygu ile 4000 km
ötemizde bulunan Kazakistan’ın asrın teknolojisi ile çok
yakınımızda olduğunu vurguluyorlardı.
02–10
Ekim 2006 Tarihinde, Elazığ Valiliği, Belediye Başkanlığı,
F.Ü. Rektörlüğü ve ETSO ile imzalanan protokoller, 19–23
Nisan 2007 Tarihinde yapılan görüşmelerle artık şekillenmeye
başlıyordu.
Kazakistan, 2 milyon 714 bin km” gibi çok büyük bir coğrafya
ile, ‘—Avrupalılaşan Asya’ imajı ile; zengin bir petrol,
doğal gaz, kömür, demir, krom, nikel, bakır, uranyum, altın
gibi maden yataklarına sahip bir ülke!
Bakınız, bu şehir; 1992 tarihlerinde başlayan Uluslar arası
Hazar Şiir Akşamları ile tarihin en büyük, ‘—edebi
sofrasını’ kurdu. 15 yıl boyunca, o sofranın etrafında,
‘—Türk budunları’ gıdalandı!.. Sonrasında, ‘—Türk Dünyası
Hizmet Ödülleri’ bu şehri kâh Yavru Vatan Kıbrıs’a, kâh
Evlad-ı Fatihan Yurdu olarak bilinen Batı Trakya’ya kâh
Atayurt’un özlemini sürekli içimizde taşıdığımız, kendi öz
diyarımıza götürdü!
Coğrafya değişiyor; Gaspıralı İsmail Bey’in, ‘—dil’de,
iş’te, fikir’de birlik’ düşüncesi artık hayata geçiyor! Ziya
Gökalp’ın, ‘—Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak’ gibi
çok önemli fikri hayatı bir cereyan olmaktan çok, ‘—bir
hayat felsefesi’ haline geliyor.
“—Biz,
din içinde din sakladık” diyen balalarımızla birlikte
olmanın, aynı sofrayı paylaşmanın, ‘—ortak bir akıl’ veya
‘—ortak bir şuur’ ortaya koymanın heyecanını birlikte
yaşadık.
Kâh
Hz. Musa’nın Çilesini, kâh Hz. Yusuf’un sabrını 70 yıllık
hayatında, ‘—okuyarak talim gören’ soydaşlarım, bugün
sizlerle ‘—hasret’ gideriyoruz. Bugün sizlerle, ‘tarih
yazıyoruz’ Ne mutlu bugünlerimize ki, 21. asrı bir farklı
heyecanda müjdeliyor.