Sebepler öylesine
tecelli ediyor ki, Anadolu’nun, Fırat Havzasına bütünüyle
hakim tarihi Harput’un mirasını ve misyonunu üzerinde
taşıyan kilit şehri Elâzığ’dan Kazakistan’a uçuyoruz!..
Elâzığ
dedik de, sanki Şeyh Edebali’nin rüyasının yorumunu 21. asra
taşımanın ruh haleti içerisindeyiz. Bu şehrin kültür ve
sanat camiası bir araya geliyorlar; daha 1990’lı yıllarda
Türk Dünyasını konuşuyorlar. Tarihi İpek Yolunu gelin tekrar
işler hale getirelim. Nasıl mı?. Şairlerin yürekleriyle;
‘gönül köprüleri’ kuralım. İddialı bir çalışma başlatılıyor…
14. yılında, Elâzığ artık, sanat dünyasında; ‘şiirin
başkenti’ olarak anılıyor. 14. yılında, bir yiğit insanı, --Mağcan’ı,
Türk Dünyası ile bütün güzellikleriyle bir daha
buluşturuyor!.
Uluslar arası Hazar Şiir Akşamları, Türk Dünyasında,
Gaspıralı İsmail’in rüyasını bir nev’i tebşir edercesine,
‘şiirin devletini’ kuruyor.
Ve
Türk Dünyası Hizmet Ödülleri!.. Elâzığ’da bir Anadolu
Gazetesi’nin, Günışığı Gazetesi’nin yürekli insanları bir
büyük kıvılcım yakıyorlar!.. O kıvılcım gönüllerde yangına
dönüşüyor!.. Bir çığ nerede ise koca coğrafyada, Ferhat’ın
aşk balyozları ile dağlara yüklendiği bir büyük vuslat
çığlığına dönüşüyor!.. Bu ödül vesilesi ile kâh Yavru
Vatan’da oluyoruz; kâh Süleyman Şah’ın bu millete en büyük
hediyesi Evladı Fatihan Yurduna konuyoruz!..
Bugün
bu ideal çalışma, ‘—kendisini zirvelere taşıyor’ Zirvedeki
bakışlar o kadar kendisinden emin ki, hey Allah’ım bir kutlu
yolculuğu bize yaşatan sebepler ve belki de bu yolculukta,
--Türk’ün Rönesans’ını görebiliyoruz!..
Batının Rönesanssında ne vardı; “Aklında eski Yunan’a
gitmek, nizamda Roma’ya erişmek, ahlakta hassasiyetle
Hıristiyanlığı yaşamak” Kendi içerisinde zaaflarla dolu
yamalı bir bohça! O bohçanın içerisinde, --çürümeye yüz
tutmuş, kokuşmuş helezonlar!. Yol boyunca bunları
düşünüyorum.
Hele
büyük Türkistan erenleri ve Ahmet Yesevi’de; onun feyz ve
aşk minberinde Anadolu’nun vatan oluşunda gördüğümüz gibi
“güneş gibi cömert, dağ gibi sabit, deve gibi itaatli, gece
gibi saklayıcı, gök gibi yüksek ve hikmetlidir.” Ne kadar
berrak değil mi? Aldatıcı değil, yıpratıcı değil, sömürgeci
ve tahakkümcü değil; birleyici ve bütünüyle derleyici!..
Bu
derleyici istikamette yürüyen bir lider, Kazakistan Devlet
Başkanı/ Bilge ve fazıl insan, Nur Sultan Nazarbayav!..
2005
Yılı Türk Dünyası Hizmet Ödülünün Sahibi!..
Elâzığ
insanı son bir yıldır, ‘gönül alkışlarıyla’ bu ödülü
konuşuyor. Seçici Kurul, 6 ay boyunca dur, durak demeden
‘hazırlık çalışması’ yapıyor! Bu nezih çalışmanın kâh
Elâzığ’da, kâh Ankara’da Kazakistan Büyükelçiliğinde
‘bilgilendirme’ toplantıları yapılıyor!.
O
kadar yürekli bir çalışma ki, 14. Uluslar arası Hazar Şiir
Akşamları,
—Kazakistan’ın
kahraman şairi Mağcan Cumabay anısına yapılıyor! İstiklâl
Marşı şairimiz Akif’e ruh haleti ile o kadar çok benziyor
ki, --İstiklâl Mücadelesinde, kendi can derdini bırakıyor;
yüreğiyle, kafasıyla mısra mısra Anadolu’nun hürriyet
mücadelesine koşuyor!.. Şairin kaleminde ne vardır,
“Milletinin gönül yüzü” Kazak Türkü ile ilgili o kadar güzel
hatıralar okuduk ki, --inanın göz yaşlarımızı tutamadık!..
Meğer her Kazak Türkünün maddi yardımlarının yanında
ruhaniyetleri de, cepheden cepheye bizime bir olmuşlar!
Kazakistan, coğrafya olarak, Türkistan’ın nabzı!.. O
coğrafya üzerinde bu milletin kurduğu ve batı dünyasına
ilham kaynağı olan büyük medeniyet harikasını Erol Güngör
hocanın kaleminden dinliyorum; “Onlar değil insanlar
arasında sulhu sağlamak, krallıklar ve hatta imparatorluklar
arasında bile sulhu hakim kılmışlardır.”
Birde,
‘yeni düzen’ iddiasındaki asrımızın o kapkaranlık, bütünüyle
riya dökülen yüzüne bakıyorum! Ve diyorum ki, rahmetli
Dündar Taşer’inde belirttikleri gibi “Türk Dünyası Ekonomik
politikalarına yön veren 5 stratejik maddeye sahiptir.
Bunlar; demir, kömür, buğday, pamuk ve petroldür”
Türk
dünyasını bekleyen o kadar önemli sorular var ki; Artık
dünyamızda, --siyasi, ekonomik ve askeri ittifaklar dönemi
hız kazanıyor!
Dil
ile yola çıktık değil mi? Ortak bir şuur bu coğrafyaya neler
kazandırmaz ki?. Dil ile, ‘gönüller’ yapan bir millet,
elbette artık; belli stratejileri de hazırlamak
durumundadır. İşte, Kazakistan’ında içerisinde yer aldığı;
Bakü, Tiflis, Ceyhan Petrol boru hattı!. Bu hat,
haddizatında; bir güvenlik hattıdır. Kazakistan’dan
Anadolu’ya akan enerji kaynağının ta kendisidir.
Burada, Merkezi Hakimiyet Teorisinden bahsetmek isteyeceğim.
Bu teori der ki, “Dünya Kalesi’ni(Anadolu’yu) elinde
bulunduran bir millet, İç Çember’e(Balkanlar ve Ortadoğu)
hükmeder. İç Çember’e hükmeden bir millet ise, Dış Çember’e
yani Dünya’ya hakim olur.”
Tarih
tecelli ediyor; “Sen şarkın kınına giremeyen bir kılıcısın;
döğüle döğüle tavlanır, vurula vurula kırılırsın; yine her
parçandan bir kıvılcım, her kıvılcımından bir şimşek çıkar.
İlahi bir kuvvetin, ebedi bir feyzin var ey Türk…”
Atsana
havalimanına indiğimde bir yazarımızın sözleri yankılandı
kulaklarımda; “Çadırdan ‘eve’ ve ‘saray’a; kopuzdan ney’e ve
kanuna; şölenden imarete, Oğuz Kağandan Fatih’e; ozandan
aşık ve şaire geçen Türk Medeniyeti, tabii ki Oğuz Kandan
Kanuni Sultan Süleyman’a; Bilge Topyokuk’tan Ebu Suut’a,
Lütfü Paşaya geçerken Baki’yi yetiştirecektir”
Tarihi
bir daha solukladığımız muazzam günleri yaşıyoruz.
Anadolu’nun o şefkat ve merhamet damarları bizleri çok güçlü
olan Destanlar diyarımıza; kökü mazide bir büyük medeniyetin
izlerine getirmiş. O Medeniyet coğrafyasının tekrar
silkinişini görmek ne kadar büyük bahtiyarlık!
Evet!
Türk Dünyası Hizmet Ödülü bir güzel Anadolu şehri olan
Elâzığ’ı kehri kabından taşırıyor. Türkiye’nin 81 ilinin
model alacağı bir faaliyete, şehrin Valisi, Belediye
Başkanı, Rektörü, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ile
birlikte imzasını atıyorlar.
Devlet
Başkanının davetlisi olarak bulunan heyet birçok programa
katılacaklar. Bu program çerçevesinde; Türk Dünyası Hizmet
Ödülü takdim edilecek, Elâzığ Belediyesi ile Akmola
Belediyesi, ‘’Kardeş Şehir’ protokolünü imzalayacak, Akmola
Eyaleti Valisi M. Esenbayev İş adamlarıyla bir toplantı
yapacaklar, Kökşetau Devlet Üniversitesi ziyaret edilecek,
önemli fabrikalar gezdirilecek, Kazak-Türk Kültür Festivali
yapılacak, Ahmet Yesevi Hazretleri ziyaret edilecek vs.
Dopdolu ve birçok neticeleri alınacak bir program!..
Ramazanın şu mübarek günlerinde hayırlara vesile olsun
diyoruz.