Manas, bir Kırgız destanın adıdır. Ortak bir medeniyetin
yükselen kültürü, Milli koordinatları beli olan
hassasiyetler merkezidir. Milletler, kendi coğrafyaları
içinde varlıklarını korumaları ve sürdürmeleri için iki
kültür payandasını kullanırlar. Türk devletleri de Milli
kültürlerinin yanı sıra yüksek kültür argumanlarını ortak
payda kabul ederek iç ve dış politikalarını sürdürürler.
Manas, işte öyle bir şey… Manas, Elazığ da bir yayın
kuruluşunun adıdır. Elazığlı kültür elçileri bu mekânda
toplanır, sohbetler ederler, programlar tertip ederler,
Elazığ’a yönelen iç ve dış tehditlere karşı, aydınlatıcı,
uyarıcı konferanslar ve etkinlikler düzenlerler. Kültürel
her etkinliğin adeta lokomotifliğini üslenerek, birlik ve
beraberliğin ortak sesi olurlar. Ülkesini, milletini,
bayrağını, mukaddes değerlerini seven ve kollayan insanlar
bu mekânda sıcak olayları takip eder, tartışır ve ortak
payda da buluşurlar. Manas, kuruluşu iki yıl gibi kısa bir
zaman dilimi içinde pek çok projeye imza attı. Yaptıkları
hizmetleri elbette anlatmayacağım. Ama taze gönül serinliği
içinde devam eden ve Sayın Valimiz Muammer MUŞMAL’ın
başlattığı”Elazığ Okuyor” kampanyasına tam uyum gösteren bu
kurumun,28 yirmisekiz kitap basarak adeta bu kampanya’ya eşi
ve benzeri görülmedik destek vermiştir. Kurumun yöneticisi
Sayın Şener Bulut; O Atom karınca hüviyetiyle geçen Pazar
yine boş durmamış, seçim öncesi Elazığ Fırat Üniversitesi
Türk Dili ve Edebiyat bölümü eski edebiyat dersi profesörü,
şimdilerde ise Ak parti Erzurum milletvekili Sayın İbrahim
Kavaz beyi manasa davet etmişti. Hep birlikte manasta
buluşmuş. Meclis çalışmaları hakkında bilgi edinmiş, ortak
kültür meseleleri hakkında fikir irad etmiştik. Bakınız
kimler vardı manasta… Mütevazı kimliği, sağlam kişiliği ile
yakından tanıdığınız dostum Mithat Yılmaz, dost halkaları
içinde mütalaa ettiğimiz Şükrü Kacar hocamız, Şükrü Baş,
Zekeriya Bican, Hasan Özçam, Hadi Önal ve son yılların
önemli şairlerinden Faik Güngör beylerle birlikteydik. Sayın
prof. Milletvekili İbrahim Kavaz Bey konuşuyor, konuştukça
ağzından bal damlayan cümlelerini büyük hararet ve
hassasiyetle takip ediyor, duyduğumuz güzel haberlerle de
mutlu oluyorduk. Zaman zaman Profesör Vedat Tanyıldızı ve
Profesör Mahmut Doğru’ya takılarak yarenlik bile ediyordu.
Mithat yılmaz bey, Şükrü Kacar hocamızı ve İbrahim Kavas
beyi pür dikkat dinliyor ve Türk dili ile alakalı
gelişmeleri kendine özgü esprileriyle sadeleştirmeye
çalışıyordu. Şener Bulut, manasın çalışmaları hakkında bilgi
verirken, heyecanlarını yapılan hizmetlerle izah etmeye
çalışıyordu. Faik Güngör beyde son alarak yazdığı “Sultanım
Efendim” şiirini okuyarak toplantının nihayetine nokta
koyuyordu.