Yeşilin her tonu ile bezeli Batı
Anadolu’nun huzur beldesi Simav, kültür etkinlikleri ile de
bölgenin cazibe merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Bu yıl
on ikincisi gerçekleşen ve üç gün boyunca gözlere ve
gönüllere unutulmaz güzellikler sunan “Simav Şairler Şöleni”
tek kelime ile muhteşemdi.
Simav, Kütahya iline bağlı ve bu
ilin batısında etrafı yemyeşil dağlarla çevrili Batı
Anadolu’yu İç Anadolu ve Marmara’ya bağlayan ikinci
derecedeki yolların kavşak noktasında kurulu; tertemiz
havası, insana huzur veren sessizliği, pek çok hastalığa
şifa olan kaplıcaları ile cennet ilçelerimizden birisi.
Doğası kadar Sevecenliğin ve
hoşgörünün yoğurup şekillendirdiği insanı da güzel bu
yörenin. Simavlılar, güleç yüzlü, yardıma hazır, ince,
hassas insanlar. Ürkek yapıları ilk planda size mesafeli
durmaya zorlasa da bir inandılar mı samimiyetinize güven
dağınız oluveriyorlar.
İnsanı ve doğası ile güzelliğini
ve sıcaklığını yaşadığımız Simav; rengin, desenin ve sözün
doruklaştığı “12. Ulusal Şairler Şöleni” ile göz
kamaştırdı, gönül okşadı bu yıl.
Her şehrin gönül meydanında öne çıkan canları
vardır. Simav’da da bu misyonu, kendisini kültür ve sanata
adamış güzel insan Osman Karaarslan üstlenmiş. Simav Şairler
Şöleni Şair Ali Abdülkerimoğlu'nun Simav'da gönüllere ektiği
şiir sevgisi başlamış Osman Karaarslan ile birlikte de
şölene dönüşmüş. İlki 1994 yılında gerçekleşmiş olan Simav
Şairler Şöleni, şiir gönüllü kültür elçileri Osman
Karaarslan ve Şair Asım Kısbet’in gayretleri ile on bir yıl
devam eden bir etkinlik olmuş. Biraz kendi içine kapalı,
ülke genelinde adı az duyulan Simav Şairler Şöleni;
yorulanların tam da yeter dedikleri bir zamanda ilçeye yeni
bir kaymakam tayin olunmuş, Samet Erçoşkun. Geniş ufuklu,
deneyimli, çalışkan ve başarılı; Ülkemizin kültür
hareketleri ile çağdaşlığa ulaşacağına inanan Kaymakam Samet
Erçoşkun’la birlikte yapılagelen Simav Şairler Şöleni yeni
bir ivme kazanmış, bütün Türkiye’yi kucaklayan ve ulusal
kimliğini ön plana çıkartan bir kültür ve sanat etkinliği
hüviyetine bürünmüş.
Sevginin aşkın, sevdanın, hasretin,
ayrılığın, özlemin, sevincin, terennümü olduğu kadar
güzelliğin ve iyiliğin gönül ırmağı olan şiir, “Simav 12.
Ulusal Şairler Şöleni”ile bundan böyle gönüllerimizin bam
tellerini titretmeye; insanlara huzur ve yaşama sevinci
vermeye devam edecek.
12. Ulusal Şairler Şöleni Kestane
Dağı olarak adlandırılan Simav Dağları’nın eteğinde Hisar
adı verilen dinlenme evinde şairlerin bir araya gelmesi ile
başladı. Üçü ülke dışından toplam doksan iki şair katıldı
Simav 12. Ulusal Şairler Şöleni’ne.
Tertip komitesi adına davudi sesi
ile Osman Karaarslan’ın töreni başlatan açış konuşmasını
yarenlerin*(1) gösterisi izledi. Daha sonra yarenlerin
öncülüğünde şairler Hisar’dan Hükümet konağına kadar
yürüdüler. Şöleni kutlama komitesi adına Atatürk anıtına
çelen konuldu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması
ile Simav 12. Ulusal Şairler Şöleni resmen başladı.
Eynal ve Çitgöl, Evliya
Çelebi’nin övgüsüne mazhar olan bu 162 derece sıcak suyu ile
iki kaplıca, insanlara sadece şifa sunmakla kalmıyor bu tür
etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. İl dışından Simav 12.
Ulusal Şairler Şöleni için gelen şairler ve davetliler işte
bu iki kaplıca’nın geniş, ferah otellerinde konuk edildiler.
Doğrusu Osman Karaaslan işini biliyordu.
Dedik ya tamı tamına 92 şair… Eh! Her katılan şair de
şiirlerinden örnek okumak ister. Beş bölüm ayrılmıştı şiir
etkinlikleri. İlk bölüm Eynal’da Kaymakamlığın verdiği
yemekten hemen sonra gerçekleşti. Sözün gücünün ve sihrinin
sonsuzluğunu dile getiren şairlerin konuları daha çok aşk,
sevgi ve sevda ağırlıklıydı.
* *
*
12 Mayıs 2007 Cumartesi, Simav
12. Ulusal Şairler Şöleni’nin ikinci günü… Yapılacak
etkinlikler için seçilen yer Beyce Beldesi idi. Beyce’de 650
yıllık dev çınarın dallarının gölgelediği mekân gerçekten de
sözü; derinleştiren, şifreleyen ve billurlaştıran şiirin
ruhuna uygun olarak seçilmişti. Aklın rüya âlemindeki
uyanıklığını, kimi zaman da duygu denizinin
derinliklerinden gelen çığlıklarını ifade eden şiir, burada
kendisine layık bir mekân bulmanın kıvancı içindeydi.
Manisa’dan Özen Günay,
Tekirdağ’dan Cahide Ulaş, Beypazarı’ndan Gülten Ertürk’ün
sunuculuğunda gerçekleşen Simav 12. Ulusal Şairler
Şöleni’nin Beyce bölümünde şiir vardı, müzik vardı. Ayrıca
Simav’da görmek istediğimiz ama göremediğimiz ayrı bir
güzellik vardı. Burada şiir halka mal olmuştu. Beyceli
kadın, erkek; yaşlı genç büyük bir ilgi ile ulu çınarın
çevresinde yerlerini almışlardı. Beyce Belediye Başkanı
Nurullah Gümüş’ü doğrusu kutlamak gerek. Gösterilen ilgi ve
misafirperverlik Türkiye’nin dört bir yanından kopup gelen
gönül dostlarını ziyadesi ile mutlu etti. Beyce’de genç bir
yeteneği tanıma imkânı bulduk. Emine Tuncer. Dünyaya
gelmemize vesile olan maddi ve manevi dünyamızı ısıtan;
sınırsız sevginin, fedakârlığın, sabrın, şefkatin, membası
anneler için yazdığı şiiri çok etkileyici ve bir o kadar da
anlamlıydı. Biz, Beyce’de sadece Şairler şöleni yapmıyor
aynı zamanda “Anneler Günü”nü de kutluyorduk. Nitekim
Sunucular annelere sık sık göndermelerde bulundular. Şölenin
müzik bölümünde de en güzel şarkılar anneler için söylendi.
Kendi halimize bıraksalar ya da
demokratik bir biçimde oylama yapılsaydı sanırım ezici bir
çoğunlukla şairler, günün tamamını Beyce’de geçirmek
isterlerdi. Ama önceden hazırlanmış program… Ne yapalım bize
de uymak düşüyor sonuçta.
Saat 15.00 ‘te Simav Yeni Düğün
Salonu’nda yine şiir vardı. Türk şiirine hizmet edenlerin
ödül töreni vardı. Ne de güzel düşünülmüştü. Türk Dünyası
Sanatçılar Vakfı Başkanı Yahya Akengin, Edebiyat ve şiir
tahlileri ile tanıdığımız İLESAM Yön. Kur. Üyesi M. Nuri
Parmaksız, telif hakları hakkındaki çalışmaları ile Yalçın
Benlican , Türkiye'm adlı şiiri ile gönüllere taht kuran
Dilaver Cebeci , yılın şair annesi Saadet Otman, Polis
Radyosundaki Yalın Saatler programı ile dikkatleri toplayan
Tuncay Yalın, yayın yoluyla Türk şiirine hizmet eden Türk
Edebiyatı Dergisi Vakıf Başkanı Servet Kabaklı, Türk Şiir
Sanatındaki 60. yılının dolduran Simav’ın ak saçlı gönül
adamı Ali Abdülkerimoğlu, Uluslararası Hazar Şiir Akşamları
Genel Koordinatörü Şener Bulut ve Simav 12. Ulusal Şairler
Şölenine katkılarından dolayı ilçe Kaymakamı Samet Erçoşkun
şükran plaketlerini aldılar. Şiir olur da şiir tartışılmaz
mı? İLESAM Yön. Kur. Üyesi M. Nuri Parmaksız’ın yönettiği
Türk şiirinin dünü bugünü konu alan sohbetine katılımcılar
da ayrı bir olgunluk ve renk kattılar.
Kültürün ve şiirin şirin beldesi
Simav, aslında çoktan il olmayı hak etmiş bir ilçe. Zaten
konumu itibari ile taşı ile toprağı ile insanı ile beni il
yapın diye haykırıyor. Haykırıyor da inşallah duyan olur.
Her neyse biz kaldığımız yerden devam edelim. Simav’da bir
fakülte ve bir yüksek okul var. Akşam, Simav Teknik Eğitim
Fakültesi konferans salonundayız. Salon tıklım tıklım dolu.
Simav 12. Ulusal Şairler Şöleni akşamında neler yok ki şair
var, şiir var; müzik var, şarkı var ve Esat Kabaklı var.
Sazın ve sözün ustası Esat Kabaklı dokundukça mızrabını
teline nameler uçuştu Simav semalarında. Hikmetli sözlerin
oluşturduğu Kabaklı damgasını taşıyan türküler, döküldükçe
dudaklarından sevgili Esat’ın salonu dolduran gönül
yürekliler coştukça coştu.
* *
*
13 Mayıs, Simav 12. Ulusal Şairler Şöleninin
son günü. Bu günümüzü ilçe merkezine yaklaşık 30 km uzaktaki
bir orman köyünde Kiçir’de geçireceğiz. Kiçir, Simav’ın
kuzey batısında Aladağlar yöresinde yer alan geçimini
hayvancılık ve orman ürünlerinden sağlayan bir köy.166
haneli 330 nüfuslu bu orman köyünde bir ben değil bütün
katılımcılar popüler kültürün esir alamadığı Anadolu
insanının o saf, sevecen, misafirperver, bir ekmeğini
paylaşan insanı ile yeniden karşılaşmanın mutluluğunu
yaşadı. Aman Allah’ım o ne güzel insanlar. Köy Muhtarı
Dursun Ünal, Orman Kalkındırma Kooperatif Başkanı Fuat
Çetinkaya… Bir ara muhtara “sizi çok sevdim yine geleceğim.”
diyorum. Seviniyor. “Lafı mı olur beyim” diyor.
Köyün bütün kadınları, kızları
seferber olmuş üç otobüs, otuza yakın taksi ile gelen
misafirleri için sıvamışlar kolları, geçmişler koca koca
kazanların başına. Etlisinden, sütlüsüne; tatlısından
tuzlusuna yemekler… Saçların üzerinde kızarmayı bekleyen
patileler, börekler… Yemeklerden sonra bir de sürprizimiz
var dediler. Ne ola ki? Yeşillikler içerisinde kaybolmuş bu
köyün çayırlığına taşındık. Bekliyoruz. Kafkas oyun havaları
çalmaya başlıyor. Aman Allah’ım bir kez daha şaşkınız.
Kafkas ekibi bir sülün gibi koca meydana iniyor ve
gösterisini sunuyor. Güzellikler bitmiyor ki burada..
Bütün yüreğimizle alkışlıyoruz.
Alkışlar, Kafkas oyun ekibi için.
Alkışlar bize bütün bu
güzellikleri yaşatan Yeşil Simav Turizm Derneği başkanı ve
yöneticileri için. Alkışlar; gönlü gözlü, güzel yüzlü
şairler ve gönül dostları için.
Alkışlar; Abdullah Satoğlu,
Dilaver Cebeci, Ali Akbaş, Servet Kabaklı, Esat Kabaklı
için. Alkışlar; M. Nuri Parmaksız, Celal Oymak, Yusuf
Dursun, R. Midhat Yılmaz, Şükrü Kaçar Şener Bulut, Günerkan
Aydoğmuş için.
Alkışlar; Ahmet Otman, Ali
Akçeken, Ali Ziya Öğütcen, Alaattin Gürırmak, Ali Bilgiç,
Ali Uygun, Ayşegül Dinçbaş,Yalçın Benlican, Ramazan
Yoğurtçu, Engin Çır, Prof, İsa Kayacan, Gündüz Aydın, Güler
Yılmaz, , İsmet Bora Binatlı, Tuncay Yalın, Rasim Köroğlu,
Özen Gülay Atacan, Cahide Ulaş için. Alkışlar; Gani Takmaz,
Necmettin Selçuk, Av. Zehra Birsen Yamak, Melahat Ecevit,
Dr. Ünal Yürekli, Vedat Fidanboy, Osman Baymak, Dr. Osman
Baş, Mustafa Ceylan, İnci Kolbay, Medar Gören, Sevil
Mısırlıoğlu, Şaziye Çelikler için.
Alkışlar; Gülşen Yontarlar,
Necdet Atak, Salim Tırpancı, Veysel Çeliker, Hüseyin Zeybek,
Ayten Akdağ, Ümran Çetin, Ulviye Savtur, Dr. Arzu Çoban,
Emel Uslu, Dr. Güngör Sakman, Dr. İsmail Bundak, Baki
Yıldırım, Güngör Özen, Cemile Özen, Pınar Tekin için.
Alkışlar; Gülay Öğün, Pervin
Beyhan Tekdal, Meral Ahmetoğlu, Safiye Gülcü, Gülay Birkl,
Dr. Eyüp Göksu, Birsen Yamalıoğlu, A.Rıza Yamalıoğlu, Gülten
Ertürk, Yurdagül Özay, İsa Kahraman, Kadir Güven, Pakize
Altan, Ramazan Kurt, Ali Eser, Abidin Güneyli, Süleyman
Kaptan, Mustafa Ünver, Hafize Gün, Süreyya Kaya ve Dursun
Tombul için.
Alkışlar; bu güzel etkinliğin her
karesinde var olan Anadolu Sanat ve Kültür Dergisi'nin
sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü Mali Müşavir Osman
Karaarslan için.
Alkışlar, Simav Şairler Şöleni’ne
yeni bir çehre kazandıran onu kabuğundan çıkartarak Türkiye
gündemine taşıyan Simav’ın genç ve enerji dolu Kaymakamı
Samet Erçoşkun için.
Alkışlar; misafirperverliğin en
güzel örneklerini sergileyen Kaymakam Samet Erçoşkun’un
eşleri Huriye Hanımefendi için.
Ve elbette ki alkışlar bütün bu
güzelliklerde bizleri yalnız bırakmayan Simav İlçesi, Beyce
Beldesi ve Kiçir Köyü’nün güzel insanları için.
Daha nice güzelliklere nice Simav
Ulusal Şairler Şölenlerine….
HADİ ÖNAL
hadional@mynet.com
*(1) Yaren: Dost, arkadaş anlamına gelen
yaren 14. yüzyılda Anadolu’da tıpkı Ahilik gibi bir mesleki
dayanışma örgütü olarak kurulmuş daha sonraki yıllarda bu
özelliğini kısmen kaybetmiş ancak ruhunda var olan eğitim
kurumu olma özelliğini korumuş olan bir teşkilat. Osmanlı
devleti’nin merkezi otoritesinin zayıfladığı dönemlerde
eşkiyalığa ve düzensizliğe bir tepki olarak varlığını devam
ettirmiş bir dayanışma, yardımlaşma ve birliktelik
topluluğu.