Kurtuluş savaşında Türkiye yedi
düvelle çarpışıyor. Haçlı ruhu delirmiş Türk’ü öz vatanından
öz yurdundan çıkarma yok etme gibi haince bir planı
uygulamaya çalışıyor. Mehmetçik kazma kürekle sabah
kahvaltısız, öylen yemeksiz, akşam şekersiz üzüm hoşafı ile
bu çılgınlığa gem vurmaya kalkışıyor.
İşte o günlerde uzakta, çok
uzakta bir yürek Türklük için Türk için kan ağlıyor ve
Mağcan Cumabay adındaki bu Kazak kardeşimiz eline kalemini
alıp bizlere bir şiir yazıyor.
Uzakta ağır azap çeken kardeşim!
Kuruyup lale gibi çöken kardeşim.
Amansız zalim düşmanlar ortasında
Göl gibi gözyaşı döken kardeşim.
Diyen bu kardeşimiz Ne yazık ki 1938 yılında,
Sovyetler Birliği yönetimince dünya hukuk tarihine geçecek
bir kararla kurşuna dizilerek idam ediliyor.
Gün geliyor Türkiye’nin bir ilinde Elazığ’da
bir faaliyet düzenleniyor. Bu büyük faaliyete büyük bir isim
lazım akla Cumabey geliyor ve bu faaliyet bu aziz
şehidimizin hatırasına düzenleniyor.
Bu faaliyete devleti temsil eden o ilin Sayın
Valisi ön ayak oluyor. Bu etkinliye onurla zevkle imzasını
atıyor.
Azeri, Türk, Özbek, Kırgız, Kazak, Türkmen,
Tatar vs. milletler akraba toplumlardır. Bu milletlerin
birbirlerine olan yakınlığı, karşılıklı yardımlaşmada
öncelikleri çok tabiî bir durumdur. Bu durum sadece akraba
millet olmak sebebiyle değil, gönüllerin ve kültürel
yakınlığın aynı olmasından kaynaklanmaktadır. Bu bir inanış,
bu bir ülkü birliği, bu bir Türklük bilincidir. İşte bu
bilinçle yola çıkan Türk Cumhuriyetleri kardeşlerimiz
yazarlarıyla şairleriyle bu etkinlikte onurlu yerlerini
alıyorlar.
Türk Milleti misafirperverdir. Türk Milleti
Âlicenaptır. Türk Milleti Merttir kahramandır. Bu duygu
seline onlarda katılmak suretiyle İstanbul’dan, Ankara’dan,
Konya’dan, Gaziantep’ten, Sivas’tan, Kayseri’den, Kahraman
Maraş’tan Söke’den, Malatya’dan Diyarbakır’dan ve daha pek
çok şehirden bu büyük şaire şükranlarını sunmak için yurdun
dört bir yanından binlerce Km. yolu kat ederek bu şenliğe
koşuyorlar bu şenliği şenlendiriyorlar.
Dünya bir kere daha TÜRKLÜK BİLİNCİNE şahit
oluyor. Türklerin birlik ve beraberliğine onların birer öz
kardeş gibi kucaklaşmalarına hasetle kıskançlıkla
bakıyorlar. Varsın baksınlar bizler Yurtdışından ve yurt
içinden bu etkinliye koşan her ferdi başımıza taç ederek
dosta güven düşmana korku salmaya devam edeceğiz.
Ve hep bir ağızdan Küçük Hazar’dan NE MUTLU
TÜRKÜM DİYENE diyerek haykıracak ve Büyük Hazar’a
selamlarımızı sevgilerimizi göndereceğiz. Bu iki Hazar’ı
gönüllerimizde birleştirmekle o aziz Şehidimizin ruhunu da
şad edeceğiz.
Aziz şehidimize rahmet diliyor, sizlere de
Hoş geldiniz sevgili kardeşlerim. Otağınıza hoş geldiniz
diyorum..