Elazığ nere, Salihli nere? Arada bin
kilometreden fazla uzunca bir yol. Nereden baksanız otobüsle
l8–20 saatlik bir mesafe. Çekilir mi demeyin sakın? Zevkle
çekiliyor. Eğitimci, yazar ve şair kardeşimiz Sayın Mithat
Yılmaz'ın deyimi ile "Salihli'de Rüya Akşamı"na katılmak
üzere Elazığ'dan Sayın Şener Bulut'la bu geceye katılmak
için bu şirin ilçemize gidip, o geceye katılımları sonucu
dönüşlerinde bizlere bir rüya âlemini anlatır gibi
anlattıklarıdır bu terim.
Şiirler dize dize bulut olup
gökyüzüne çıktığında bazen "Hazar Şiir Akşamları", bazen
"Bizim Ece" dergisinin organizasyonu ile hazırlanan o
muhteşem "Şairler Antolojisi 2006" ile bereket olup
yağdığında ne yol kalır, ne yorgunluk. Bir hoş seda kalır
damaklarda. Uzaklar yakın, yorgunluklar vuslat olur. Bütün
bunların neticesinde kilometrelerce uzaktaki görmediğimiz,
bilmediğimiz bir ilçemiz bizlere sıla ve bu sıladakiler de
bizlere dost olur, kardeş olur. Şair'in dediği gibi.
"Orda
bir köy var, uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da,
O köy bizim köyümüzdür."
Biz bu şiirdeki "Köy" ibaresini
"İlçe" olarak kabul ediyoruz.
Şairler içli insanlardır,
şairler duygusal insanlardır. Şairin emeği şiiri, sözleri
destandır. Şair güzellikleri barındırır bünyesinde. O hep
güzelliklerle hasbihâl eder. Tıpkı benim gazetedeki köşemin
adı gibi.
Sayın Mithat Yılmaz Salihli'den
döndüğünde bana birkaç şiir kitabı verme lütfunda bulundu.
Bu kitapları birer birer okudum. Ama bir antoloji vardı ki o
bir büyük eserdi. O bir güzellikler demetiydi. Ve o bir
emeğin, bir çabanın mükâfatıydı.
Bu kitapları insan okur da almaz
mı kalemi eline. Ben de aldım kalemi elime. Bir ilçede doğan
bir ışığın ta Elazığlıları aydınlattığına sessiz kalınır
mıydı?
Görmediğim bir ilçede böylesine
güzel eserlerin var olacağını bana söyleselerdi inanmazdım.
Ama okudukça inandım, inandıkça hayranlığım arttı ve
gururlandım.
Bizim Ece Dergisinin Sahibi ve
Genel Yayın Yönetmeni Sayın Ahmet Otman'la 2005 yılında
Hazar şiir Akşamları münasebetiyle Elazığ'da tanışmıştım.
Kendileriyle guruplar halinde Sivrice'ye, Harput'a gitmiş;
sohbetler etmiştik. Ama böylesine güzelliklere imza attığını
bilmiyordum.
Bir dörtlük şiirin, bir kitap
dolusu kadar anlam taşıdığı bir gerçektir. Ama böylesine
uzun mesafeleri hatta Türkî Cumhuriyetlerine kadar yol kat
ettiğini gördüğümüzde edebiyatımızın nelere kadir olduğunu
da görmüş olduk.
Bu antolojiyi okuduğumda öylesine
güzel dizelerle karşılaştım ki bu dizeleri siz sevgili
okurlarıma aktarmanın bir görev olduğunu hissettim.
"Seyrettim dün seni Seyrantepe'den
Okşadı ruhumu yeşilin eli.
Bonbaylı'nın türküsünü dinlerken,
Bir kez daha mutlu oldum Salihli.
Salihli, Salihli, güzel Salihli,
Gönlümdeki yerin özel Salihli."
İşte böyle diyordu Salihli'nin çocuğu.
Salihli'ye olan sevgisini, sevdasını böyle dile getiriyordu.
Bir başka şair de bir şiirinde,
"Sabah oluyor sabah,
Sabah beşte kalk da bak.
Sabah en güzel andır,
Bir kerecik dene bak."
Sizin orada sabah çoktan olmuş
şair kardeşim. Çoktan olmuş, yeşil bir dünya olmuş doğa
şiirlerinizle. Gönüllerinize sağılık. Bu güzellikleri
göndermiş olduğunuz kitaplarla bizlere lütfettiğiniz için
teşekkürler ediyor, sizlere Harput'tan, Hazar'dan kucak
dolusu selam ve sevgiler gönderiyoruz.
Merak etmeyin sevgi ve
selamlarımız yollar uzak olsa da gelir. Yeter ki gönüllerde
aydınlık olsun, şiir olsun, sevgi olsun, sevda olsun, dahası
başarı ve mutluluk olsun.