Manas / Haber
Avukat Doğan Özdal’ın yazmış olduğu Güzellikler Taçlanır
Hatıralarla Pertek- Cami-i- Kebir Mahalesi adlı kitabın
tanıtım toplantısını 16 Haziran 2007 tarihinde Tunceli’nin
Pertek ilçesinde gerçekleştirdik. Pertek Kaymakamlığı’nın
himayelerinde Pertek Belediye Başkanlığı, Elazığ Musiki
Konservatuvarı Derneği ve Manas Yayıncılık’ın işbirliği ile
düzenlenen toplantıya Elazığ’dan da 40 kişiden oluşan bir
şair, yazar ve sanatçı grubu katıldı.
Toplantı ile ilgili yapılan hazırlıklar çerçevesinde Avukat
Doğan Özdal’ın kültür dünyamıza kazandırmış olduğu
Güzellikler Taçlanır Hatıralarla Pertek- Cami-i- Kebir
Mahalesi adlı kitabı yayınevimizin de destek ve
yardımlarıyla basılarak yayınladı. 128 sayfadan oluşan
eserde, Pertek ilçesinin beş mahallesinden biri olan Cami-i
Kebir Mahalesi anlatılıyor. Eserde ayrıca Pertek Kaymakamı
Harun Öksüz ve Pertek Belediye Başkanı Av. Kenan Çetin’in
takdim yazıları da yer alıyor.
Toplantı münasebetiyle 16 Haziran Cumartesi günü saat
09.00’da Manas Yayıncılık’ta toplanan Elazığlı kültür ve
sanat adamları, Elazığ Belediye Başkanlığının tahsis ettiği
bir araç ile Pertek’e hareket etti. Programa katılan heyette
Elazığ Kültür ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk, Fırat
Üniversitesi Genel Sekreteri Gazi Özcan, Fırat Üniversitesi
Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. M. Beşir Aşan, Dr. M. Naci
Onur, Öğr. Gör. Recep Bağcı, Bedrettin Keleştimur, Günerkan
Aydoğmuş, R. Mithat Yılmaz, Muammer Aksoy, Lütfi Parlak,
Hadi Önal, Mehmet Şükrü Baş, Av. Doğan Özdal, Tuncer Sönmez,
M. Faik Güngör, Ömer Faruk Er, Necati Demir, Hüsamettin
Septioğlu, Paşa Demirbağ, Zekeriyya Bican, Nihat Kazazoğlu,
Feti Ahmet Deniz ve Emrah Uysal yer aldı.
Elazığlı kültür ve sanat adamları Elazığ’a 30 km. mesafedeki
ilçeye Keban Baraj Gölünü feribotla geçerek ulaştı.
Pertek’te ilk olarak saat 14,30’da Pertek Kaymakamlığını
ziyaret eden Elazığlı kültür adamları bu görüşmede Kaymakam
Harun Öksüz’den ilçedeki mevcut gelişmeler hakkında bilgi
aldı. Kaymakamlık’taki görüşmenin tamamlanmasından sonra
Pertek Belediyesi ziyaret edildi. Pertek Belediye Başkanı
Kenan Çetin tarafından saat: 15,00’te kabul edilen Elazığlı
kültür adamlarına Pertek Belediyesi’nin çalışmaları ile
ilgili bilgi verildi.
Bu ziyaretten sonra Cami-i Kebir Mahallesi’nde bulunan
Avukat Doğan Özdal’ın bahçesine gidilerek savana silkelenen
lezzetli Pertek dutundan yenildi. Mahalle sakinlerinin de
katıldığı bu program karşılıklı sohbetler şeklinde geçti.
Cami-i Kebir Mahalesi’nde yapılan programdan sonra Pertek
Belediyesi tarafından saat 18.00’de Keban Baraj Gölü
kıyısında bir akşam yemeği verildi. Yemeğe ilçede görev
yapan bazı bürokratlar da katıldı.
Güzellikler Taçlanır Hatıralarla Pertek- Cami-i- Kebir
Mahallesi adlı kitabın tanıtım toplantısı Pertek Cumhuriyet
Meydanı’nda yapıldı. Saat: 19,30’da başlayan faaliyete
Pertek halkı yoğun ilgi gösterdi. Sunuculuğunu Ömer Faruk
Er’in yaptığı program İstiklal Marşı’nın okunması ile
başladı. Ve açılış konuşmalarıyla devam itti. Kürsüye ilk
olarak Gazeteci Yazar Bedrettin Keleştimur, ardından Pertek
Belediye Başkanı Avukat Kenan Çetin, daha sonra da Pertek
Kaymakamı Harun Öksüz birer konuşma yaptılar. Açılış
konuşmalarının ardından program, Avukat Doğan Özdal
Güzellikler Taçlanır Hatıralarla Pertek- Cami-i Kebir
Mahallesi adlı kitabı ile ilgili değerlendirmelerini içeren
bir konuşma yaptı. Son bölümde, Fırat Üniversitesi Tarih
Bölümü Başkanı Prof. Dr. M. Beşir Aşan “Tarihi Boyutta
Pertek” konulu bir konferansıyla konuşmalar tamamlandı..
Konuşmaların tamamlanmasından sonra program Elazığ Musiki
Konservatuvarı Derneği tarafından verilen Harput Türküleri
konseri ile devam etti. Mahalli sanatçılarımızdan Osman
Bulut ile Emrah Uysal’in solist olarak yer aldığı Elazığ
Musiki Konservatuvarı saz heyeti birbirinden güzel Harput
türkülerini seslendirdiler.
Konserin tamamlanmasından sonra toplantının gerçekleşmesinde
emeği geçenlere plaket takdimi yapıldı. Güzellikler Taçlanır
Hatıralarla Pertek- Cami-i Kebir Mahalesi adlı eseri kültür
dünyamıza kazandıran Avukat Doğan Özdal’a, Elazığ Musiki
Konservatuvarı Derneği Başkanı Feti Ahmet Deniz ve Fırat
Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. M. Beşir Aşan’a
Pertek Kaymakamı Harun Öksüz tarafından plaket takdimi
yapıldı.
Plaket takdiminden sonra program sona erdi. Toplantının
tamamlanmasının ardından Elazığlı kültür ve sanat heyeti
gecenin ilerleyen saatlerinde Pertek’ten ayrılarak Elazığ’a
döndü.
Ömer Faruk Er
Değerli misafirler, Pertek Kaymakamlığı’nın himayelerinde
Pertek Belediye Başkanlığı, Elazığ Musiki Konservatuvarı
Derneği ve Manas Yayıncılık’ın işbirliği ile düzenlediğimiz
Avukat Doğan Özdal tarafından kaleme alınan Güzellikler
Taçlanır Hatıralarla Pertek- Cami-i Kebir Mahalesi adlı
kitap için düzenlediğimiz programımıza hoş geldiniz. Bu
akşam hep birlikte Süpürgeç Dağı’ndan gelen bu tatlı
esintinin serinliğinde 50–60 yıl önceki Pertek’e gideceğiz
ve o günlerin hatıralarıyla içimizi ısıtacağız.
Acısı vardır, tatlısı vardır hatıraların. Bazen tarifsiz bir
özlem duyarız onu tekrar yaşarken, bazen de “âh keşke…” diye
hayıflanırız hatırladığımızda. Doğup büyüdüğümüz mahalleyi,
çocukluğumuzu, gençliğimizi geçirdiğimiz sokakları,
eşiğinden içeri adımımızı attığımız andan itibaren bizi
bilgi ile donatan okulumuzu, bize ikinci bir ana baba olarak
kucak açan öğretmenlerimizi, okul arkadaşlarımızı, ilk
aşkımızı, işe başlamamızı, evlenmemizi…
Hatıralar, hayat yolunun çiçekleridir, renkleridir.
Solmazlar, eskimezler. Yıllar geçer bu defa da ses olurlar
dudaklarda; bazen tatlı, bazen de acı bir tebessüm
bırakarak:
Bir gün, bir uzak hatıra özlersen o yazdan
Körfezdeki dalgın suya bir bak; göreceksin:
Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde;
Mehtap… iri güller… ve senin en güzel aksin…
Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde!
Yahya Kemal Beyatlı işte böyle tanımlıyor hatırayı.
“Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde.” Evet, şu ucu
görünen dünyamızı iyiliklerle, güzelliklerle bezemeye
çalışırsak elbette ki ileride dostlarımıza, arkadaşlarımıza
gururla anlatacak güzelliklerimiz olur. O nedenle hayat
yolunun kilometre taşlarını iyiliklerle, güzelliklerle
bezeyelim ki ileride ben bunu yaptım diyebilelim…
Tatlı, hatırlanmaya gerek kılacak güzellikler bırakırsanız
arkanızda yeri ve zamanı gelince sizinle ilgili bir olay
veya durum anlatılınca; “Ne iyi insandı, bir gün…” diye
başlanılır söze. Aslında bugün değersiz gibi gördüğümüz, pek
çok şey ileriki yıllarda bizler için veya bizi daha yakından
tanımak isteyenler için önemli olabilir.
İşte, Avukat Doğan Özdal da sözün uçuculuğuna karşı yazının
kalıcılığını göz önünde bulundurarak kaleme sarılmış. Bir
kuyumcu hassasiyeti ile yıllar öncesinin güzelliklerini
taşımış günümüze. Ne diyelim; eline, yüreğine sağlık Doğan
Özdal.
Değerli misafırler şimdi konuşmalarını yapmak üzere
GazeteciYazar Bedrettin Keleştimur’u mikrofona davet
ediyorum.
Bedrettin Keleştimur
Değerli Kaymakamım, Belediye Başkanım, Sevgili Pertekliler
Bu güzel akşamda bizleri bir araya getiren kültür ve sanat
camiamızın çok kıymetli temsilcileri; sizleri saygı ile
selamlıyorum.
Kıymetli Pertekliler.
Bu eseri, sadece Pertek ilçemizin bir mahallesinin, ‘—soy
ağacı’ olarak düşünmeyiniz! ‘—cennetten bir köşe’ olarak
nitelendirilen; tabiatın harikulade güzelliklerini üzerinde
toplayan bir şirin Anadolu ilçesinin aynı güzellikteki
mütevazı yüzünü bizlere aksettirmesi çok önemlidir.
Nasıl ki, Fırat’ı sade bir nehir olarak değil de tarihe ışık
tutan ilk medeniyetlerin havzası olarak nitelendiriyorsak;
Pertek’i de, lisan-ı hâl ile bu soylu ve asil medeniyetin bu
coğrafyaya önemli bir izdüşümü olarak değerlendirmeliyiz. Bu
değerlendirmeyi yaparken şüphesiz ki; birleyen, derleyen,
toparlayan kaynaştıran ve kendi içerisinde uzlaştıran bir
ruhla gönül tellerini olasıya titretmeliyiz!
Bu görüşleri kaleme alırken şüphesiz ki, muhterem insan
Doğan Özdal’ın bir “Avukat” kimliği ile eserini hazırlarken,
‘—kelimelerin seçiminde bile’ tarihi hatıraları anlatırken
bile hakka nasıl riayet ettiğini, ‘—hassas olan terazinin
ibresini’ koruduğunu çıplak gözle görmeniz mümkündür!
Pertek ilçesini tarif ederken, ‘—mimari maketinin semanın
altın tasıyla bezendiğini’ ve de, ‘—ayın yıldızı bağrına
basarak’ bu güzel diyara yeşilin bütün tonuyla boyandığını
söyleyebiliriz!
Pertek, şüphesiz ki; Harput gibi bu coğrafyanın ‘—açık hava
müzesi’ özelliğine sahiptir. İç içe bir ahenk oluşturan
eserlerle, ‘—bin yıllık tarihimizi’ soluklar ve dahası
nefesleniriz! Keban Barajı’yla bir derya haline dönüşen
Fırat’ın suları; Pertek’in tarihi Kal’asını, Kale Mescidini
ve köprüsünü bir anda yutuyordu! Bugün bizlerin de şahit
olduğu 33 yıllık bir kavga vardır; ‘—Pertek Köprüsü’ O
kavganızı burada bir vesile ile yürekten desteklediğimi de
belirtmek isterim. Öyle ki, Türkiye’nin kuzey ile güneyini
birbirine yaklaştıracak, bölgesinde turizmi yeşertecek bir
köprüdür!
Pertek’in, ‘—ak saçlı sevdalı delikanlısı’ Av. Doğan Özdal
sizlere öyle bir eser hazırladı ki, “—Güzellikler Taçlanır
Hatıralarla Pertek-Cami-i Kebir Mahallesi” ismiyle nesiller
boyu yâd edilecek bu eserde, ‘—tarihî bir iklimi bütün
dönemleri ve önemli yüzleri ile birlikte yaşayacağız’
Mahal kavramı bizlere hiçbir zaman, ‘—muhal’ olmamış; ecdat
hatıraları ile içini doldurduğumuz özge bir kavramdır! Öyle
ki, özünde ismi ile müsemma, ‘—yerlilik’ vardır!
Bizim dilimizde, irfanımızda, tarihimizde, hukukumuzda;
dinin, aklın ve örfün birlikte ördüğü belirli bir kimlik
vardır. O kimliğin bütününe bütün adabıyla ve de edebiyle;
‘—mahalle kültürü’ diyoruz. Pertek, bir elin beş parmağı
misali aynı hayati rolü oynayan beş mahalleden meydana
gelmiştir! Karadibi Mahallesi’nden sonra; Soğukpınar,
İstiklâl, Camiikebir ve Derebaşı Mahalleleri; bir hilal
gibi/veya bir ay gibi masmavi sulara bir salıncak gibi
süzülerek gönül gözyaşlarını bizlerle birlikte döktüğünü
görüyoruz.
Mahalleli, ‘—bir çorap örgüsü’ misali kendi içinde, kendi
renk tonlarıyla dokunmuş; dağlar gibi onlarca ailenin
meydana getirdiği, evlerin omuz omuza verdiği bir ahenk
mecmuasıdır!
Bizim inancımız ne diyor; ‘—komşusu aç iken tok yatan benden
değildir’ Bu müthiş hadiste, gönülleri yıkanan Anadolu’nun
saf insanı öyle asil bir ruha sahiptir ki; belki şimdi biraz
da özleminde olduğumuz o ruhu, Av, Doğan Özdal
dillendiriyor.
‘—İmece’ diye hassas bir terazi ve o terazinin ibresi ile
dimdik ayakta duran mahallelinin sımsıcak yüzü bizlere
anlatılıyor, bu eserde!
—Ben olmasın!
Al yanakta ben olmasın
Sen var iken, biz var iken;
Her sözün başı, ben olmasın.
Benlikten sıyrılan bir ruh haleti içerisinde; birbirinin
müşkülüne, hastasına, cenazesine koşarak acılarını paylaşan
asil bir tavır nerede vardır? Aynı şekilde; sevinçlerinde,
derneklerinde, düğünlerinde birlikte olan tarifi imkânsız
bir hasret fotoğrafını bu coğrafya insanından başka kimler
çizebilir ki?
Pertek Kaymakamlığı, Pertek Belediye Başkanlığı, Elazığ
Musiki Konservatuarı Derneği ile MANAS Yayıncılık’ın el ele
vererek; Av. Doğan Özdal Beyefendinin yüreğinin bir parçası
olan eserin böylesine nezih bir toplantıyla tarihle
nesilleri buluşturması oldukça anlamlıdır.
Şüphesiz ki, bu eserle tarihin derinliklerine birlikte
gideceğiz. Bu milletin ne kadar âlicenap bir ruh haleti
içerisinde; insana, eşyaya, çevreye ve kendi sokağına/veya
mahallesine sevdalanırcasına sahiplendiğini bir daha anlamlı
derslerle birlikte yaşayacağız!
Aile bağları kadar, ‘—güçlü ve kutsal’ olarak günümüz
kültürünü de etkileyen komşu/veya mahalleli haklarının
sağlıklı bir toplum dokusu için hassasiyetini yazarın ibret
dolu satırlarında okuma fırsatını bulacağız.
Bu güzel eserin nezih satırlarıyla, bizleri çocukluk
yıllarında yaşadığımız o güzel hatıralara taşıma fırsatını
kazandıran Sayın Avukat Doğan Özdal’ı bir daha tebrik
ediyor; sağlık, mutluluk ve esenliklerle dolu bir hayat
diliyorum.
Ömer Faruk Er
Sayın Keleştimur’a teşekkür ediyoruz. Efendim şimdi de
konuşmalarını yapmak üzere Pertek Belediye Başkanı Sayın
Kenan Çetin’i davet ediyorum. Buyurunuz Sayın başkanım.
Kenan Çetin
Sayın Kaymakamım, Sayın Komutanım, Elazığ’dan gelen kıymetli
kültür dostları ve sevgili Pertekliler. Avukat Doğan Özdal
ağabeyimizin yazmış olduğu Güzellikler Taçlanır Hatıralarla
Pertek- Cami-i Kebir Mahalesi adlı eserenin tanıtım
toplantısı için bu meydanda toplanmış bulunuyoruz. Güzel
Pertek’imize hoş geldiniz safalar getirdiniz.
Saygıdeğer misafirler: bugün Pertek için tarihî bir gün.
Güzelliğin, sevginin, iyiliğin, yardımseverliğin, hoşgörünün
yüzyıllardır yoğurup şekillendirdiği insanı ile Fırat
ırmağının hemen kıyısında kurulu Pertek, yurdumuzun cennet
köşelerinden biridir.
Tunceli ilimizin bu şiirin ilçesi, kültür olarak da Doğu
Anadolu’muzun âdeta özeti gibidir. Sevginin, hoşgörünün
giderek azaldığı dünyamıza geçmişin güzelliklerini bir parça
da olsa taşımak, günümüz insanına yol gösterecektir. İşte bu
noktada bu toprağın yetiştirdiği bir değer olan Avukat Doğan
Özdal’ın hatıralarını kaleme aldığı “Güzellikler Taçlanır
Hatıralarla- Cami-i Kebir Mahallesi” adlı eser gerçekten çok
anlamlı ve önemlidir. Bu eser ile soluk ve solgun dünyamız,
bir parça da olsa renklenecek, soluklanıp hayat bulacaktır.
Avukat Doğan Özdal, bu eserinde Pertek Cami-i Kebir
Mahallesi’nden yola çıkarak özellikle 1940 ila 1960 yılları
arasında güzel Pertek’imizin kültürel, sosyal ve ekonomik
hayatını anlatmış. İnsan ve komşuluk ilişkilerinin
sıcaklığının mutluluğun anahtarı olduğunu belirtmiştir. Her
ne kadar Cami-i Kebir Mahallesi anlatılmışsa da, eser,
muhteva olarak Pertek’imizin İstiklal Mahallesi’nin,
Kaledibi Mahallesi’nin, Derebaşı Mahallesi’nin, Soğukpınar
Mahallesi’nin sosyal hayatını da anlatmaktadır.
İnanıyorum ki güzel Türkiye’miz birlik, beraberlik. barış ve
hoşgörü ile yarınlara daha güçlü ve daha emin adımlarla
yürüyecektir. Gönül ister ki müstesna bir kültür iklimine
sahip olan Pertek’imiz; dutun, bademin, cevizin ve üzümün
dışında asıl meyvesi sevgi ile de anılsın. Bu duygu ve
düşüncelerle mert, bilgiyi önemseyen insanlarımıza, bu güzel
ve anlamlı eser münasebeti ile sevgi ve selamlarımı
göndermek istiyorum.
Pertek Belediye Başkanı olarak, bütün Pertekliler adına
bizlere geçmişimizi yeniden yaşatan değerli hemşerimiz
Avukat Doğan Özdal’a ve Manas Yayıncılık’ın değerli
yöneticilerine şükranlarımı sunuyorum.
Ömer Faruk Er
Belediye başkanımıza çok teşekkür ediyoruz.
Son olarak Pertek ilçemizin genç kaymakamı Sayın Harun Öksüz
bir konuşma yapacaklardır. Sayın Kaymakamımızı kürsüye arz
ediyorum.
Harun Öksüz
Elazığ’ın çok değerli kültür ve sanat temsilcileri, kıymetli
Pertekliler. Böylesine güzel birlikteliği meydana
getirdiğiniz için sizlere teşekkürlerimi ifade ederek
sözlerime başlamak istiyorum.
Şairin de ifade ettiği gibi Süpürgeç Dağı’nın eteğinde,
Fırat’ın gerdanlığında, inci kadar güzel, zümrüt kadar yeşil
ve “bir tek” beldedir Pertek. Sahi, Ulu Önder Atatürk’ün
iltifatına mazhar olmuş kaç belde var ki? Bu cennet kadar
güzel, aşkına doyulmaz belde, tarih boyunca âdeta bir cazibe
merkezi gibi herkesi kendine çekmiş ve hayran bırakmıştır.
Yolu burayla bir şekilde kesişen insanlar kolay kolay bu
güzelliklerden kopamamışlar ve yaşadıklarını, özlemlerini,
dostluklarını, komşularını kısacası her şeyi satırlara ve
mısralara dökerek “Pertek” ismini bir marka haline
getirmişlerdir.
İnsan, örf ve ananesiyle, kültürüyle, yaşamıyla doğduğu
toprakların bir ürünüdür. Öyle bir coğrafyada doğmuşuz ki
yıllarca şimdiki duruma inat topraktan kardeşlik, birlik,
beraberlik, höşgörü fışkırmış; vatandaşlarımız zorluklar ve
güçlükler karşısında dil, din, ırk farkı gözetmeksizin
sadece insan olma ortak paydasında zorluklara, yokluklara ve
güçlüklere karşı omuz omuza vererek kenetlenmişlerdir. Bu
sebeple geleceğe güvenle bakabilmek için geçmişi doğru
bilmek çok önemlidir. Bunun yolu ise o dönemleri her yönü
ile yansıtan çok sayıda eserin ortaya konmasından
geçmektedir. Zevkle okuyacağınızı düşündüğüm bu kitap
yukarıda ifade ettiğim amaca önemli bir katkı sağlayacaktır.
Kitabın yazarı her ne kadar içeriğini hayatının belli bir
dönemini geçirdiği mahalle ile sınırlı tutsa da aslında
ülkemizin geçmişine bir nebze de olsa ışık tutmaktadır.
Bizleri o yıllara seyahat ettirmekle kalmayıp kaybetmeye yüz
tuttuğumuz değer yargılarımızı, gelenek ve göreneklerimizi
de hatırlatmaktadır. Kitabı okudukça kendinizi o yılların
büyülü ikliminde bulacak, Necip Hoca’nın okuduğu sabah
ezanını ruhunuzun derinliklerinde hissedecek, Emoş Abla’nın
bahçesinde toplanıp çiğ köfte yoğuran güler yüzlü, fedakâr,
cefakâr anaların, gelin bacıların muhabbetlerine tanıklık
edecek, öğle namazını müteakip demli çaylar eşliğinde Zeki
Beğ’in duvarının önünde Nuri Beğ, Hayri Beğ, Pembe Memet,
Kaleyci Mustafa, Topal Mahmut, Kerto Yusuf ve Abdostik
Dede’nin derin sohbetlerine iştirak edeceksiniz. Pembe
Memet’in tabakasından tütün saracak, Halide Abla’nın taş
ekmeğinin etrafı saran mis kokusu sizi kendinizden
geçirecektir. İkindi serinliğinde Yalçın’ın Elazığ’dan
getirdiği topla çayırda mahallenin gençleriyle voleybol
oynayacak, Fayo Dayı’nın duvarının dibinde ay ışığında geç
saatlere kadar süren belki de ilk aşkların tatlı bir
heyecanla anlatıldığı sohbetlere tanıklık edecek, uzun kış
gecelerinde ise gramofon olan evlerde Malatyalı Fahri ve
Celal Güzelses’in plaklarını dinleme bahtiyarlığına erişen
şanslılardan olacaksınız.
Aziz Abi ile Münevver Abla’nın üç gün üç gece süren
düğününde halay çekecek, Münevver Abla’nın yaldızlı çarşafı
ile atın üzerinde heybetli duruşuna gıpta ile bakacaksınız.
Ramazan ayında komşuların bereketli sofralarına misafir
olacak, küçük çayırda genciyle, yaşlısıyla hep beraber
teravih namazı kılacak, bayram sabahı Adiye Teyze’nin elini
öpüp hayır duasını alacaksınız. Herkesin çocuklar gibi şen
olduğu 23 Nisan törenlerine Terzi Asım’ın büyük bir itina
ile diktiği tire pantolonu giyerek gidecek, mahalleye yeni
katılan bebeklerle mutlu olacak Turan ve Tayyar Abilerin, 18
yaşında daha hayatının baharında ölen İlhami’nin ölümleriyle
sarsılacak, gözyaşı dökecek ve keşke ben de böyle bir
mahallede yaşasaydım diyeceksiniz.
Aziz vatanın bu mümbit köşesini yurt edinen, birbirini, bu
ülkeyi koşulsuz seven, bir ana gibi gören, başkalarını
yaşatmak, mutlu etmek için yaşayan, fedakâr, eli öpülesi
insanlar, çocukluğumuzun kahramanları şimdi nerdesiniz?
Bugünlerde sizlerden çok fazla kalmadı. Bülbül seslerinin
yerini baykuşlar aldı. İnsanlar birbirlerinin hatırını
menfaat olmadan sormaz oldu. Dürüstlük, yardımlaşma,
paylaşma, fedakârlık, dostluk gibi erdemler maalesef
enayilik olarak algılanır oldu. Eminim, bu manzara beni
ürküttüğü gibi sizleri de ürkütüyordur. Büyük bir özen ve
ihtimamla attığınız sevgi, hoşgörü, birlik, beraberlik
tohumlarını kimler kuruttu diye kara kara düşünüyorsunuzdur.
Ama korkmayın sizlere söz veriyoruz; bu aziz vatanın her
köşesinde bülbüllerin yeniden şakıyacağı günler çok yakın.
Bu vesileyle yaklaşık üç yıldan beri büyük bir onur ve
gururla hizmet ettiğim Pertek ilçemize hizmet ederek halkın
gönlünde taht kuran, Pertekli olmadıkları halde gerçek birer
Pertek âşığı olan aziz meslektaşlarıma, isimsiz kahramanlara
şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca titiz bir çalışma ve emekle
bu eseri ortaya koyan Sayın Doğan Özdal’ı kutluyor, kitabın
basımını üstlenen Manas Yayıncılık’ın’ değerli
yöneticilerine teşekkürlerimi sunuyorum. Pertek’i anlatan
daha nice eserlerin ortaya konulması dileğiyle Pertekli
hemşerilerime selâm ve saygılarımı sunuyorum.
Ömer Faruk Er
Pertek Kaymakamı Sayın Harun Öksüz’e bu anlamlı
konuşmalarından dolayı çok teşekkür ediyoruz.
Efendim, şimdi de buraya Sayın Doğan Özdal’ı davet edeceğim.
Ancak daha önce Doğan Özdal hakkında sizlere kısa bir bilgi
vermek istiyırum.
Doğan Özdal 1937 yılında Pertek’in Cami-i Kebir
Mahallesi’nde doğdu. 1944 yılında ilkokula başladı. Öğretmen
Saadet Dilek de üçüncü sınıfa kadar Cami-i Kebir
İlkokulu’nda okuyup, dördüncü ve beşinci sınıfları İstiklâl
Mahallesi’ndeki Alpdoğan İlkokulu’nda tamamladı. Pertek
Ortaokulu’ndan 1953 yılında mezun olduktan sonra Elazığ
Lisesi’ne kayıt oldu. Bu okuldan 1958 yılında mezun oldu.
Aynı yıl okumaya başladığı Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’ni 1963 yılında bitirdi.
İki yıllık yedek subaylık görevinden sonra 1966 yılında
Elazığ’da avukatlığa başladı. İlk iki yıllık Hazine
Avukatlığı görevinden sonra serbest avukatlığını sürdürmeye
devam etti. Bu arada on beş yıl Elazığ ve Ergani Çimento
Sanayiilerinin sözleşmeli Hukuk Müşavirliğini yaptı.
1969 yılı sonu itibariyle emekliye ayrıldı. Bu tarihten
itibaren sosyal ve kültürel faaliyetlere daha çok zaman
ayırmaya başladı. Elazığ Musiki Cemiyeti’nin üyesi olan
Doğan Özdal, hâlen Manas Yayıncılık’taki kültür sanat
hareketlerinin de müdavimlerindendir.
Kıymetli misafirler; evet şimdi, “Güzellikler Taçlanır
Hatıralarla -Pertek Cami-i Kebir Mahallesi” adlı eserin
yazarı Sayın Doğan Özdal’ı kürsüye davet ediyorum.
Av. Doğan Özdal
Sayın Kaymakamım,
Sayın Belediye Başkanım,
Sayın Garnizon Komutanım,
Sayın Emniyet Müdürüm;
Güzellikler Taçlanır Hatıralarla / Pertek Cami-i Kebir
Mahallesi adlı eserimizin tanıtımı münasebetiyle burada
toplanmış bulunuyoruz.
Lütfedip geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim, saygılar
sunarım.
Mensubu olmakla iftihar ettiğimiz cennet kadar güzel
Pertek’imizin güzel insanları; sizleri, böyle güzel bir
tabiat ortamında, güzel insanlarla birlikte yaşama
bahtiyarlığınzıdan dolayı kutlarım.
Sayın konuklarım, hepimizin hayatında geçmişimizin,
özellikle çocukluk ve gençlik dönemlerimizin önemli bir yeri
vardır.
10–18, 18–25 yaşları arasında yaşadığımız o güzel günlerden
birini bugün yaşamak için neler vermeyiz?
Hepimizin yüzlerce anısının bulunduğu, acı-tatlı yüzlerce
hatıralarla süslendiği, çocukluğumuza, gençliğimize birkaç
dakika da olsa hep birlikte gidelim mi; ne dersiniz?
Sevgili Dostlar; siz ortaokulda, lise yıllarında gözyummacıl,
geldi geldi, ceviz, uzuneşek, çelik çubuk, köçek, çır
oynadınız mı?
İlçeye gelen cambazı seyretmek için eve geç gittiğinizde
babanız sizi dövdü mü? Küpte saklanan orciği çalarken sizi
yakalayan annenizden dayak yediniz mi?
Bayramlarda elini öpmeye gittiğniz komşu teyzeleriniz, size
peynir şekeri, pestil, ceviz verdiler mi? Elini öptüğünüz
amcalırınız size üçer beşer kuruş harçlık verdi mi?
Siz hiç Nörek’te, Kömsinek’te, Agılayin bağda, Kale’de,
Kerarın bahçcelerinde ay ışığında yatsıdan şafak sökene
kadar alemler yaptınız mı?
Şüşman eyilin Paşalar, Nuri Beyler, Zeki Beyler, Zülfü
Beyler, Haşim Öğretmenler; bunlar gibi yüzlerce altın insan
nerede?
İşte sizler, tarihi altın sayfalarda yazılacak olan bu güzel
beldenin insanısınız.
Kitabımızı okuduğunuz zaman canlanacak hatıralarınızla
duygulancaksınız. Çocukluğunuza, gençliğinize gideceksiniz.
Geçmişinizde yaşadığınız güzellikleri geleceğe,
çocuklarınıza taşıyacaksınız.
Hepinizi saygı ve sevgilerle kucaklıyorum.
Ömer Faruk Er
Doğan Özdal’ı bir kez daha kutluyoruz ve kendilerine
sağlıklar diliyoruz.
Efendim programımızın son bölümünde Fırat Üniversitesi Tarih
Bölümü Başkanı Prof. Dr. M. Beşir Aşan, “Tarihî Boyutta
Pertek” konulu bir konferans ile sizlere hitap
edecekler. Bu konferansın ardından Elazığ Musiki
Konservatuvarı Derneğimiz sizlere bir konser verecektir.