Harput
insanlık tarihine tanıklık eden önemli beldelerimizdendir.
Türk tarihi ve Türk kültürü bakımından müstesna bir yere
sahip olan Harput, velileri, ilim, kültür, sanat ve devlet
adamları ile her devirde kendinden söz ettirmeyi
başarmıştır.
Tarihi
Harput’un günümüzdeki temsilcisi de Elazığ’dır. Elazığ ile
Harput, artık her alanda birleşmiş ve bir sentez
oluşturmuşlardır. Bu sentezin içinde tarihi ve geleneksel
olan ile yeni ve farklı olan bir aradadır. Önemli olan ise
bu iki farklı yapı arasındaki uyumdur.
Bilindiği
gibi tarihi ve geleneksel olandan yeni ve farklı olana geçiş
birden bire olmamaktadır. Özellikle kültürel anlamda bu
geçiş, asırlık bir süreci içine alır. Bunu imparatorluktan
milli devlete, ya da eski edebiyattan yeni edebiyata geçiş
maceramıza benzeterek izah etmek de mümkündür.
Bazı
kişiler, olaylar veya eserler, bu geçiş döneminin
özelliklerini yansıtırlar. İşte bu çalışma ile tanıtmaya
çalışılan Mehmet Bedri Yücesu (Bedri Hoca) da böyle bir
şahsiyettir.
1980’li
yıllardan itibaren tanıdığımız ve şiirlerini almaya
başladığımız Mehmet Bedri Yücesu, şiirlerini öncelikle
bloknotlara, takvim yapraklarına ve müstakil kâğıtlara
yazmıştır. Daha sonra farklı yerlere yazılan bu şiirleri
temize çekerek bir şiir defteri oluşturmuştur. Şiir
defterinin aslı Tümer Akpolat’tan, karalamalar ise şairin
ölümünden sonra oğlu Sıtkı Yücesu’dan alınmıştır.
Şair,
kendisinin de bulunduğu 24–27 Eylül 1998 tarihleri arasında
yapılan “Dünü ve Bugünüyle Harput” adlı sempozyumda bir
bildiri ile tanıtılmıştır.
Elinizdeki
çalışmayla karalama ve temize çekilmiş şiirler
karşılaştırılmış; şairin tercihleri dikkate alınmakla
birlikte şiire uygunluk gösteren ve karalamalarda mevcut
olan bazı kelimeler tercih edilmiştir. Metin eski harflerden
günümüz alfabesine çevrilirken, kalıplaşmış yazım ile ilgili
bazı şekiller günümüzdeki söyleyişe uydurulmuştur.
Eserin
başında Bedri Hoca’nın hayatı ve edebi kişiliği hakkında
bilgiler verdikten sonra, temize çekilmiş defter esas
alınarak, tam bir metin oluşturulmaya çalışılmıştır.
Defterin muhtelif yerlerinde, karalamalarda yer alan bazı
beyit ve kıtalar ile Arapça ve Farsça şiirler metnin sonuna
ayrı bölümler halinde ilave edilmiştir. Eserin sonuna bugün
için eskimiş olan ve okuyucunun anlam vermekte zorlanacağını
düşündüğümüz kelime ve terkiplerin metindeki anlamlarını
içeren bir küçük sözlük eklenmiştir.