XIX.
Yüzyılın İkinci Yarısında Kozan Sancağı
(İdarî, İktisadî ve Sosyal Yapı)
Doç. Dr. Adem
Tutar
Manas Yayıncılık,
2011, s.134, Elazığ
Doç. Dr. Adem Tutar tarafından kaleme alınan, “XIX. Yüzyılın İkinci
Yarısında Kozan Sancağı” adlı çalışma, Giriş dışında üç ana
bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında; Kozan ve çevresinin
coğrafî konumu ile bölgenin tarihî durumu ortaya
konulmuştur. Birinci bölümde; vilayet sistemine geçiş ile
oluşturulan yeni idarî yapı neticesinde tesis edilen Kozan
Sancağı incelenmiştir. İkinci bölümde; Kozan yöresindeki
iktisadi faaliyetler ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise;
Kozan Sancağı’nın sosyal yapısı konusuna değinilerek
yöredeki topluluklar, dinî ve sosyal müesseseler ile nüfus
durumu incelenmiştir.
Osmanlı Devleti, Kırım Savaşı’ndan sonra hem devletin hakimiyetinin
olmadığı bölgelerin ıslah edilmesi, hem de buralardan asker
tedarik edilmesi faaliyetlerine başlamıştır. Islah edilmesi
düşünülen bölgeler arasında uzun yıllar Kozanoğullarının
idaresinde olan Kozan yöresi de bulunmaktadır. Aralarında
Cevdet Paşa ve Derviş Paşa gibi pek çok idari ve askeri
erkânın bulunduğu Fırka-i İslâhiye, 1865-66 yıllarında
bölgeye gelerek iskân yoluyla düzeni sağlamayı başarmış ve
Kozandağlarını, bu arada Kozanoğullarını da itaat altına
alarak, çeşitli yerlere maaşlı olarak göndermiştir. Kozan ve
çevresinin itaat altına alınmasından sonra Kozan sancağı
tesis edilmiştir. Adana vilayetine bağlanan Kozan sancağı,
Sis (Kozan), Belenköy (Feke), Haçin (Saimbeyli) ve Kars-ı
Zülkadriye (Kadirli) kazalarından meydana gelmekteydi.
Kozan ve havalisinde yapılan idari düzenlemeler ve iskân faaliyetleri
kısa süre sonra meyvesini vermeye başlamıştır. Çukurova’daki
tarım faaliyetleri artmış ve atıl vaziyette duran verimli
araziler değerlendirilmiştir. Tarım ürünlerinin artması,
hayvancılığın gelişmesi akabinde sanayinin ve ticaretin
gelişmesini sağlamış ve Kozan havalisinde iktisadi yönden
önemli gelişmeler görülmüştür. Bölgede yaşayan halkın refah
seviyesi yükselmiş bu durum toplumun sosyal hayatına olumlu
katkı sağlamıştır. Osmanlılar döneminde Rumların,
Ermenilerin ve Türklerin huzur içerinde bir arada yaşadığı
ender bölgelerden biri olan Kozan coğrafyası, yaklaşık dört
asır bu huzurlu ortamını muhafaza etmiştir. Osmanlı
coğrafyasının bazı bölgelerinde XIX. asrın sonlarında
cereyan eden Ermeni isyanlarının Kozan yöresinde zuhur
etmemesi, buradaki Türk ve Ermeni toplumlarında oluşan
sosyal hayatın ne denli bir boyut kazandığını göstermesi
açısından önem arz etmektedir.