Millî töremizde de
dinî geleneğimizde de komşuluk ilişkileri önemli bir yer
tutar. İki komşu aile ne ise, iki komşu şehir de odur. Komşu
şehir ilişkileri de çok önemlidir ve her hâlu kârda
hüsnüniyet üzere olmalıdır.
Elazığ’la Malatya iki komşu şehirdir ama ne yazık ki,
ilişkileri kendini bilmez kimi nâdân yüzünden hiç de o kadar
gönül açıcı değildir. Bilhassa son yıllarda fanatik ve
basiretsiz bazı futbolperestler Doğu’nun incisi bu iki
mümtaz ili neredeyse birbirine düşürmüştür. Oysa hakemler
dâhil 25 kişinin oynadığı, 25 bin kişininse soğuk-sıcak
demeden gâh beton üzerinde oturarak, gâh güneş altında
kavrularak, gâhi de yağmur-kar altında ıslanarak pasif bir
hâlde seyrettiği futbolu, haklı olarak birçok kimse spordan
bile saymamaktadır. Dikkat ederseniz zaten husumet ve
kavgadan öte futbolun insanımıza ve illerimize pek de bir
getirisi görülmemiştir.
Mesele
bu değil efendim; mesele 25 Temmuz günü, Malatya ile Elazığ
arasında Kömürhan Köprüsü’ne eş önemde ikinci bir köprünün
kurulmuş olmasıdır. Bu köprü kültür ve kardeşlik köprüsüdür,
sanat ve edebiyat köprüsüdür. Bu köprü iyi hâl ve hüsnüniyet
köprüsüdür, sevgi ve saygı köprüsüdür.
25
Temmuz günü on kişilik yazar, şair ve müzisyen grubu bir
dolmuşla Malatya’ya gitmiştir. İşin organizatörü yine yirmi
yıldır bu şehrin kültür-sanat faaliyetlerinin baş mimarı
Şener Bulut’tu. Karşı tarafta ise kendini büyür bir aşkla
yörenin kültür ve tarih değerlerinin araştırılıp gün yüzüne
çıkarılmasına vakfetmiş Celal Yalvaç ile Malatya Kültür ve
Sanat Derneği Başkanı; aynı zamanda Yorum gazetesi sahibi
Yaşar Karaaslan; aynı gazetenin Yazı İşleri Müdürü Süleyman
Özerol, şair Ali Tura ve Halil Yazgan…
Önce,
Malatya Kültür ve Sanat Derneği’nde tanış-biliş faslı.
Akabinde Kültür ve Turizm Müdürü Derviş Özbay’ı ve Malatya
Belediye Başkanı H. Cemal Akın’ı makamlarında ziyaret. Öğlen
sıraları Malatya Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basın
toplantısı. Cemiyet Başkanı Haydar Karaduman, Yorum gazetesi
sahibi ve Malatya Kültür Sanat Derneği Başkanı Yaşar
Karaaslan, Elazığ ekibi adına Hazar Şiir Akşamları Genel
Koordinatörü Şener Bulut, Elazığ Musiki Konservatuvarı
Derneği Başkanı Feti Ahmet Deniz ve Elazığ Gazeticiler
Cemiyeti Sekreteri Recep Bağcı’nın konuşmaları. Malatya
kültür-sanat camiasını Elazığ’da görme arzumuzun izhârı.
MANAS ve EMK Derneği yayınlarının takdimi.
Programımızın öğlen sonu ayağında tarihî-eski belde,
genç-yeni ilçe Battalgazi’yi ve dinamik Belediye Başkanı
Muhittin Gürkan’ı topluca ziyaret. İç donanımıyla uyumla,
modern bir belediye binası var Battalgazi’nin. Her yönüyle
tertemiz, pırıl pırıl.
Gürkan’ın özlü fakat vukufla konuşması ziyaretçileri
öylesine ateşledi ki, Elazığ ekibinden Hadi Önal ve M. Faik
Güngör birer şiirlerini okumaktan kendilerini alamadılar.
Orada konuşulanların muhtevasına uygun bu şiirler doğrusu,
hak ettikleri alkışı da aldılar. Malatyalı şairlerden Sevim
Hanım ile Halk Eğitim Merkezi Müdürünün şiirleri de yine
salonun atmosferine uygun seviyeli eserlerdi.
Çıkışta, Battalgazi ilçesindeki Silahtar Mustafa Paşa
Kervansarayı ile Ulu Cami’i ziyaret ve dönüş yolculuğu…
Malatya, bu fakirin şiir hayatında yeri olan bir ilimizdir.
Dergi olarak ilk kez lise yıllarımda Dal; sonra da Çile
isimli dergilerde şiirim yayımlanmıştı. Bu iki dergi de
Malatya’da çıkıyordu ve çıkaranlar arasında Elazığlı şair
Metin Önal Mengüşoğlu da vardı. Ama ben o yıllarda ne
Mengüşoğlu’nu tanıyor, ne de Elazığlı olduğunu biliyordum.
Bunu yıllarca sonra öğrenecektim.
Kısacası, bu ziyaretimizle biz, Malatya-Elazığ arasına
ulaşım amaçlı Kömürhan’a kardeş bir kültür-sanat köprüsü
döşediğimiz kanaatindeyiz. Bu köprüden nice şairler,
yazarlar; eli kalem, eli fırça, eli tezene tutan nice sanat
ve kültür erbabı geçecektir. İlk geçeni de sanırım, şiiriyle
Malatya’yı Elazığ’a bağlayan Yavuz Bülent Bakiler olacaktır.
Şu mısralarına bakılırsa:
Malatya’da,
Elazığ’da Türkmen beyleri,
Ve
Türkmen kadınları: İpek ibrişim.
Alın
götürün beni, buralarda yok işim,
Kızları anam-bacım, erkekleri kardeşim.
Malatya’da, Elazığ’da bahçelerimiz,
Şekerpare kayısı, kiraz, dut, ceviz…
Haram
lokma girmeyen mübarek evlerimiz,
Rızkımız da ırkımız gibi tertemiz.
Lâkin biz
yazımızı, Malatya kültür köprüsü ekipmanlarından şair Mehmet
Şükrü Baş’ın “Elazığ-Malatya” şiirinden mısralarla
bitireceğiz. Öyle mısralar ki, karşısındakine gönül
bahçesinden gül sunmak gibi: