Bana bu yıl içerisinde
Elazığ’ımızda kültür adına yapılan en büyük organizasyon
nedir diye sorarsanız tereddütsüz “Manas Kitap Şöleni”
derim.
Maddeyi değil gönüllerini ortaya
koyan bir avuç insan bir “yayınevi” değil “gönül evi”nde
birleşerek Doğu Anadolu’muzda ilk defa on iki kitapla kültür
adına biz de varız diyor.
Soruyorum size şimdiye kadar kaç
Elazığlı Nimri Dede’yi tanıyordu. Gönlü vatan aşkı ile
dopdolu, Ülkenin birliğini bütünlüğünü her şeyin üstünde
gören; Elazığ’ımızın Aşık Veysel’ini kim biliyordu? Sağ
olasın Prof. Dr. Ahmet Buran.
Balak Gazi; yok, Belek Gazi
tartışmalarından öteye taşıyamadığımız Harput’a heykelini
dikmekle ona olan vefa borcumuzu ödediğimize inandığımız
Balak Gazi için ne yapmıştık Allah aşkına.; söyler misiniz?
İşte, şimdi bir romanımız var. “Berhamoğlu Balakgazi” sağ
olasın Lütfü Parlak Hoca, Bakın yeni yeni gelişmeler de oldu
bu kitabın ardından. şimdi de filmi yapılacak bu yiğit
insanımızın.
Efsaneler bir milletin
hafızasını hayalleridir. Çocuklarımızın hayal dünyalarını
geliştirmek, genişletmek için onlara kendi efsanelerini
öğretmek gerek. Bugün batının çizgi filmleri ile yatıp
kalkan çocuklarımıza kendi değerlerimizi kazandırmanın ne
kadar önemli olduğunu bilmem anlatmaya gerek var mı? İşte bu
boşluğu doldurabilecek, geçmişimizin değerlerini bugüne
taşıyacak bir başucu kitabı.”Elazığ Efsaneleri” İyi ki
varsın Prof Dr. İsmail Görkem.
Her biri,ulu birer dağ olan
ata-babalarımızı yazarken ;Türk tarihinin ,Türk kültürünün
sürekliliği; Türklüğün coğrafya tanımaz birliği karşısında
gurur duydum; sevindim ,övündüm diyen benim Elazığ’ımızın
fahri hemşehrisi olarak gördüğüm Mevlüt Uluğtekin Yılmaz
Türk Budunlarının Ortak Ata Babaları” adlı eseri ile adeta
Türk dünyasının manevi ve kültür haritasını çiziyor. Ecdat
adına binlerce teşekkürler Mevlüt Uluğtekin Yılmaz.
Geçmişi güzelliklerle dolu Türk
milleti ecdadından miras kalan maddi ve manevi hazinelerden
azami derecede yararlanmalıdır görüşünden hareket ederek
“balkan Yarımadasındaki Türk Kavimleri” adlı eseri
edebiyatımıza kazandıran Prof. Dr. Harun Güngör vefa
borcumuz var.
“Sen daha fazlasına layıksın; ama
bizden şimdilik bu kadar” dediğimiz şehrimizin yetiştirdiği
mümtaz şahsiyet Şükrü Kacar’ın “Yazı Hayatının 60. Yılında
Şükrü Kacar” adlı kitabın hazırlamasında emeği olanlara ve
bu kitabın yazılmasına vesile olan hocamıza binlerce
teşekkürler.
“Yüreğinde sesi beyaz bir mısra.
Tebessüm süzülen Türkçe’sinde
nur
Açmamış bir bahar saklı dilinde
Şairin şiirinde beş vakit
huzur” mısraları ile düş gücüne seslenirken Türkçeyi bir
şiir dili olarak ön plana çıkartan Yar. Doç. Dr.Tarık
Özcan’ın şiirlerini topladığı “İkindi Işığı” adını verdiği
kitaptaki şiirlerden belki de haberdar olamayacaktık;
Manas’taki gönül insanları olmasaydı. Daha nice güzelliklere
Manas; yüreğine sağlık Tarık Özcan.