Yürekten bir oh
çekiyorum, en nihayet bu şehir gerçek manada kendisini mısra
mısra anlatan eserine kavuştu diyebiliyorum. Benim şahsi
kanaatimdir, R. Mithat Yılmaz’ın kendilerinin ifadeleriyle
20 yılda derleyerek meydana getirdikleri; “ŞİİR ŞİİR ELÂZIĞ”
kitabı, Cumhuriyet Dönemi Elâzığ Şehrinin en kapsamlı
antolojisidir!.
Prof. Dr. Ramazan
Korkmaz’ın kitap konusunda yazmış olduğu, ‘sunu’ eserin ruh
cephesine iniyor. Şairin şu vatan coğrafyasında üstlenmiş
olduğu deruni rolü berrak bir üslupla dile
getiriyorlar. Korkmaz yazılarında, “Bir yer’e sahip
olmak, o yer’in üzerinde fiziksel anlamda yaşamak, onu güç
kullanarak zapt etmek, elde tutmak elbette değildir. Bir
yer’e sahip olmak, o yer’in, o mülkün bilgisine de sahip
olmak ve o bilgiyi içselleştirmektir. Böyle bir içselleşme
ile toprak, alelâde üzerinde durulan/oturulan arzın herhangi
bir noktası değil; öyküsü, üzerinde ikamet eden insanların
öyküsüne dönüşen vatandır.” Şairin oynadığı rolü Sn. Korkmaz
öylesine kritik ediyor ki; “beraberlikleri süresinde
birbirine dönüşen iki kadim dostun ortak serüvenine tanıklık
ettiğimizi duyumsarız. Doğrusu, Anadolu’nun vatanlaşma
serüveni, böylesi kutsal bir dönüşümün öyküsünü içerir.”
Ve, Korkmaz
Elâzığ’ı, onun asil yüzünü anlatan romanını yazmak
isteyenlere de rehber olacak/kılavuzu veriyorlar; “Dilerim
ki, bu çalışmayı düz yazı şeklinde ve Tanpınar’ın Beş
Şehir’ini rehber alan şehir monografileri izler ve bu tavır
tüm Anadolu kentlerine yayılır.”
Bu güzel eseri,
Manas Yayınları arasında okuyucusu ile buluşturan R. Mithat
Yılmaz, ‘439’ sayfayı bulan hacimli eserinde, ‘166’ Şair ve
‘17’ Anonim olmak üzere, ‘183’ Şairin eserini büyük bir
titizlikle kitaba serpiştirmişler. Eserde toplam şiir
sayısı, ‘340’ Kitapta, bu şehri anlatan ‘7’ hanım şairin
şiirleri yer alıyor.
1992 Tarihinden
itibaren bu şehrin bağrından çıkan, ‘iz bırakan şair ve
edibimiz..’ adına yapılan Uluslar arası Hazar Şiir Akşamları
bu kültür zenginliğini besleyen çok önemli bir kaynak
olmuştur. Öyle ki, bu şehrin bağrından çıkan söz ustalarının
yanında, Elâzığ’a gönül coğrafyamın dört bir yanından gelen
şairlerimizde nefis şiirler yazmışlardır. Harput’a, dolayısı
ile bu şehrin duygu iklimine yüreğini veren bir
ikinci/bahtlı şehri göstermeniz, hele 21. asrın şu
şartlarında çok zordur. Elâzığ ile duygu/gönül bağı
olarak bu eserde şiirleri yer alan şairlerimiz arasında;
Mahmut İslamoğlu, Mehmet Zeki Akdağ, Sevilay Sadıkoğlu, Emin
Ulu, Abdullah Satoğlu, Yavuz Bülent Bakiler, Bahaeddin
Karakoç, Uğur Öztürk, Arif Nihat Asya, Alaaddin Mehmetoğlu,
Dilâver Cebeci, Abdurrahim Karakoç, Halil Soyuer, Ali
Akbaş, Muhammed Ali Eşmeli, Nüzhet Erman vs
Elâzığ’ı, günümüz Türkiye’sinde; ‘şiirin başkenti’ yapan ruh
işte burada!. Bizler şairlerimize, bu toprağın ak yüzlü,
‘gönül erenleri..’ diyoruz. Piri Türkistanî olarak da
bilinen Ahmet Yesevi Hazretleri Anadolu’nun manevi fatihi
değil mi?.Dede Korkutlar, Mevlanalar,Ahmet Fakihler,Ahi
Evranlar,Hacı Bektaş Veliler,Sultan Veledler,Yunus
Emreler,Aşık Paşalar,Gülşehriler,Emir Sultanlar,Kaygusuz
Abdallar,Hacı Bayram Veliler,Süleyman Çelebiler,Akşemsettinler
ve günümüze doğru uzanan bu hayat yolculuğunda; ‘ab-ı hayat
çeşmesinden..’ bizleri kana kana şairlerimiz beslemediler
mi?.
Söylerim sizlere, Allah Resulüne en güzel övgüleri/senaları
kimler yazdı?. –O yolun kutlu insanları şairlerimiz!.
Hürriyetin ve İstiklâlin meşalesini bu millete kimler
yaktılar; kimler bayrak yaptılar; kimler destanlarını
yazdılar; kimler en kalbi hasletlerle vatanın hakiki
savunmasını yaptı?..
Evet,
bu milleti bütün ahfadıyla şairlerimiz, vatan coğrafyasının
bülbülleri misalinde şakıyarak dillendirdiler. O sebeple
derim ki, R. Mithat Yılmaz’ın yazdığı eser, --mutlaka, ama
mutlaka evimizin en müstesna köşesinde yerini almalıdır. O
eserde; sadece ‘biz..’ varız. Bizleri kuşatan bütün
güzellikler en veciz şekilde mısraların ahengi içerisinde
tebessüm ediyor.