Bu gün sizlere şehrimizin
yetiştirdiği bir büyük Edebiyatçıdan bahsedeceğim.
Bu değerli eğitimcimiz 1949
yılında Sivrice ilçesinde doğmuş. İlk orta ve lise
öğrenimini Elazığ'da tamamlamış,1972 yılında Diyarbakır
Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünden mezun olmuş. Uzun süre
öğretmenlik hayatından sonra Mezre Orta Okulu Müdürlüğü,
Menemen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevlerinde
bulunmuş,1989–95 yılları arasında Bakanlık tarafından
Belçika'da görevlendirilmiş. Burada 1993 yılında Snt.
Barbara Enstitüsünden mezun olmuş yurda döndükten sonra
emekliğe ayrılmış halen Özel Harput Okullarında Edebiyat
öğretmeni olarak görev yapan bu kişi bir Edebiyat ustası,
bir gönül dostu, şair ve yazar Hadi Önal Beydir.
Şiirleri makale ve deneme yazıları
ulusal ve yerel dergilerde yayınlanmış daima arananlar
içerisinde olmuştur.
Başlığa adını verdiğim "Ömür
Bahçesi" de bu değerli şairimizin 2005 yılında basılan şiir
kitabının adıdır.
Hadi Önal ömrünü eğitime adamış
yüzlerce, binlerce genç nesilleri eğitmiş, onları edebiyat
pınarından kana kana içirterek yetişmelerini sağlamıştır.
Onun en büyük ideali eğitim ordusuna bir nefer daha katmak
olmuş bu yolda yılmadan usanmadan çaba sarf etmiştir.
Elimizdeki "Ömür Bahçesi" adlı
şiir kitabına baktığımızda Hadi Önal; çevresine bakış
açısını, çevresinde gördüğü güzellikleri, muzdarip olduğu
konuları öylesine sade ve duru bir üslupla bizlere sunmuş ki
okuyup da hayran olmamak elde değildir. İşte bunlardan bir
tanesi.
Sevgi
sarhoşu ol hiç ayık gezme
Sevgisiz
menzile varılamaz ki.
Gönül
kafesini aşk ile beze,
Bu Pazar
bir daha kurulamaz ki.
diyor Hadi Önal. Hayatın tüm unsurlarında
sevgiyi görüyor, hep sevgiyi ön plana çıkararak "sevgi"nin
ne vazgeçilmez bir unsur olduğuna işaret ediyor. Bir diğer
şiirinde ise,
Ya Rab! Ne
güne kaldık, biz ki hakkın kılıcı
Düştüğümüz
hale bak; ne felaket ne acı.
Hala
hanelerinde mazlumun ahı yükselen
İngiliz,
Fransız, Helen, Rus, İspanyol, Germen.
Diyerek içinde bulunduğumuz durumun
vahametini apaçık gözler önüne seriyor. Bir yazar toplumsal
olaylarını yazılarına dökerek cilt cilt kitaplar halinde,
bir yazar günlük olayları satır satır köşelerinde yazarak
okuyucusuna aktarır ve bir şair de işte bu dizelerle
toplumda gördüklerini birkaç mısra ile kitaplar dolusu
açıklamaların dahi yeterli olamayacağı bir şekilde
okuyucusuna ikram eder. Ve bir başka şiirinde ise,
Dile gel
Harput'um duyulsun sesin,
Sen
Anadolu'nun nur beldesisin.
Asırlar ayakta
alkışlar seni,
Sen öz
kültürümün abidesisin.
Diyor Şair Hadi Önal. Eğitici öğretici
vasıflarına kendi öz kültürünü, doğup büyüdüğü yerlerin
güzelliğini öylesine ustalıkla katıyor ki adeta gelecek
nesillere yol gösteren bir özellik sergiliyor.
Her insan gibi oda yorulduğunu
hissediyor, oda yoruluyor, köşesine çekilip dinlenmek
istiyor ama ne mümkün ülke sevgisi, insan sevgisi gibi
değerlerinden kopamıyor ki. O hep ülkesini, o hep
ülkesindeki insanları düşünen, onlarla bire bir ilgilenen,
yol gösteren ufuk açan meziyetleri ile yaşamak istiyor.
Zaman zaman yorgun bedenindeki
uslanmaz gönlü ile zıtlaşıyor ve gönlüne "nedir Gönül Senden
Çektiğim" diyor. Birlikte okuyalım.
YÜK AĞIR, YEL
DELİ, DALMI DAYANIR
AKINTI ÇOK GÜÇLÜ
SALMI DAYANIR.
DUR DURAK
BİLMEZSİN HALMI DAYANIR.
NEDİR GÖNÜL
SENDEN ÇEKTİĞİM YETER.
Yetmez Hadi Bey yetmez. Senden
daha öğrenecek çok şeylerimiz var. Senin kabuğuna çekilmen
sana da, bizlere de zarar verir. Sakın ola kalemini elinden
bırakma. Çünkü sen bize ve bu şehrin insanlarına çok
lazımsın.
Bu günlükte bu kadar sevgili
okurlarım bir başka zaman, bir başka değerle inşallah
sizleri gene tanıştırmaya çalışacağım. Hoşça kalın.