Cümleleri ışık huzmeleri gibi süzülüp uçan,
Yüreğini yazan, yüreğinden yazan,
Dünyanın yaşayan en büyük kalemi,
Türk Dünyasının büyük yazarı
Cengiz AYTMATOV geliyor.
Büyük Türk Milletinin siyasi, sosyal, kültürel, ahlaki,
edebi kısaca bütün maddi ve manevi zenginliğini eserlerine
yansıtan,
Yaşadığı Orta Asya coğrafyasının insanlarının duygu
dünyalarını-sevinçlerini, hüzünlerini, acılarını,
kahramanlıklarını- akıl dünyalarını- tecrübelerini- yazıya
dökerek ölümsüzleştiren,
Mankurtlaşmanın insanı ve insanlığı yok edeceğine inandığı
için insanı ön plana çıkartan,
Başta çevre kirliliği olmak üzere insanlığın ortak
problemlerine dikkat çeken,
Halkının olduğu kadar insanlığın da içinde düştüğü zor
durumları eserlerinde anlatmakla kalmayıp onların
çözümlerine dair ipuçları gösteren, Bir ulu çınar Cengiz
AYTMATOV geliyor.
Türk Milleti’nin milli hafızası olan efsane, destan, masal,
öykü ve türküleri sözlü edebiyat ürünü olmaktan kurtaran,
onları yalın ve akıcı bir üslupla dillendiren,
İnsanı yaratıkların en akıllısı olduğu için her şeyin
üstünde gören,
“İnsanın hayatı bir dağ yoluna benzer, iner, çıkar,
uçurumların kenarından geçer. Hep tek başına aşamazsın o
yolu, ama herkes elini uzatırsa sana, çabucak aşarsın.
Hayatımız böyle işte.”
“Sen çizmelerinin altında insanları ezebilirsin,
öldürebilirsin, yağma edebilir, yakıp yıkabilirsin, 40 yıl
bile sürdürebilirsin bunu, ama insan denen yaratığın
içindeki o duyguyu, o insanlık duygusunu, o sevgiyi içinden
söküp atamazsın.” Diyen Manas’ın güzel insanı Cengiz
AYTMATOV geliyor.
Zorlu Geçit, Yüz yüze, Cemile, Sultan Murat, İlk Öğretmenim,
Deve Gözlüm, Dağlar ve Steplerden Masallar, Elveda Gülsarı,
Beyaz Gemi, Selvi Boylum Al Yazmalım, Gün Olur Asra Bedel,
Kızıl Elma, Darağacı, Dişi Kurdun Rüyaları, Deniz Kıyısında
Koşan Ala Köpek, İlk Turnalar, Toprak Ana, Cengizhan’a Küsen
Bulut… Eserleri ile dünyanın tanıdığı ünlü yazar Cengiz
AYTMATOV geliyor.
“Uzak çağlardan zamanımıza kadar, günler kum gibi aktı;
sayısız geceler ve dönüşsüz tören alayları geçip gittiler;
yıllar, yüzyıllar, kervanlar gibi uzak ufuklara gidip
kayboldular. Sonra biz onların izlerini bulduk...
O çağlardan beri nice nice insanlar yaşadı bu dünyada!
Kuşkusuz yeryüzündeki taşlar kadar, belki daha çok...
Bunların arasında ünlüler vardı, silik olanlar vardı. İyiler
vardı, kötüler vardı. Bazıları dağlar kadar güçlü idiler,
bazıları da kaplan kadar cesur, kahraman... Her şeyi bilen
bilgeler vardı; üstün yeteneklerle donanmış sanat dâhileri
vardı. Nice milletler nice zamanlardan beri yok olup
gittiler ve onların yalnız adları kaldı...
Ama dünyada, insan hafızası zamana meydan okur. İnsanın
kendi hayatı, göz açıp kapatıncaya kadar geçen zaman kadar
kısadır. Ölümsüz olan düşüncedir, fikirdir. Ve bu fikirler
insandan insana geçer. Ölümsüz olan Manas’tır, çağdan çağa
geçen Manas’ın sözleridir..” diyen:
Manas’tan – o muhteşem destandan- aldığı ilhamla sözü
ölümsüzleştiren Cengiz AYTMATOV geliyor.
Türk dünyasını uyandırma, aydınlatma, ortak bir dil ve
edebiyatta buluşturma gayretlerinden dolayı 2007 Türk
Dünyası Hizmet Ödülü ile onurlandırılan Edebiyatın devi
Cengiz AYTMATOV Elazığ’a geliyor.
Evet, bu yıl Uluslar arası Hazar Şiir akşamlarının ünü Türk
Dünyasının sınırlarını çoktan aşmış, dünya ile kucaklaşmış
ünlü bir konuğu var: Cengiz AYTMATOV.