Anma Toplantıları
 
 

MANAS YAYINCILIK

ANA SAYFA                  
HAKKIMIZDA
DUYURULAR
YAYINLARIMIZ
YAZARLARIMIZ
FAALİYETLER
BASINDA MANAS
FOTO GALERİ    
FİYAT LİSTESİ
SİPARİŞ FORMU
İLETİŞİM

 

 

 

“SÖZ BİTMEMİŞ, BİTTİ ÖMÜR!..”

Günışığı Gazetesi/Bedrettin Keleştimur / 9.3.2007

Can Azerbaycan’ın ünlü şairi, Nebi Hazri’yi ilk olarak Türk Edebiyatı Dergisinden tanımıştık, yıllar öncesinden! Rahmetli Şeyhü’l Muharririn Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı Vakfı olarak, ‘—edebiyatımıza üstün hizmet ödülü’ olarak çok anlamlı bir onur belgesi veriliyordu! Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan ile Ahmet Kabaklı, Nebi Hazri’nin, ‘—edebi kişiliğini’ bir su duruluğunda gönüllere şerh etmişlerdi!

            Sonrasında, Elazığ’da Uluslar arası Hazar Şiir Akşamları vesilesi ile Nebi Hazri, Elazığ ile tanış oluyorlardı! O’nun şiirleri öylesine bir tefekkür iklimi ile doluydu ki, Nebi Hazri’nin dilinden dökülen mısralar, bu şehrin gönül tellerini titretmişti!

            Bütün bunları niye yazıyoruz! Nebi Hazri’yi de, Hak Katına uğurladık… Bugünkü yazımızda, ‘—hayırla yâd etmek’ hatıralarını sizlerle paylaşmak istedik…

            Nebi Hazri, ismi bizlerde şüphesiz; Ahmet Cevat Ahundzadelerle, Hüseyin Cahitlerle, Sabirlerle, Bahtiyar Vahapzadelere, Şehriyarlarla, Resulzadelerle ve daha nice güzide şahsiyetleri bir film şeridi gibi gözlerimizin önüne getirir! Bakü’de, ‘içeri Şeher’ dedikleri, ‘Kale İçi’ veya ‘Sur İçi’ olarak bilinen, tarihi Bakü Şehrinin bütün çizgilerinde; ‘—Selçuklu’ gözlerinizin önünde biran canlanır! O dokuyu, şiirin mahremiyetiyle 21. asra taşıyan yegâne kalemler, Azerbaycan’ın gönlü ve bahtı açık şairleridir.

            Nebi Hazri Elazığ’a ilk geldiklerinde hangi şiirini okumuşlardı; “Nedir Ömür/ Ağır çetin/ Gür çağlayıp/ Akan sudur/ O yuhunun hagigati/ Hagigatin yupusudur./ Söz bitmemiş bitdi ömür”

            Kuran ne buyuruyor ;“Deki, ‘Rabbimin (ilim ve hikmetinin) kelimeleri(ni yazmak) için deniz(ler) mürekkep olsaydı ve yardımcı olarak bir o kadarını daha getirmiş olsaydık Rabbimin sözleri tükenmeden elbette o deniz(ler) tükenir(di.) (Kehf Süresi, 109)

            Nebi Hazri, Peygamber aşkıyla yanan bir ‘dert’ şairidir. Şiirin ilham kaynağında mutlaka ‘dert’ olması gerektiği üzerine basar!

            “Tanrı, dert çekmeye sabır, dözüm var

            Hayatın yolları kıştır, borandır

            Dertliler dünyada yarım Peygamber

            Dertsizler dünyada yarım insandır”

            Gönül, ilmin şadırvanıdır! Gönül, Hikmetin değirmenidir! Gönül, marifetin asumanıdır! Buna göre, iltifatın bir şairin lisanıyla nelere ramak olacağını görürüz!

            Necip Fazıl,

“Akıl, akıl olsaydı ismi gönül olurdu

Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu.”

            Özellikle, Peygamber hırkasını üzerinde taşıyan şair; düne karşı nasıl kayıtsız olabilir ki! O, dünü kendisine harman yapar ve sözü her danesiyle nasihat bilir!

            Nebi Hazri,

“Muhabbet sonsuzdur, ömürse kısa

Ne olur, sadakat ebedi kalsa!

Kimin yüreğinde bir tel kırılsa,

Benim yüreğimdir, benim yüreğim

 

Yüzlerde gözlerde sevgi okunur

Muhabbet yürekten yüreğe konur

Güzeller gözünde o ateş, o nur

Benim yüreğimdir, benim yüreğim”

 

Ey güzel insan seni özleyeceğiz! Kolay değil, 80 yılı aşan bir ömür! Ve edebiyatın nerede ise bütün sahalarında verilen onlarca eser!

            Bize ne düşüyor, giderek yalnızlaşan şu fani dünyada; Sabır! Sabrı, selamet biliriz! Bir Veli bakınız Sabır hakkında ne diyorlar;

            “--Sabır üçtür. Biri Ma’siyetten (günahlardan) nefsini çekip sabretmektir. Şu sabır takvadır,  meassabirin’ (Muhakkak ki Allah, takva sahipleriyle beraberdir) sırrına mazhar eder. İkincisi musibetlere karşı sabırdır ki, tevekkül ve teslimdir. (Allah’a güvenmek ve teslim olmaktır), ‘İnnellahe yuhibbul mütevekkilin’ (Muhakkak ki, Allah tevekkül edenleri sever), ‘İnnellahe yuhibbul sabirin’ (Muhakkak ki Allah sabredenleri sever) şerefine mazhar ediyor. Ve sabırsızlık ise Allah’dan şikâyeti tazammun eder (manasını taşır) Ve ef’alini (işlerini) tenkit ve rahmetini ittiham( suçlama) ve hikmetini beğenmemek çıkar. Evet, musibetin darbesine karşı şekva (şikâyet) suretiyle elbette aciz ve zaif insan ağlar; fakat şekva O’na olmalı, O’ndan olmamalı!(...) Üçüncü sabır: ibadet üzerine sabırdır ki, şu sabır O’nu makam-ı mahbubiyete (Allah’ın sevdiği has kulların makamına) kadar çıkarıyor. En büyük makam olan ubudiyet-i kâmile (tam bir kulluk) canibine sevk ediyor” (Mektubat, 23 Mektup, 106)

            Güneşi, balçıklı bir suda batıyor sanırsınız değil mi? Bir gönül erinin aramızdan ayrılması o kadar dehşetli geliyor ki insanı! Bir anda, sanki saçlarımızı beyaz bir alevin sardığını hissediyorsunuz!

            Bu duygular içerisinde, Nebi Hazri’yi rahmet ve minnetle anıyoruz. Mekânı cennet olsun diyoruz.



 

 

 

 
 
 
               Manas Yayıncılık Nailbey Mah. Vali Fahribey Cad. Huzur İş Merkezi Kat 5 Daire 14 Elazığ   Telefon: (0424) 2371315 Faks: (0424) 2363068                         © Copyright 2008 |    Manas Yayıncılık Tüm Hakları Saklıdır.                 Tasarım & Desing        Cengiz ERGÜL