Manas Yayıncılık olarak; Elazığ Valiliği,
Elazığ Belediye Başkanlığı Fırat Üniversitesi Rektörlüğü ve
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nın desteğini alarak sivil
toplum kuruluşları ile birlikte yürüttüğümüz Elazığ’a komşu
vilayetlerle sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirmesi
programı çerçevesinde Tokat Kent Konseyi ve Tokat Şairler ve
Yazarlar Derneği tarafından 26-28 Mayıs 2011 tarihlerinde
düzenlenen Tokat Elazığ Kültür ve Sanat Buluşması’na davetli
olarak iştirak ettik.
Azerbaycan’da gerçekleşen programa yayın
koordinatörümüz M. Şener Bulut’un başkanlığında,
Kültür ve Turizm İl Müdürü Tahsin Öztürk,
şair ve yazarlar; Mithat Yılmaz, Ahmet Tevfik Ozan,
Bedrettin Keleştimur, Günerkan Aydoğmuş, Gazi Özcan, Yurdal
Demirel, Mehmet Şükrü Baş, Mahir Gürbüz, Zekeriyya Bican,
Hadi Önal ve ayrıca, Elazığ Belediyesi Kürsübaşı Topluluğu
ile birlikte yapılan faaliyeti kayıt altına alan ilimizin
Necip Güngör Kısaparmak İletişim Lisesi öğrencilerinden
oluşan bir heyet ile katıldık.
HEY ONBEŞLİ ONBEŞLİ / TOKAT YOLLARI TAŞLI..
Tokat yolları taşlı
On beşliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı”
Kimdir bu on beşliler? Nereye gidiyorlar?
Neden kızlar ağlıyorlar on beşlilere? Bütün bu soruların
cevabı Türk’ün türküsünde saklı... Türk’ün türküleri kimi
zaman içli bir aşk hikâyesini, kimi zaman dönüşsüz bir
ayrılığın insan ruhundaki bıraktığı acıyı, kimi zaman da
sevgiyi, gurbeti, hüznü, sevdayı, özlemi terennüm eder.
Ancak, bazı türküler vardır ki, bütün bu saydıklarımızla
birlikte bir coğrafyanın ortak sesi, feryadı olarak
yankılanır yıllar yılı kulaklarda. İşte Tokat ilinin; “ Hey
on beşli on beşli türküsü de tıpkı “Yemen Türküsü” gibi
Anadolu coğrafyasını bir bütün olarak kuşatan ortak sesin,
acının, hüznün türküsüdür.
“Hey on beşli on beşli” Çanakkale’ye,
Kafkasya’ya, Sarıkamış’a, Galiçya’ya ve Yemen’e giden 1900
doğumlu, yani 15 yaşındaki Tokatlı çocuklar- askerler- için
yakılan bir ağıttır- türküdür. Öylesi bir ağıt-türkü ki,
sözleri buram buram sevgi kokar, ayrılık kokar, aşk kokar,
özlem kokar ve elbette ki, vatan kokar. Her duyuşumuzda
yüreğimizin bir yerinde bir burukluk, bir acı bırakan bu
türkünün doğduğu topraklardan, Tokatlı gönül dostlarından
bir davetiye alıp da yollara düşmemek ne mümkün.
Tokat, ülkemizin orta Karadeniz bölümünün iç
kesiminde yer alan bir şirin ilimiz; etrafı dağlarla
çevrili… Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde bu güzel ilimizden
bahsederken:"Bu havası hoş şehrin dört tarafında bahçe ve
bostanlar içinden sular akar. Her bağında birer köşk, havuz,
fıskiyeler ve çeşitli meyveler bulunur. Halk zevk ehlidir.
Gariplerle dostturlar, kin tutmaz, hile bilmez, yumuşak
huylu insanlardır. Cami, saray, köşk ve imaretleri o kadar
sağlam ve güzel olur ki, buralara girenler hayran olurlar"
demektedir. Tokat ilinin sessiz ve sakin duruşu aldatmasın
sizi. Tokat, Anadolu’nun kuzeyinde Türk tarihinde bir büyük
yürektir, atar durur biteviye. Âlimler konağı, fazıllar
yurdu, şairler yatağı, şehzadeler durağı olarak da bilinen
Tokat, bu güne kadar çok sayıda ilim ve devlet adamı da
yetişmiştir: Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa, İbn-i Kemal,
Molla Hüsrev, Molla Lütfi, Hekim Mustafa, Mustafa Necati
Sepetçioğlu bunlardan bazılarıdır.
Takvim yaprakları 26 Mayıs 2011’i gösteriyor.
Tokat Kent Konseyi tarafından
düzenlenen “Tokat 4. Kültür ve Sanat Şöleni’ne,
Elâzığ’ı temsilen katılmak üzere yola çıkıyoruz iki araçla.
Elazığ Kültür ve Sanat Heyeti’nde kimler yok ki… Kültür ve
Turizm İl Müdürü Tahsin Öztürk, şair ve yazarlar; Mithat
Yılmaz, Ahmet Tevfik Ozan, Bedrettin Keleştimur, Günerkan
Aydoğmuş, Gazi Özcan, Yurdal Demirel, Mehmet Şükrü Baş,
Mahir Gürbüz, Zekeriya Bican, Hadi Önal… Ayrıca, Elazığ
Belediyesi Kürsübaşı Topluluğu ve Elazığ’da yapılan her
faaliyette, yapılan faaliyeti kayıt altına alan ilimizin
Necip Güngör Kısaparmak İletişim Lisesi öğrencileri…
Bir elmanın iki yarısı olarak nitelediğimiz
Elazığ- Malatya illerinin tam da ortasından geçen Fırat
Nehri üzerindeki Kömürhan Köprüsü’nde bir şey dikkatimizi
çekiyor. Suların yüksekliği. Bu yıl oldukça bol yağmur aldı
ya bu bölge; Karakaya Baraj Gölü de nasibini almış anlaşılan
bu rahmetten. Malatya çıkışındaki mükemmel bir biçimde inşa
edilmiş otogarda soluklanıyoruz. Yol, uzun yolcu yolunda
gerek. Hekimhan geride kalıyor. Sivas-Kangal… Kangal
biliyorsunuz çoban köpekleri ile meşhur bir ilçemiz.
Yolumuzun üzerinde birkaç çoban köpeği yetiştirme çiftliği
var. İç kesimler de olsa Karadeniz’in kendine has doğası
hemen hissettiriyor kendisini. Sivas’ı ardımızda bırakalı
epeyi zaman oldu. Çamlıbel’le birlikte yeşilin her tonu ile
bezeli güzellikleri içiriyoruz gözlerimize. Yolda
haberleşiyoruz Tokatlı can dostlarla. Şehre beş kilometre
kala tabiat harikası bir vadinin kucağında İşeri Petrol
Tesisleri’nde karşılıyor Tokatlı gönül ve kültür dostları
bizi. Fırat’ın kolları ile Yeşilırmak’ın kolları
kenetleniyor birbirlerine.
TOKAT ELAZIĞ BULUŞMASI BAŞLIYOR..
Akşam, İşeri Konaklama Merkezi salonunda ilk
kültür etkinliği gerçekleşiyor. Mayıs sonu olmasına rağmen
hava soğuk. Sunumunu Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği'nden
Mahmut Hasgül'ün yaptığı gecede Eğitim Kültür ve Sanat
Çalışma Grubu Başkanı Hasan Akar, Kent Konseyi Başkanı Av.
Mustafa Yavuz, Elazığ İl Kültür ve Turizm Müdürü Tahsin
Öztürk, Tokat Belediye Başkanı Doç Dr. Adnan Çiçek birer
konuşma yapıyorlar.
Tokat Belediye Başkanı Doç. Dr. Adnan Çiçek,
yaptığı konuşmasında organizasyonda emeği geçenlere teşekkür
ediyor. “Biz çok şey kaybettik, geçmiş yıllardan günümüze
kadar uğraşmamız gereken konular ötesinde farklı alanlarda
iştigallerimiz oldu. Biz şiiri, sanatı, edebiyatı, birçok
değerimizi kaybetmiştik, yeni buluyoruz. Bu düşünce
düzleminin aritmetik olarak her geçen gün artacağı
kanaatindeyim. Kaybettiğimiz kimliğimizi, kültürümüzü
yeniden yakalama yolunda bundan sonraki süreçte daha hızlı
adımlarla yürüyeceğimiz kanaatindeyim. Gelişen teknolojiyle
beraber bunu da lehe dönüştürmek suretiyle temelde
Anadolu'daki, daha temelindeki Türk-İslam coğrafyasındaki
aynı duyguları, aynı kimliği paylaşan, insanların kısa süre
içerisinde bir medeniyet oluşturma yönünde ciddi adımlar
atacağı kanaatini taşıyorum. Değil sadece Tokat'ta,
Elazığ'da, İstanbul'da; Kosova'da, Sarayova'da, Bakü'de,
Macaristan'da, Ortadoğu'da daha geniş bir coğrafyada aynı
iklimin esintileriyle insanların birbirlerini gelecekte daha
iyi anlayacakları kanaatini taşıyorum. Bu nedenle biz burada
üç kişi, beş kişi, yirmi kişi olsak da geleceğe dönük olarak
yakılmış ciddi bir ışık olarak düşünüyorum.”, diyor ve
bundan sonra yapılacak bu tür etkinliklerin yanında
olacağını belirtiyor.
Eğitimci Mahmut Hasgül
Sayın Belediye Başkanım, Tokat İl Milli
Eğitim Müdürüm, Sayın Elazığ İl Kültür ve Turizm Müdürüm,
Elazığ’dan gelen değerli şair ve yazarlar, kıymetli daire
amirlerimiz, sayın basın mensupları, saygıdeğer misafirler,
Tokat Kent Konseyi- Eğitim Kültür ve Sanat
Çalışma Grubu’nca 4. Kültür Sanat faaliyetleri çerçevesinde
düzenlediğimiz “Tokat, Elazığ, Ankara Kültür Buluşması
“programına hoş geldiniz. Açılış konuşmasını yapmak üzere
Tokat Kent Konseyi- Eğitim Kültür ve Sanat Çalışma Grubu
Başkanı Hasan Akar Bey’i buraya davet ediyorum.
Şair Hasan Akar
Şehirlerin de dostlukları vardır…
Sayın Belediye Başkanım, İl Milli Eğitim
Müdürüm, Elazığ Kültür ve Turizm Müdürüm. Manas Yayıncılık
Genel koordinatörüm, uzak diyarları yakınlaştırmak için
buraya koşan Elazığlı şair, yazar ve musikişinas
dostlarımız, saygıdeğer misafirlerimiz, kıymetli basın
mensuplarımız; konuşmama başlamadan önce Tokat, Elazığ,
Ankara Kültür Buluşması’na hoş geldiniz diyor, sizleri en
derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Şehirlerde yaşayan insanların dostluğu gibi
şehirlerin de dostlukları vardır. Siz hiç asker ocağında
Sivaslılarla, Tokatların kardeşliğini, birlikteliğini
gözlemlediniz mi ya da yaşadınız mı? İşte şehirler de
böyledir. Ortak kültürün veya komşu olmanın bir vazoda çiçek
açmanın aynı harmanda hasat olmanın en nadide güzelliklerdir
bu.
Elazığlı şair ve yazar kardeşlerimiz
ülkemizde bunu büyük bir başarıyla sürdürüyorlar.
Elazığ’dan, Malatya’ya, Muş’a, Diyarbakır’a koştular ve bu
koşularına devam ediyorlar. Sağ olsunlar daha önceden var
olan kültür dostluğunu pekiştirmek için 2008 yılında
Fırat’ın kollarını Yeşilırmak’a uzatmışlardı. Bizler,
onların bu topraklarda yaşayan insanları bütünleştirmesini
amaç edinen bu anlamlı hareketin daima yanında olacak
kendilerine her zaman minnet duyacağız.
İşte bu dostlarımız bugün sinelerindeki
çerağları yeniden yakmak için buradalar. Yemen’i,
Sarıkamış’ı, Çanakkale’yi tarihimizden ve yüreklerimizden
silinmeyen gerçekleri ve mahalli duygularını on beşlilerle
buluşturmak için dağ taş aşarak Harput Kalası’ndan Tokat
Kalası’na güzel bir yürüyüşü gerçekleştirdiler. Tokatlılar
olarak Harput’tan, Hazar’dan, Ağın’dan, Karakoçan’dan,
Kövenk’ten, Keban’dan gelen bu gönül dostlarına hoş geldiniz
diyorum. İyi ki geldiniz derken onları ağırlama nezaketinde
bulunan başta Sayın valimiz Şerif Yılmaz Bey, Belediye
Başkanımız Doç. Dr. Adnan Çiçek Bey olmak üzere Tokat Kent
Konseyi Başkanımız Av. Mustafa Yavuz Bey’e Belediye Basın ve
Halkla İlişkiler Müdürümüz Ali Polat Bey’e İLESAM’a, Tokat
Şairler ve Yazarlar Derneği’ne, emeği geçen tüm
hemşerilerimize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
Tokat Kent Konseyi Başkanı Av. Mustafa Yavuz
Şimdi günümüzde ne yazık ki baba ile oğul
anlaşamaz hale geldi…
Sayın Belediye Başkanım, kıymetli misafirler,
Belediye Meclisinin kıymetli üyeleri, gönül isterdi ki bu
salon daha dolu olsun. Ben şahsen davetiyelerimi
misafirlerimize yer bulamam diye dağıtmadım ama tek tesellim
var ki basın ve yayın organları bu toplantıyı kayda alıp
yayınlayacaklar ve Tokatlı hemşerilerimiz de bu yolla
izleyebileceklerdir. Kısaca kültür nedir dersek; toplumların
gelişme süreci içerisinde milli ve manevi değerlerinin
tümüdür. Bu tanıma gelecek nesillere aktarma aygıtları da
dâhildir. Bazen kültürü gelecek nesillere aktarmak fiiliinkitaya uğrar örneğin Moğolların Anadolu’yu işgali gibi, Bağdat
kütüphanesini yakıp yok etmesi gibi. Bazen bir harf devrimi
olur. Cumhuriyetin başlarında harf değişikliği gibi bazen
din değişikliği gibi Türklerin İslamiyet’i kabullenmesiyle
Arap harflerinin kabulü gibi kopukluklar oluşuyor, Türk
kültürü ne son yüzyılın kültürü ne de Anadolu’daki 1000
yıllık kültür değildir. Türk kültürünün kökeni hepimizin
bildiği gibi çok çok geçmişlere dayanır ve en son yazılı
şeklini Orhun Abideleri’nden alır. Orhun Abideleri’ndeki
mananın edebi usulü yönetim biçiminin ekonomik algıların
oluşabilmesi için muhtemeldir ki en az 5000 yıllık bir süreç
lazımdır. Eğer kültürümüze sahip olamaz isek tarihte silinen
toplumlar gibi bizim akıbetimizde bu olur. Şimdi günümüzde
ne yazık ki baba ile oğul anlaşamaz hale geldi. Bizim dikkat
edeceğimiz husus daha çok sözlü kültüre dayanan tarihimizle,
şairiyle, türkümüz ile muhabbetimizde bunları yeni nesillere
aktarabilmek sevdiğimiz bir şarkıyı, bir türküyü oğlumuza
yeğenimize öğretebilmektir. Ben bir hikâyecik ile
bitireceğim. Asistanımdan bana internetten Zaralı Halil’den
bir parça indirmesini istedim, yarım saat geçti geldi
bulamadım dedi. Niye dedim, internetten Zararlı Halil diye
birisi çıkmıyor dedi. Zannediyorum meramımı anlattım.
Katılan herkese teşekkür ediyorum.
Elazığ Kültür Ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk
Elazığ’ımız da Tokat’ımız gibi bir kültür ve
sanat şehridir.
Sayın Belediye Başkanım, Daire Müdürlerim,
Tokat Kent Konseyi’nin değerli üyeleri, değerli
katılımcılar, Elazığ Valisi Muammer Erol, Belediye Başkanı
M. Süleyman Selmanoğlu’nun iletmemizi istedikleri
selamlarını sunuyorum. Elazığ’dan gelen 30 kişilik sanatçı,
şair ve yazar grubu olarak kardeş Tokat’ımıza Elazığ’ın
selamlarını sunuyorum.
Değerli konuklar vatanımızın baştanbaşa bir
kültür ve tarih hazinesi olduğu hepinizin malumudur. Bu
hazineleri zamanla bilinçsiz kullanımla ve yoksulluk
nedeniyle yeterince değerlendirmeden yok ettik. Bu acı ve
bir o kadar da hazin tarih anlatımı içerisinde yüreğimiz
yanarken elimizde kalan tarihi eserlerimizi koruyup geleceğe
taşıyabilirsek bugün mazisi 200 yılı bulmayan devletler
karşısında morali yüksek ağabey ülkelere çıkma imkânımız
vardır.
Anadolu’nun bu şirin coğrafyasında her zaman
önemli bir yerleşim yeri olarak bilinen, doğal
güzellikleriyle ünlü Tokat aynı zamanda 4000 yıllık
tarihiyle Anadolu’nun önemli şehirlerinden biridir. Evliya
Çelebi’nin ifadesiyle Tokat âlimler, fazıllar konağı ve
şairler yatağıdır. İşte âlimler, şairler ve fazıllar, insanı
insan, devleti bu devlet, milleti millet yapan değerleri
kısacası tarihi geleceğe taşıyan insanlardır. Âlim ve
sanatkârlar devleti ve milleti öz değerlerine bağlı kalarak
dönüştürür ve geleceğe taşırlar. Tarihte Harput olarak
bilinen bugünkü Elazığ’ımız da Tokat’ımız gibi bir kültür ve
sanat şehridir. 19 yıldır gerçekleştirdiğimiz Uluslararası
Hazar Şiir Akşamları ile Tokatlı dostlarımızla bir araya
geldik. Bu yıllar içerisinde sanatçılarımız karşılıklı
olarak gidip geldiler. Sanatın büyüleyen güzelliği ile
bizlere rehberlik ettiler. Yemen ve On beşli türküleriyle
milletimizin tarihini fısıldadılar. Bu ülkenin her
santimetresinin neden önemli olduğunu nakşettiler
yüreğimize.
Değerli Tokatlı kardeşimiz bir oyalı yazmanın
motifi bir türkünün nağmesi illerimizde hazine değerindeki
tarihi eserlerin hissettiğimizin nefesi ve sanatçılarımız
bir arada olduğu sürece gök kubbenin altında etrafına ışık
saçan insanların ülkesi olacağımıza yürekten inanıyorum. Bu
duygu ve düşünceler içerisinde hepinize şahsım ve
arkadaşlarım adına saygılarımızı arz ediyorum.
Tokat Belediye Başkanı Dr. Adnan Çiçek
Elazığ’dan kalkıp buraya gelen değerli
dostlara teşekkür ediyorum.
Saygıdeğer hanımefendiler, çok kıymetli
misafirler, değerli hemşerilerim,
Ben de hepinizi kalbi duygularla
selamlıyorum. Hoş geldiniz şeref verdiniz. Sizlerle bu akşam
burada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu belirtmek
istiyorum. Bu organizasyonda emeği geçen Kent Konseyi
Başkanımıza ve diğer çalışma arkadaşlarımıza, değerli şiir
sever sanatçı dostlarımıza yürekten teşekkür ediyorum.
Ayrıca 2008 yılında başlatmış olduğunuz Tokat- Elazığ
Buluşmaları gönül kapsamı içerisinde Elazığ’dan kalkıp
buraya gelen değerli dostlara teşekkür ediyorum.
Biz çok şey kaybettik geçmiş yıllardan
günümüze kadar uğraşmamız gereken konuların ötesinde çok
farklı alanlarda oldu iştigallerimiz. Biz şiiri, sanatı,
edebiyatı birçok değerimizi kaybetmiştik. Yeni buluyoruz
bundan 40-50 yıl öncesinde üç kişi, beş kişi bu tür
organizasyonların içerisinde bulunurken hamdolsun bugün
yüzlerce insan burada başka salonlarda başka yerlerde benzer
konuları konuşuyor düşünüyor. Ayrıca başka şehirlerde başka
yerleşim yerlerinde keza aynı şeyi konuşuyoruz, aynı havayı
teneffüs ediyoruz.
Kaybettiğimiz kimliğimizi, kaybettiğimiz
kültürümüzü yeniden yakalama yolunda bundan sonraki süreçte
hızlı adımlarla yürüyeceğimiz kanaatindeyim. Gelişen
teknoloji ile beraber onu da lehe dönüştürmek suretiyle
temelde Anadolu’daki ama işin daha temelindeki Türk-İslam
coğrafyasındaki aynı duyguları paylaşan, aynı kimliği
paylaşan, aynı şeyin hasretiyle tutuşup yanan insanların
kısa süre içerisinde bir medeniyet oluşturma yönünde ciddi
adımlar atacağı kanaatini taşıyorum. Değil sadece Tokat’ta,
Elazığ’da Konya’da, İstanbul’da, Ankara’da, Kosova’da,
Sarayova’da, Bakû’de, Tacikistan’da, Orta Asya’da,
Ortadoğu’da yaşayan insanların birbirlerini daha iyi
anlayacağı kanaatini taşıyorum.
Tokat ve Elazığ illeri coğrafya olarak
birbirine çok yakın değil ama baktığımızda gönüller
birbirine çok yakın. Aradan belki üç sene gibi bir süre
geçti ama buradaki dostlarınız sizin sürekli muhabbetinizi
yaptı Elazığ’a gittiklerinde de döndüklerinde de yine
benzeri muhabbeti yaptılar. Coğrafya olarak birbirimizden
uzak olsak da gönüllerimiz aynı duyguları paylaştığını
yüreklerimizin birlikte çarptığını herhalde söylemeye gerek
yok diye düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte de bu tür
dostlukların daha fazla geliştirmesi anlamındaki
etkinlikleri Tokat Kent Konseyi’ndeki arkadaşlarımızın
gerekli çalışmayı yapacaklarını ve Tokat Kent Konseyi’nin
tek ve ana sponsoru olan Tokat Belediyesi’nin bu tür
etkinliklerin arkasında olacağını belirtmek istiyor hepinize
hayırlı akşamlar diliyorum.
HARPUT'TAN TOKAT'A ŞİİRLER
Elazığ İl Kültür ve Turizm Müdürü Tahsin
Öztürk ve Manas Yayıncılık Genel Koordinatörü Şener Bulut,
Elazığ Valisi Muammer Erol ve Elazığ Belediye Başkanı
Süleyman Selmanoğlu'nun Tokat Belediye Başkanı Doç. Dr.
Adnan Çiçek'e, Kent Konseyi Başkanı Av. Mustafa Yavuz'a,
Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı Remzi Zengin'e,
Eğitim Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Başkanı Hasan Akar'a,
Belediye Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ali Polat'a,
Kümbet Dergisi sahibi Muhsin Demirci'ye gönderdiği plaketi
ve hediyeleri takdim ediyorlar.
Elazığ'dan ve Tokat'tan katılan şairlerin yer
aldığı “Harput'tan Tokat'a Şiirler “adı verilen bu ilk
etkinliği Elazığlı şairler; Mithat Yılmaz, Ahmet Tevfik
Ozan, Bedrettin Keleştimur ile Tokatlı şairler Remzi Zengin,
Saffet Çakar, Hüseyin Koç, Hamdi Ertürk şiirleri ile
süslüyorlar.
Gecede Elazığ Belediyesi Folklor Ekibi enfes
bir gösteri sunuyor. Elazığ Musiki Cemiyeti Sanatçısı Fethi
Açıkgöz’ün seslendirdiği Sarıkamış, Yemen, Tokat, Çanakkale
yöresinden ağıtlar; dinleyenleri tarihin derinliklerine
çekiliyor. Gözler nemleniyor. Elazığ Belediyesi Kürsübaşı
Topluluğunun sunduğu muhteşem konserin ardından Tokat
Belediye Başkanı Doç Dr. Adnan Çiçek'in katılımcılara plaket
ve çeşitli hediyeler vermesi ile buluşmanın bu ilk kültür
şöleni sona eriyor.
Elazığ Kültür ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk
Ben askerliğimi Tokat’ta yaptım burada
akrabalarım da var.
Sayın Belediye Başkanım konuşmanızda o kadar
güzel ifadeniz vardı ki coğrafya olarak pek yakın değiliz
ama gönlümüz çok yakın. Ben de burada ilk defa açıklıyorum
ben askerliğimi Tokat’ta yaptım burada akrabalarım da var.
Gelip giderim bu açıklamam arkadaşlarıma sürpriz olmuştur.
Sayın Başkanım, Sayın Valimizin ve Belediye Başkanımız
tarafından hazırlanmış olan bu belgeyi sizlere takdim
etmekten onur duyuyorum.
Tokat Belediye Başkanı Dr. Adnan Çiçek
Biz Elazığ’dan iki tane gelin aldık. Bir
tanesi buradadır.
Çok teşekkür ediyorum. Biz Elazığ ile gönül
köprüsünü çoktan attık. Biz Elazığ’dan iki tane gelin aldık.
Bir tanesi buradadır. Ayrıca benim küçük kardeşim Mustafa da
Elazığ’dan evlendi. Tokatlılar ile Elazığlılar evlenince
çocuklar çok benzer doğuyor maşallah ikiz gibi benziyorlar.
Biz Elazığ’la bu köprüleri sanıyorum 20 yıl önce atmıştık.
Bir de bir hatıramı anlatacağım kısaca kardeşimin
kayınpederi Keban’a gittiğimizde Keban Barajı’nın yanında
çok güzel bir yazlığa sahipti. Ben böyle bir
misafirperverlik örneği dünyanın hiç bir yerinde görmedim,
adamın bir tane toklusu vardı. Toklu kuzunun biraz daha
büyüğü oluyor. Adam tokluyu bize kesmek için o kadar çaba
sarf etti ki ben bıçağı elinden bir buçuk saatte zor alarak
kestirmedim. Bu değerli insan sonraki yıllarda Hakk’ın
rahmetine kavuştu. Ben böyle misafirperverlik örneğini hiç
bir yerde görmedim bu hatıramda bu güzel dostluk gecesinde
anlatmış olmaktan son derece mutlu olduğumu ifade etmek
istiyorum.
KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ’NÜ ZİYARET ETTİK
27 Mayıs Cuma, Tokat’ın sabahına
kuş cıvıltıları ile gözlerimizi açıyoruz. Gökyüzü masmavi,
güneş ışınları yeşillikler arasından adeta yüzümüze
gülümsüyor. Tokat’ta ilk ziyaretimizi il Kültür ve Turizm
Müdürü Abdurrahman Akyüz’e yapıyoruz.
Tokat Kültür ve Turizm Müdürü Abdurrahman
Akyüz
Biz bütün Türkiye’nin kardeş olduğunu
biliyoruz.
Tabii ki iller arasında bu kültür
alışverişinin olması bize zevk veriyor. Biz inanıyoruz ki
Elazığ ve Tokat gerçekten kültürel yönden birbirlerine çok
yakın iki tane il. İnsan profili olarak da aşağı yukarı
birbirine çok yakın olan iller ve bu kardeşliğimizi
dostluğumuzu pekiştirmemiz için daha büyük bir sebep. Biz
bütün Türkiye’nin kardeş olduğunu biliyoruz. Ama kardeşin de
daha ötesinde kardeş illerimizde vardır buradan bir tanesi
de Elazığ’dır. Burada olmanızdan gerçekten çok büyük
mutluluk duyuyoruz. Misafirperverlikte en az sizin kadar
olduğumuza inanıyoruz yapabileceğimiz ne varsa yapabilmenin
gayreti içerisindeyiz. Tokat’a gelmenizden dolayı
memnuniyetimi ifade ediyorum.
Elazığ Kültür ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk
Elazığ halkının selamlarını getirdik.
Tokat’ta güzel bir faaliyet için bulunuyoruz.
Bu faaliyet illerimiz arasında var olan dostluk bağlarını
daha da güçlenmesine vesile olacaktır. Bizler bir kültür ve
sanat şehri olarak tanımladığımız Harput’tan yine aynı
özelliklere sahip Tokat ilimize 30 kişilik bir heyet ile
geldik. Sanatçı, idareci ve şairlerimiz bu heyette yer
alıyor. Sizlere Elazığ halkının selamlarını getirdik.
Şair Günerkan Aydoğmuş
Tokatlıların çok misafirperver insan
olduklarını biliyordum,
Ben Tokat’a yıllar önce gelmiştim uzun
yıllardan sonra yeniden geldiğimizde şehri her bakımdan
gelişmiş buldum, Tokatlıların çok misafirperver insan
olduklarını biliyordum, bu faaliyet münasebetiyle bu duyguyu
yeniden yaşıyoruz. Elazığ ile de ortak yönleri çok fazla
olan bir ilimiz. Biz Tokat Elazığ buluşmasına
gerçekleştirmekle çok isabetli bir iş yapmışız. Her ne kadar
iki il arasındaki mesafe uzaksa da gönüllerimizin çok yakın
olduğunu gördüm.
Şair Hadi Önal
Ben Tokat’a ilk defa geliyorum
Tokat’ta bulunmaktan çok mutluyum. Ben
Tokat’a ilk defa geliyorum. Ancak Tokat ile bir gönül
bağımız var. Yunus Emre bir şiirinde diyor ki: Ben geldim
dava için benim işim sevi işi, dostun evi gönüllerdir.
Gönüller yapmaya geldim.
Biz Elazığlı olarak çevre illerle,
Anadolu’nun birçok vilayetle böyle dostluk ve kardeşlik
köprüleri kurmaya çalışıyoruz. Gönül arzu ediyor ki
Anadolu’daki her şehir bunu gerçekleştirsin. O zaman
bilgimiz, dirliğimiz, diriliğimiz daha da güçlenecek ve bu
Anadolu topraklarında var olan kültürümüzü geleceğe daha
güçlü bir şekilde taşıyacağız..
VALİ ŞERİF YILMAZ İLE GÖRÜŞTÜK..
Ardından Tokat Kent Konsey
üyeleri ile birlikte Tokat Valisi Şerif Yılmaz’ı makamında
ziyaret ediyoruz. Elazığ
heyetini temsilen Kültür ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk,
Elazığ Valisi Muammer Erol ve Elazığ Belediye Başkanı M.
Süleyman Selmanoğlu'nun selamlarını getirdiklerini ifade
ediyorlar. Kültür Müdürü Tahsin Öztürk;“ Sayın Valim Tokat
Kent Konseyi Eğitim Kültür ve Sanat Çalışma Grubu tarafından
organize edilen Tokat-Elazığ- buluşmasında bizlere göstermiş
olduğunuz ev sahipliği ve misafirperverliğinizden ötürü tüm
arkadaşlarım adına sizlere teşekkür ederim.”, diyor.
Ardından Elazığ’dan gelen şairler, Vali Şerif Yılmaz’a kendi
hazırlamış oldukları Elazığ ve yörelerine ait şiir ve
araştırma kitaplarını hediye ediyorlar. Ziyarette Tokat Kent
Konseyi Başkanı Av. Mustafa Yavuz söz alıyor: “Sayın Valim
dün akşam yapılan etkinliğin açılış programında
misafirlerimiz yemen türkülerinin yanı sıra bizim de “Hey on
beşli Türkü’müzü gerçek anlamında ağıt şeklinde
seslendirdiler. Maalesef ilimizde zaman zaman “Hey on beşli
Türkü’müz” ağıt şeklinde değil oyun havası şeklinde
söylenmekte, bu da beni ve bazı duyarlı vatandaşlarımızı çok
üzmektedir. Bunu sizi ziyaretlerimiz sebebiyle bir kez daha
gündeme getirmek istiyorum, lütfen bu türkümüzü oyun havası
şeklinde söylenmesine müsaade etmeyelim. Çünkü sözleri iyi
dinlediğinde türkümüz bir oyun havası sözleri değil milli
mücadele zamanındaki bir hüznü anlatmaktadır”, diyor. Şair
M. Emin Ulu da söz alarak Kurtuluş Savaşı ile ilgili
araştırmalar yaptığını; Tokat ve Elazığ illerinin
mücadeledeki büyük özverileri hemen dikkat çekmediğini.
Gencecik çocukların, on beşlik gençlerin kurtuluş savaşına
giderken göstermiş oldukları erdem bugün bizler için hala
bir gurur kaynağı olduğunu söylüyor.”
Tokat Valisi Şerif Yılmaz, Elazığ
Valisi Muammer Erol’u kardeşi gibi sevdiğini ve Elazığ
Belediye Başkanı M. Süleyman Selmanoğlu’yla da kısa bir süre
önce görüştüğünü ifade ediyor ardından: “Ben Elazığ ilini ve
Elazığlıları çok severim. Birkaç kez bu güzel ilimizde
misafir olarak kaldım ve Elazığlıların olağanüstü
misafirperverliği ile karşılaştım. Elazığ ilinin tarihte ne
kadar önemli rollere ev sahipliği yaptığını hepimiz
bilmekteyiz. Türklerin Anadolu’ya girdikleri günden bugüne
kadar güzel ilimiz Elazığ bölgesinde her zaman önemli bir il
olmuştur. Yapmış olduğunuz bu güzel etkinliklerle
kültürlerimizin ortak yanlarını görüyor ve bunları hep
birlikte paylaşıyoruz. Düzenlemiş olduğunuz bu etkinliğin
sivil inisiyatif tarafından yapılması organizasyonun
samimiyeti açısından çok önemli. Bunu bazen resmi kurumlar
yaptığı zaman bu tadı bu lezzeti alamıyoruz. O yüzden
ekinliğin yapılmasında emeği geçen herkese çok teşekkür
ediyorum”,diyor. Hediyeleşme bizim kültürümüzün bir parçası.
Elazığ’dan getirdiğimiz hediyeleri takdim ediyoruz. Tokat
valiliği de bu konuda hazırlıklı.
Elazığ Kültür Ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk
Elazığ ile Tokat arasında çok derin bağların
olduğunu gördük.
Sayın Valim Elazığ Valimizin selamlarıyla
geldik Elazığ ile Tokat arasında hiç birimizin de tahmin
edemediği kadar derin bağları olduğunu gördük. Bu vesileyle
her birimizin birçok dostu birçok arkadaşı çıktı Belediye
Başkanımız da dün akşamki toplantı da ifade etti. Elazığ’dan
iki gelin almışlar. Biz Elazığ’dan 30 arkadaşımızla geldik,
misafirperver çok değerli insanlarla tanıştık. Belediye
Başkanımızla, Tokat Kent Konseyi üyeleriyle, Tokat Şairler
ve Yazarlar Derneği üyeleriyle tanıştık. Fevkalade güzel
karşıladılar bizi. Elazığ valimizin sizler için hazırladığı
bir belgeyi sunuyorum, kabul buyurursanız mutlu oluruz.
Tokat Kent Konseyi Başkanı Av. Mustafa Yavuz
Ben Elazığ’ın Tokat’a bu kadar benzeyeceğini
tahmin etmemiştim
Sayın Valim Elazığ’dan gelen arkadaşlarımızla
5 yıl önce tanışmıştık. Ben Elazığ’ın Tokat’a bu kadar
benzeyeceğini tahmin etmemiştim ben Kahramanmaraş’ı daha
yakın zannetmiştim.
Dün akşamki toplantıda şunu fark ettim.
Elazığlılar Yemen türkülerini o kadar güzel söylüyorlar ki
zannediyorum vatan sevgisi oradan da belli oluyor. Sayın
Valim, hey on beşli türküsünü ağıt şeklinde adabına uygun
olarak söylüyorlar, Elazığ’ın yetiştirdiği büyük sanatçı
Erkan Oğur. İnşallah benim hayalim bir gün onu Tokat’a davet
etmek. Hey on beşli türküsünü en güzel okuyanlardan fakat
Tokat’ta sizin de malumunuzdur bir uygulaması var bunu sık
sık dile getireceğim. Atalarımızın kemiklerini
sızlatırcasına oyun havası şeklinde çalıp söylüyorlar, bunun
mutlaka düzeltilmesi lazım. Halkımızın bu konuda
bilinçlenmesi lazımdır. Ben Sayın Elazığ Valisine, Belediye
Başkanına ve değerli konuklarımıza teşekkür ediyorum.
Bizleri kabul ettiğiniz için de sizlere şükranlarımızı
sunuyorum.
Şair Mehmet Emin Ulu
Hey on beşli türküsünü Elazığ’da dinlediğimde
hıçkırıklarımı tutamamıştım.
Sayın Valim, değerli hazırun, Yemen deyince,
yüreğimizin kabarmaması mümkün değil. Hey on beşli türküsünü
biz bundan 3 yıl önce Elazığ’da bir arkadaşımızın ağıt
şeklinde söylediği zaman hıçkırıklarımı tutamamıştım. Nasıl
ki Yemen türküsü, Türk insanının gönlünde bir yaraysa Hey On
Beşli türküsünün de ağıt ve hikâyesinde aynı yarayı
tazeleyecek zindelikte ve güzelliktedir diye söylemek lazım.
Ben Hey On Beşli türküsü üzerine yazdığım tiyatrodan,
romandan, belgesele varıncaya kadar aşağı yukarı 25’e yakın
eser değer ortaya koydum. Son bir düşüncemiz vardı bir dizi
yapacaktık ama akamete uğradı. Belki biz yeteri derecede
anlatamadık, belki Tokat olarak tam bir birliktelik ortaya
koyamadık.
Düşününüz ki 13-14 yaştaki çocuklar şu
karşıki sokakta, Bedestenin önünde üzerine elbise giyiyor
bir buçuk metrelik kaputlar uzun geliyor, anneler yavuklular
onları dikiyorlar ve onların her birine ya kavut veriyorlar
ya bir un veriyor ve buradan saat kulesine kadar olan yerde
oyalayarak onları gönderiyorlar. On yaşındaki delikanlı
gidiyor. Yemen’de şunu çok iyi biliyorsunuz ki İngilizlerin
yapmış olduğu hainliklerden dolayı karınları deşilip
yüreklerinde bağırsaklarında altın aranan hainlikler gündeme
geliyor. Bunları yaşayan gören çocuklarımız var. Ben onu
vurgulamak istiyorum Samsun’dan, Adana’dan doğu kısımda
kalanları cephe gerisindekiler adlı projeden mutlaka gündeme
getirilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Bu vatana sahiplenmenin bu vatanda birlik ve
beraberlik içinde yaşamanın doğusuyla batısıyla milli ve
beraberlik ruhuyla yeniden ayağa kalkması için mutlaka bizim
o İstiklal Savaşı’ndaki inancı yeniden ayağa kaldırmamız
lazım. Artık kanın, ölümün, kargaşanın zamanı değil zaman
Türkiye Cumhuriyeti devletini dünya üzerindeki konumunu
yükseltme zamanıdır. Elazığlı dostlarımızı yüreklerindeki
kan çiçeklerine yeniden su veren can veren sularla
suladıkları için gönülden teşekkür ediyorum…
Ülkemizin böyle hassas bir dönemden geçerken
Elazığ ve Tokat’ın bir kültür ve sanat faaliyetiyle bir
araya gelmeleri her türlü takdirin üzerindedir. Ben hem
Elazığlı hem de Tokatlı kültür adamlarımıza teşekkür
ediyorum.
Tokat Valisi Şerif Yılmaz
Bu yurdu yurt yapan ecdadın bizlere bıraktığı
miras kolay elde edilmedi.
Elazığ valisi Muammer Erol ile öğrencilik
yıllarından beri tanışıyoruz. Belediye başkanı M. Süleyman
Selmanoğlu birkaç hafta önce Elazığspor’un maçı dolayısıyla
Tokat’a gelmişlerdi misafirimiz oldular.
İnsanların bir araya gelmeleri, buluşması
deneyimlerini paylaşması adında büyük faydalar getirir benim
öğrencilik yıllarımdan itibaren Elazığ’dan çok sevdiğim
arkadaşlarım oldu Elazığ’da çok kıymetli arkadaşlarım var
kültür olarak da yabancı olduğum bir yer değil. Elazığ’da
bir kaç defa bulundum misafiriniz oldum. Ben gelmeniz için
teşekkür ediyorum.
İlimize hoş geldiniz. Harput bir kültür şehri
aynı şekilde Tokat’ta eski bir şehrimiz. Hepimizin malumunuz
Türklerin Anadolu’ya ilk girdiği andan itibaren Türk yurdu
olmuş o nedenle Anadolu’muzun belki de ender illerinden bir
tanesi. Bu kültür birikiminin paylaşması bağlamında da
sizlerle birlikte olmamızın faydası olacağını düşünüyorum.
Ülkemizin her bölgesinde farklı farklı kültür
zenginliklerinin olması son derece doğaldır.
Ben üç yıl Çanakkale’de çalıştım
Çanakkale’nin ne olduğunu içinde yaşayarak görmek çok farklı
olabilir. Her gittiğimizde farklı farklı duyguları yaşamanız
mümkün olabilir. Hele hele o bölge ile ilgili araştırma
yapan arkadaşlarımızın verdiği bilgileri birebir
dinlediğimiz zaman bugün bir takım insanların
söylediklerinin ne kadar havada kaldığını görürsünüz.
Osmanlı coğrafyasında her bölgeden insan bu savaşa katılmış,
on beşliler Çanakkale’de de var. Hepinizin malumudur uzun
bir süre Türkiye’de üniversite mezunu veremedik. Lise
çağlarındaki çocuklarımız oralarda şehit oldu.
Bu yurdu yurt yapan ecdadın bizlere bıraktığı
miras kolay elde edilmedi. Bugün kültür değerlerimizi
yaşatmak için sahiplenme adına dışarıdan gelen baskı dikkate
alındığında çok zor, çok meşakkatli bir iş.
NİKSAR’DAYIZ
Bu ziyaretten hemen sonra
Niksar’a hareket ediyoruz. Yeşilin kültürle; doğanın tarihle
iç içe sarmaştığı Niksar, tarihini ve doğal yapısını
muhafaza etmiş modern bir şehir; Anadolu’nun kalbidir adeta.
Malazgirt Savaşı’ndan sonra Melik Danişment Gümüştekin Ahmet
Gazi, Niksar’ı fethetmiş ve burayı devletinin başkenti
yapmış. Danişmentliler döneminde yapılan Yağıbasan
medresesi, Ulu cami, Danişmed Gazi Vakfı’nın dışında pek çok
eserle birlikte Niksar, ilim ve kültür merkezi haline
gelmiş. Bu durum Selçuklu sultanı 2. Kılıçaslan 1175 yılında
Niksar’ın fethine kadar sürmüş. Bu tarihten sonra Niksar’da
Selçuklu dönemi başlamış. Moğol baskısı ve İlhanlılar
döneminde acılarla kavrulan Niksar, 1336’da İlhanlı
Devleti’nin yıkılması üzerine önce Eretna sonra da
Tacettinoğulları Beyliği’nin egemenliğine girmiş.1398
tarihinde halkının isteği ile Osmanlı topraklarına dâhil
edilen Niksar, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman
gibi Osmanlı İmparatorluğu’nun iki büyük padişahını
çıktıkları seferlerde konuk etmiş, ağırlamış.
Gün Cuma, buram buram tarih kokan
bu güzel ilçede Danişmentliler döneminde Cenebnizade Hasan
Bey tarafından 1165 yılında yaptırılan mihrap önü kubbesi
dıştan on iki gen kasnaklı üstü külah ile örtülü Niksar Ulu
Camisinde cuma namazını kılıyoruz.
Eğitimci Necati Güneş
Ulu Camimiz Evliya çelebinin deyimiyle
dünyada eşi benzeri yoktur
Değerli konuklar öncelikle hoş geldiniz
diyoruz. Niksar Ulu Camii Anadolu’da Malazgirt Savaşından
sonra yapılan ilk Ulu Camilerden biridir. Yapılış tarihi
1145. Danışmendli dönemi eseri Nizamettin Yağıbasan
zamanında yapılan bir eser. Nizamettin Yağıbasan
Danışmend’lilerin meşhur hükümdarlarından biridir. Sadece
Haçlılara karşı yaptığı savaşlardan değil bu bölgede
kültürel ve imar faaliyetlerinden bulunmuş, Anadolu’da ilk
olarak Danışmend Gazi Vakfını kuran kişi. Kaleye
çıktığımızda göreceksiniz Anadolu’nun fethinden sonra ilk
medrese, Yağıbasan medresesini yaptıran kişi.
Biraz önce ifade ettim Anadolu’daki ilk
camilerden olan bu Ulu Camimiz çift kubbeli bir müezzin
mahfili üzerinde kubbe var. Bir de mihrap üzerinde
bulunuyor. 1969-1970 yıllarında çatısı onarıldı. Ulu Camimiz
Evliya çelebinin deyimiyle dünyada eşi benzeri yoktur. Uzun
bir minaresi vardır.
Fatih Sultan Mehmet Trabzon’un fethine
giderken tam Ramazan ayına denk geliyor Niksar’a gelişi.
Burada konaklıyor, Ramazan’ı burada geçiyor. Müneccim başı
anlatıyor. Bayram namazını Ulu Cami de kılıyor. Fatih Sultan
Mehmet, Yavuz Sultan Selim de Çaldıran seferi dönüşü Ramazan
Bayramı namazını burada kılıyor. Kanuni’de İrakeyn seferi
dönüşünde uğruyor yalnız o Tokat’ta konaklaşmıştır.
Elazığ Kültür Ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk
Harput’ta da Ulu Cami var. 1155 tarihinde
yapılmış
Harput 1085 yılında fethedilmiş.
Malazgirt’ten sonra Türk beylikleri Anadolu’ya yerleşmiş
Harput’ta da Ulu Cami var. 1155 tarihinde yapılmış. Buradaki
Ulu Camiden 10 yıl sonra yapıldığı görülüyor Anadolu’da bir
ulu cami silsilesi vardır. Harput’taki ulu cami de
ayaktadır. Ulu camiler biraz da kervan sarayı amaçlıdır,
ibadetin dışında medrese olarak ta görev yaparlar.
Harput Ulu Cami ibadet kısmının dışında
ortada avlu olarak yapılmış bir alan vardır. Üstü açıktır.
Burada onu göremedim ancak caminin bir tadilat gördüğünü
ifade ettiler.
Bizim Ulu Cami de medrese hizmetinde
yapılmıştır. Bu camiler bizim Anadolu’daki mühürlerimizdir.
NİKSAR KAYMAKAMLIĞI’NI ZİYARET ETTİK
Namaz sonrası Niksar Kaymakamı
Uğur Turan’ı makamında ziyaret ediyoruz. Kaymakam Uğur Turan
dünya tatlısı bir insandır. Kültüre ve sanatı verdiği önemi
anlatırken geniş bir bilgi birikimine sahip olduğunu hemen
anlıyoruz. Tevazunun, nezaketin, inceliğin yoğrularak
şekillendirdiği bu gönül dostunu dinledikçe dinlemek geliyor
insanın içinden.
Elazığ Kültür Ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk
”Büyük işleri başaranlar küçük işleri yapmaya
tahammül edenlerdir.”
Sayın Kaymakamım, kıymetli hazirun ilçeye
girdiğinizde doğal bir güzellikle karşılaştık daha sonra bu
güzel ilçenin çok değerli kaymakamıyla karşılaştık.
Kendileri o kadar pozitif enerji verdi ki bize kendisini bir
ağabey değerli bir büyük olarak gördük. Onun o engin hoş
görüsüne sığınarak kendilerine takdirlerimizi arz ediyoruz.
Yine kaymakamlığa gelirken güzel bir şey gördüm. Hemen
girişte günün sözü diye bir tabela vardı. Sanıyorum o
tabeladaki günün sözü her gün değişiyor. Bugün de anında
istifade edebilecek güzel bir söz vardı. Yanılmıyorsam
Schiller’e ait bir sözdü. Diyordur ki: ”Büyük işleri
başaranlar küçük işleri yapmaya tahammül edenlerdir.”
Okuduğumuz bu güzel ifadelerle kaymakamlığa girdik ve bu
öğrenme işimiz burada da devam etti çok değeli kaymakamımı
önceden de tanıyorum biliyorum kendisine Elazığ Valimizin ve
Belediye Başkanımızın imzalarıyla hazırladığımız Tokat-
Elazığ kültür buluşması ile ilgili bir belge arz etmek
istiyorum.
Niksar Kaymakamı Uğur Turan
Mevlana diyor ki; ben dostlarımı ruhumla
severim.
Evet değerli dostlar, büyüklerim güzel
insanlar bende Elazığ kültürü ve Turizm Müdürümüz Sayın
Tahsin Öztürk’e adını tarihten, tadını coğrafyasından,
umudunu insanlardan olan tarih, tabiat ve kültür kenti yeşil
Niksar’dan sevgilerimi ve saygılarımı arz ederek yüce
huzurunuzda ve içinde Niksar’ın, Tokat’ın bu güzel ülkenin
sevgisini koyarak takdim etmek istiyorum.
Yine Manas Yayıncılık adına da lütfederlerse
ona da bu hediyemizi takdim etmek istiyorum. Efendim bütün
misafirlerimize nazar boncukları ile hazırlanan
hediyelerimizi takdim edeceğiz. Ancak önce müsaade ederseniz
bir kaç söz söylemek istiyorum.
Tabii ben kıymetli il müdürümüze
şükranlarımızı sunuyorum onunla yan yana olmak huzurunuzda
olmak büyük bir mesuliyet. Bu ülkenin evladı olmak büyük
mesuliyet o yüzden anacığım Gülender Turan’a, babacığım
Hüsamettin Turan’a beni yetiştirenlere layık olmak için
çalışıyorum. Annem, babam ve büyüklerim bana sevginin insanı
ol dedi. Sevda dolu ol dedi. Bu düsturları hayatımda ülke
haline getirmeye çalıştım. O yüzden bütün renkleri
kucaklıyorum, bu ülkenin bütün değerlerini kucaklıyorum.
Tokat’ta bulunmaktan mutlu ve mesudum. Daha önce
Diyarbakır’da çalıştım, aşkla, şevkle çalıştım. O insanları
kucakladım halen onlara merhaba diyerek başım gözüm üstünü
diyerek yanlarına gidecek yüreğe sahibim.
Elazığ’a çok uğradım. Dostların himmetini
gördüm bugün bana takdim edilen belge benim hayatımda çok
önemli bir belgedir. Sizden aldığım bu güzel belgeye Sayın
Valimin, yine saygıyla kucakladığım Elazığ Belediye
Başkanının imzasını taşıyan ve sizlerin büyük emek verdiği
bu belgeyi almanın büyük mutluluğunu yaşıyorum. Bundan sonra
da bizi yetiştirenlere layık olmak için aşkla şevkle
çalışmaya devam edeceğiz.
Mevlana diyor ki; ben dostlarımı ne aklımla
ne kalbimle severim olur ya kalp durur, akıl unutur. Ben
dostlarımı ruhumla severim. O ne durur ne de unutur.
NİKSAR’DA GÜZELLİKLER
Niksar kalesi hâkim bir tepe üzerinde.
Kalede bulunan Nizamettin Yağıbasan Medresesi'nde verilen
öğle yemeğinde Niksar Belediye Başkanı Duran Yadigâr’la
birlikteyiz. Başkan; Niksar’ın kalesi ile Türkiye’nin ilk
üniversitesi olma özelliği taşıyan Yağıbasan Tıp Medresesi
ile yine dünyada ilk dikey milli su değirmenleri ile
görülmeye değer güzellikte bir ilçe olduğunu söylüyor.
Yeşili koruma amaçlı Tema Vakıf’ının Türkiye’deki ilk
Belediye Başkanı olmanın gururunu da taşıdığını ifade
ediyor. Başkan, heyetimize Niksar’ı anlatırken eliyle işaret
ederek aşağılarda bir bölgeyi gösteriyor ve Erzurumlu
Emrah’ın ve Cahit Külebi’nin mezarlarının orada olduğunu
söylüyor. Hani şu Edirne’den Ardahan’a kadar/ bir toprak
uzanır; boz kanatlı üveyikler üstünden uçar. Ardahan’dan
Edirne’ye; Edirne’den Ardahan’a kadar, diye başlayan
Kurtuluş Savaşı’nı anlatan oratoryonun yazarı. Dikkatimizi
çekiği için soruyoruz. Cahit Külebi buralı mı diye. Hayır,
diyor Belediye Başkanı; ama burayı o kadar çok sevmiş ki
mezarının burada olmasını istemiş. Başkan; “çevreyi, doğayı
ve kültürel değerleri koruyarak geleceğe aktardığımız ölçüde
varlığımızı sürdürürüz”, diye de tamamlıyor sözlerini. Şair
Hasan Akar, Erzurumlu Emrah hakkında bilgi veriyor ve
Niksar’da Cahit Külebi için yapılanları anlatıyor. Daha
sonra da şairlerimiz R.Mithat Yılmaz, Hadi Önal ve Ahmet
Tevfik Ozan Cahit Külebi’nin şiirlerini okuyorlar.
Kaleden inince Melik Gazi
Türbesi’ni, Erzurumlu Emrah ve Cahit Külebi'nin mezarlarını
Tarih Öğretmeni M. Necati Güneş'in rehberliğinde ziyaret
ediyor ve Fatiha okuyoruz.
Elazığ Kültür Ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk
Günerkan Bey Ağın’da yaşayan Niksarlıoğlu
ailesinden bahsetti
Sayın Belediye Başkanım, değerli arkadaşlar
Niksar’da öğrenmeye devam ediyoruz. Çok güzel bir yerleşme
insana heyecan veren tarihimizin izlerini bulduğumuz bir
mekândayız. Öncelikle burada yaşayanlara ve Belediye
Başkanımıza teşekkür ediyorum. Önemli ölçüde korunmuş bir
kent olarak gördük Niksar’ı. Hemen karşımızda duruyor Niksar
Taş Mektep Prof. Dr. Metin Sözen Kültür evi diye
biliyorsunuz. Metin Sözen Elazığlı’dır. Onun doktora
çalışmasını burada yaptığını öğrendik. Çok garip tesadüfler
görüyoruz Tokat’la Niksar ile Elazığ arasında Günerkan Bey
Ağın’da yaşayan Niksarlıoğlu ailesinden bahsetti sonuçta
Anadolu çizgisi içerisinde bir dönem. Artukluların da buraya
geldiğini biliyoruz kısa bir sürede olsa 1078’li yıllarda
ben heyecan duyduğumuz bu mekânda Elazığ Belediye Başkanı
Süleyman Selmanoğlu ve Elazığ Valisi Muammer Erol’un Niksar
Belediye Başkanı Duran Yadigâr adına hazırladıkları belgeyi
takdim etmekten büyük bir onur duyduğumu ifade etmek
istiyorum.
Niksar Belediye Başkanı Duran Yadigâr
Niksar’da geçirdiğiniz anların hafızanızda
güzel ve kalıcı izler bırakmasını diliyorum.
Çok kıymetli Tokat-Elazığ Buluşmasının
katılımcıları, tarihi başkent Niksar’a hoş geldiniz.
Turizmin parlayan yıldızı Niksar’a hoş geldiniz. Türkiye’nin
ikinci büyük kalesi Türkiye’nin ilk Türk Üniversitesi
Yağıbasan Tıp Medresesinin bulunduğu ve dünyada ilk dikey
milli su değirmenlerinin bulunduğu yeşil Niksar’a hepiniz
hoş geldiniz. Biz sizleri burada ağırlamaktan büyük onur ve
mutluluk duyuyoruz. Bu buluşmaya katkı sağlayan herkese
teşekkür ediyorum Elazığ Valiliğine, Belediye Başkanımıza,
Tokat Valiliğine, Belediye Başkanımıza burada sizlerle
beraber bu tarihi buluşmada Niksar yerel yönetiminin de
başkanı olmak benim için ayrıca bir onur ve tarihi bir
mutluluk anıdır. Bu günü, bu 27 Mayıs gününü asla
unutmayacağız.
Anadolu coğrafyasının Şair Emrah’ıyla, Cahit
Külebi’siyle, Mevlana’sıyla, Hacı Bayramıyla, Hacı Bektaş
Velisi ile Anadolu coğrafyasını İslamlaştıran ve
Türkleştiren ecdadımıza layık insanlar olmakta, bu kültürü
çocuklarımıza geleceğe aktarma konusunda da çok önemli ve
tarihi bir görevimiz ve rolümüz olduğunu da özellikle
belirtmek istiyorum.
Niksar’da geçirdiğiniz anların hafızanızda
güzel ve kalıcı izler bırakmasını diliyorum. Sizleri
yüreğimin en yüksek yerinde hafızamda saklayacağım. Benim
gönlümde büyük bir yer ettiniz. Sizlerin çok önemli bir
görev yaptığını özellikle belirtmek istiyorum. Bizler tabii
ki Ağın’da Niksarlı bir ailenin olmasından büyük bir
mutluluk duyduk ve inşallah onlarla irtibat kuracağız. Biz
Elazığ ile Tokat’ın özellikle coğrafya itibariyle Türkleşme
ve İslamlaşma bakımından 1000’li yıllarda da beraber
işbirliği yaptığını biliyoruz Harput’uyla, Niksar kalesiyle
çok tarihi görevler yaptığını biliyoruz. Tokat’ın şirin ve
güzel bir ilçesi olarak Pazar’da Ballıca ile Zile’de
Sezar’ın kalesiyle, Niksar’da, Tokat’ta birçok eseriyle
geleceğe umutla ve heyecanla turizm haritasının bir halkası
olarak umutla bakmaktan bu heyecanımı özellikle sizlerle
paylaşmak istiyorum. Bundan sonraki hayatlarımızda,
dönemlerimizde Elazığ’dan, Erzurum’dan Malatya’dan dostlar
bekliyoruz. Artık sizleri Tokat’ın ve Niksar’ın bir kültür
elçisi olarak görüyoruz. Hepinize çok teşekkür ediyorum.
Sayın Valimize, Sayın Belediye Başkanımıza da en derin
hürmetlerinizi iletiniz lütfen.
Şair Hasan Akar
Gönül gurbet ele varma / Ya gelinir ya
gelinmez
Erzurumlu Emrah, Erzurum’dan kalkıp buralara
kadar gelmiş 1860’lı yıllarda vefat etmiş. Ömrünün 15-20
yılını Niksar’da geçirmiş. Bazı kaynaklarda Acın Kızı bazı
kaynaklarda Çancı Kız olarak geçiyor ve burada vefat etmiş.
Buraya defnedilmiş ama Niksar halkı onu çok sevmiş, az önce
belediye başkanımız da söyledi Ahi Pehlivan’ın mezarı var.
Henüz yenileme yapılmadı Ahi Pehlivan’ın yanına gömülmesinin
de bir esprisi var burada. Bir diğer güzellik de Cahit
Külebi’yle ilgili biraz sonra anıt mezarını ziyaret
edeceğiz. Başkanımız da söyledi bir vasiyeti var. Beni
Niksar’a gömün diye ailesine söylüyor ama o şartlarda
Niksar’a defnedilmedi. Daha sonraki dönemlerde bir takım
çalışmalar oldu. Geçen yıl resmi bir tören ile Cahit Külebi
Niksar’a defnedildi. Şimdi onunla da beraberler. Emrah’ın
herkes tarafından bilinen bir dörtlüğü vardır:
Gönül gurbet ele varma
Ya gelinir ya gelinmez
Her güzele gönül verme
Ya sevilir ya sevilmez
Şair Hasan Akar
Niksarlılar Cahit Külebi’yi çok seviyorlar.
Cahit Külebi 1917 yılında Zile’de doğdu ama
aslı Ezurumlu’dur, Erzurumlu bir aile Niksar’a göç etmiştir.
Dolayısıyla kendisini orada duyurmuştur. Her ne kadar
Hikâye şiirinde Zile’den de bahsetmeye çalışsak da Zile ile
çok bağlantısı yoktur. Onun şairliğinin kaynakları Niksar’a
bağlıdır. Kendisi uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı’nda
müfettiş olarak çalıştı. Yurt dışında kültür ataşesi olarak
görev yaptı. Bir dönem siyasi faaliyetleri oldu ama
sevmediği için ayrıldı. Nevit Kodallı tarafından bestelenen
Atatürk destanını yazdı. Atatürk’e Ağıt şiirinden bir bölümü
okumak istiyorum.
Edirne’den Ardahan’a kadar
Bir toprak uzanır
Boz kanatlı üveyikler üstünden uçar
Ardahan’dan Edirne’ye
Edirne’den Ardahan’a kadar
Bu toprak bizim yurdumuzdur
Deli gönül yücesine çıkar
Bir üveyik olur uçar gider
Ardahan’dan Edirne’ye
Edirne’den Ardahan’a kadar
Niksarlılar Cahit Külebi’yi çok seviyorlar.
Şair Ahmet Tevfik Ozan
Kamyonlar kavun taşır ve ben / Boyuna onu
düşünürdüm
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm
Niksar’da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti
Yine kamyonlar kavun taşır
Fakat içimden şarkı bitti
Şair Hadi Önal
Benim doğduğum köylerde / İnsanlar gülmesini
bilmezdi
Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz
Benim doğduğum köylerde
İnsanlar gülmesini bilmezdi
Ben bu yüzden böyle naçar kalmışım
Gül biraz
Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin
Benim duyduğum köyler de güzeldi
Sen de anlat doğduğum yerleri
Anlat biraz
Şair R.Mithat Yılmaz
Tokat’ta Niksar arasında / Bir küçük ev
görünür uzaktan
Cahit Külebi’nin anıt mezarı üzerine onun
Yurt şiirini kazımışlar
Tokat’ta Niksar arasında
Bir küçük ev görünür uzaktan
Kütükten duvarlı, önünde çeşme akar
Yeşermiş gibi topraktan
Yağmur yağar camlarına dökülür
Benim yüzümdür çizilen camlarda
Yalnızlığın sesidir, rüzgâr değil
Gürgen ağaçlarında
Allı güllü çiçekler
Elimle dikilmiş bahçesine
Yürüyüp gitsem hepsi koşar adımdan
Çocuklar gibi delicesine
Gel dere ak derim gürül gürül
Dağdan aşağı akar gider
Hayal kurmak isterse canım
Bulutlara bir bağırmak yeter
Bir uçurtma gelir uzaktan
Vurulmuş ince tozlu
Gülüşler, haberler, hasretler
Gözyaşları içinde gizli
Siz baksanız göremezsiniz
Benim yurdumdur orası
Ardıç, Gürgenler tozlu yollar
Tokat’la gürgenler tozlu yollar
Tokat’la Niksar arasında
Eğitimci Necati Güneş
Burası Anadolu’nun en eski mezarlığıdır.
Şu anda Melik Gazi Türbesindeyiz ama tam adı
Melik Danışmend Gümüştekin Ahmet Gazi. Alpaslan’ın ve
Melihşah’ın komutanlarından Malazgirt Savaşına katılmış
büyük kahramanlık göstermiş biliyorsunuz. Malazgirt
Savaşından sonra Alpaslan komutanlarına Anadolu’yu
paylaştırmış Danişment Gazi’ye de İç Anadolu ve Karadeniz
bölgesi düşmüş. Geldiğinde Sivas harap bir haldedir. Önce
Sivas’ı alıyor daha sonra Tokat, Amasya, Çorum’u alıyor ve
en son Niksar’ı fethediyor. Bunu Danışmendname’de çok güzel
anlatıyor. Niksar’ı aldıktan sonra burayı kendisine bir
hareket merkezi yapıyor ve buradan Karadeniz’in fethi
yürütülüyor. Daha sonra Melik Gazi Rumlarla yapılan bir
savaşta yaralanarak ağır bir yara alıyor. Şu karşı ki
tepelere kadar getiriyorlar. Orada diyor ki :”Bana bir ok ve
yay verin okun düştüğü yere gömün.” diyor. Ok şu an türbenin
bulunduğu bir yere düşüyor ve buraya defnediyorlar. İçinde
bulunduğumuz mekân Melik Gazi Mezarlığı olarak geçiyor.
Danışment Gazi’nin ölüm tarihi 1105 burası
Anadolu’nun en eski mezarlığıdır. 1105 tarihinden bugüne
kadar Türk Mezarlığı olarak hizmet veriyor. Burası çevresi
ile birlikte bir taş eserler müzesi görünümünde. Bu türbe
Nizamettin Yağıbasan tarafından yaptırılıyor ancak 1495
tarihindeki depremde tamamen yıkılıyor. Osmanlı döneminde
yeniden yaptırılıyor. Halkımız tarafından çok yoğun bir
biçimde ziyaret edilmektedir Giresun’dan, Ordu’dan,
Sinop’tan hep ziyarete gelirler. Halkımızın vefa duygusunun
çok yüksek olduğunu burada görmemiz mümkündür.
Eğitimci Necati Güneş
Danışmend Gazi Vakfını kuran kişi Nizamettin
Yağıbasan’dır
Değerli konuklar şu anda Yağıbasan
Medresesinde bulunuyoruz Malazgirt zaferinden sonra
Anadolu’da kurulan ilk Medreselerden birisidir. Yapılış
tarihi 1157-1158 bir tane Tokat’ta bir tane de Niksar’da
medrese yaptırıyor Nizamettin Yağıbasan. Burada 20. Yüzyılın
başına kadar eğitime devam edilmiş. Dönem dönem astronomi,
tıp eğitimleri verilmiş. Bu medreseyi yaptıran
Danışmedlilerin dördüncü hükümdarı Nizamettin Yağıbasan’dır.
Yağıbasan’ın anlamı düşmanı yenendir. Hatta hikâyesi şöyle:
Babası Melik Mehmet Bizanslılar ile savaşıyor Merzifon
yakınlarında onları mağlup ediyor. O sırada bir ulak
geliyor. Oğlunuz oldu deyince o oğlumun ismi Yağıbasan olsun
diyor. Ulu Camiyi yaptıran, bu medreseyi yaptıran Kelkit
Çayı üstündeki Talasan Köprüsünü yaptıran, Danışmend Gazi
Vakfını kuran kişi Nizamettin Yağıbasan’dır hem savaşlara
devam etmiş hem ilmi faaliyetler, hem kültürel hem de imar
faaliyetlerinde bulunmuştur.
ERBAA KAYMAKAMLIĞI’NI ZİYARET ETTİK
Sırada Erbaa var. Erbaa, Orta
Karadeniz bölgesinde Kelkit ve Tozanlı çaylarının birleşerek
Yeşilırmak adını aldığı bereketli topraklar üzerinde
kurulmuş 60 bin nüfuslu şirin bir ilçemiz. Erbaa, deniz
seviyesinden 200 metre yükseklikte. Kuzeyinde Karınca Dağı,
güneyinde Sakarat ve Boğatlı Dağları ile çevrili ova, elips
şeklinde. Verimli mümbit…
Akşama doğru Erbaa’dayız.
Erbaa’da 4. Kültür ve Sanat Şöleni programı için
hazırlıklarını tamamlamış. Ankara’dan programa katılmak
için gelen İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız,
Haysiyet Kurulu Başkanı İsmet Bora Binatlı ve Genel Merkez
Yönetim Kurulu Üyesi İlter Yeşilay’la buluşuyoruz. Erbaa
Kaymakamı Erdal Çakır’ı makamında ziyaret ediyoruz. Erbaa
Kaymakamı Erdal Çakır, bu ziyaretten duyduğu memnuniyeti
ifade ederken bu tür kültür hareketlerinin illeri biri
birlerine yaklaştırdığını söylüyor ve bu yönde çaba sarf
eden heyetimize teşekkür ediyor.
Elazığ Kültür Ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk
Dostluk bağlarımız kuvvetlendi. Var olan
ilişkilerimiz daha da gelişti
Sayın Kaymakamım, Elazığ Valisi Muammer Erol
ve Belediye Başkanımızın selamlarıyla geliyoruz ve Tokat’ta
30 kişilik bir heyet ile geldik. Şair yazar bilim adamı ve
sanatçı arkadaşlarımız ile birlikte çok güzel iki gün
geçirdik. Dostluk bağlarımız kuvvetlendi. Var olan
ilişkilerimiz daha da gelişti buraya gelmeden Niksar’a
uğradık.
Sizleri tanımaktan onur duyduk ben heyette
bulunan arkadaşlarım adına bu hediyemizi takdim etmekten
onur duyuyorum.
Erbaa Kaymakamı Erdal Çakır
Tokat ve Elazığ Anadolu’nun mümtaz iki
ilidir.
Hoş geldiniz diyorum. Tokat ve
Elazığ Anadolu’nun mümtaz iki ilidir. Ben hem Elazığ’ı
biliyorum hem de çalıştığım için Tokat’ı. Elazığ’ı 1998’den
sonra 2002 yılında gördük ama 2002’den sonra çok
güzelleştiğini söylüyorlar. Fakat Elazığ tarihi itibariyle
de, geçmişi itibariyle de çok mümtaz yeri olan bir ilimiz.
Gerek kültürümüzde gerek tarihimizde çok önemli bir yere
sahip olmuş ve zannediyorum ki ve ümit ediyorum ki ileriki
senelerde de bu ülkenin geleceğinde yeri olacak iyi bir rol
alacak ildir. Ben Elazığ’dan zahmet edip buraya geldiğiniz
için çok teşekkür ediyorum. Sizlere bir Erbaa ve Tokat
hatırası olarak zihninizde güzel bir hatıra bırakabileceksek
bizim için yapılabilecek en büyük iyilik budur diye
düşünüyor hepinize çok teşekkür ediyorum
ERBAA BELEDİYESİ’Nİ ZİYARET ETTİK
Daha sonra Erbaa Belediye Başkanı
Ahmet Yenihan’ı ziyaret ediyoruz. Erbaa Belediye Başkanı
Yenihan ilçe hakkında bilgi veriyor. Erbaa ovasında
özellikle endüstriyel bitkilerin yetiştiğini söylüyor.
Tütün, pancar ve bağcılığın geliştiğini; orman ve orman
ürünlerinin ve buna bağlı sanayi kollarının çok geliştiğini
söylüyor. İlçede işsizliğin olmadığını belirtiyor. Bu arada
Elazığ’da Vali olarak görev yapan Osman Aydın’ı da saygı ile
yâd ediyoruz.
Doğudan gelen Kelkit çayı ile
Batı’dan gelen Çekerek nehirlerinin birleştiği yere Kale
köyüne hareket ediyoruz. İki suyun helezonlar çizerek
birbirlerine kur yapmaları, sonrada kucaklaşmaları gerçekten
görülmeye değer güzellikte…
Erbaa Belediye Başkanı Ahmet Yenihan
Dağlarımızda kesinlikle boş bir alan
göremezsiniz
Erbaa, Tokat’ın en kuzeyinde Samsun’un,
Ordu’nun, Amasya’nın ve Tokat’ın sınırlarının kesiştiği bir
noktadadır. 200 metre rakımlı bir ovada mümbit arazisi olan
bir ovada narenciye hariç her şeyin üretildiği özellikle
endüstriyel bitkiler tütün pamuk pancar olmak üzere sebzenin
meyvenin bilhassa bağcılığı çok gelişmiş olduğunu, bağ
yaprağının Tokat yaprağı olarak bilinen bağ yaprağının
vatanının Erbaa olduğunu söyleyebilirim. Meyve bahçeleri
hızla artıyor, bizde bunları destekliyoruz. Sayın
kaymakamımız ile valilerimiz ile beraber tabii. Erbaa’nın
tarım potansiyelinin yanında bu arada dağlarımızın
ormanlarla kapalı olduğunu söyleyebilirim. Dağlarımızda
kesinlikle boş bir alan göremezsiniz, hatta bu orman
alanları bizim imar planlarımızı tehdit etmemektedir.
Ülkemizin bazı illerinde ağaca çok bakım yaparlar ki
yetişsin ama biz burada kesiyoruz. Ormancılıkta Erbaa’da
sanayi sektörünün gelişmesine katkı sağlar, ahşap parke
sektörü bu alanda büyük bir gelişme göstermiştir. Bunun
yanında organize sanayi bölgemizde tekstil üreten dünya
firmaları konuşlanmış durumda, İstihdam imkânı sağlaması
bakımından tuğla fabrikalarını da söyleyebilirim. 60.000
nüfuslu bir kent olarak Erbaa işsizliğin en az olduğu hatta
doğrusunu söylemek gerekirse çalıştırmak için işçi
bulamadığından çevre köy ve beldelerden göç almaktadır.
ERBAA’DA MUHTEŞEM BİR ŞÖLEN
Akşam, Cumhuriyet meydanında
muhteşem bir gece yaşıyoruz. Elazığlı, Tokatlı, Ankaralı
şairlerin aldığı gecenin sunumunu edebiyat öğretmeni Fatih
Yüksel yapıyor. Gecede Erbaa Belediye Başkanı Ahmet Yenihan,
Elazığ heyeti adına Bedrettin Keleştimur, İLESAM adına
başkan M. Nuri Parmaksız, Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği
Başkanı Remzi Zengin birer konuşma yapıyorlar. “Harput'tan
Erbaa'ya Şiirler” bölümünde Ankara'dan; İsmet Bora Binatlı,
İlter Yeşilay; Elazığ'dan; Zekeriyya Bican, Hadi Önal,
Bursa'dan; Aşık Turabi, Sivas'tan; Recep Ateş, Tokat'tan;
Burhan Kurddan, Duran Turhan; Erbaa'dan Yalçın Ünlü ve Nuri
Çat şiirlerini seslendiriyorlar. Elazığ Belediyesi Folklor
Ekibinin gösterisi ile devam eden program, Kürsübaşı
Topluluğu'nun icra ettiği Türk Halk Müziği Konseri ile sona
eriyor.
İlesam Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız
Kaybolmayacak olan tek şey kültüre yapılan
hizmettir.
Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım,
sevgili Erbaalılar,
İdarecilerimiz bu kadar içten samimi
kültürümüze değer veren kişiler. Tabi ki gelişecek. Erbaa’da
ilk bulunuşum. İdarecileri bu kadar değerli bu kadar
kıymetli olan bir ilçenin kültüre sanata verdiği değer bu
kalabalıktan görünüyor. Burada olmaktan dolayı Türkiye İlim
Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği Genel Merkezi
adına hakikaten şahsım adına çok mutluyum. Tabi bu programın
hazırlanmasında emeği geçen Tokat İl Temsilcilerimiz Hasan
Akar Bey’i, Tokat Belediyesi, Erbaa Belediyesi ve emeği
geçen herkese çok teşekkür ediyorum.
Kaybolmayacak olan bu sözümün altını çizerek
söylüyorum. Kaybolmayacak olan tek şey kültüre yapılan
hizmettir, çünkü milletlerin devamı için kültürü devamlılığı
önemlidir. Bu yüzden kültüre ne kadar yatırım yapılırsa
köklerimiz daha da derinlere ulaşacaktır. Bu nokta da
Belediye Başkanımız Ahmet Yenihan’ı, Kaymakamımız Erdal
Çakır’ı, kutluyorum. Bu programların daha da artmasını
diliyorum.
Ama başka yerlerde söylemiştim idareciler
anlamında, bir daha anlatayım. Mimar Sinan bizim için çok
önemli. Mimar Sinan’a demişler ki “sizin gibi bir sanatkâr
daha dünyaya gelmez”. O zaman Mimar Sinan’ın söylediği bir
şey vardı demiş ki “Benim gibi bir sanatkârın dünyaya
gelmesi için bir de yanında kahvelerin olması lazım” o
yüzden hakikaten idarecilerimiz çok dini olur kültüre değer
verirse, sanatçılarımız sanatkârlarımız şiir musiki ilerler
ve bizim kültürel zenginliğimiz ortaya çıkar. Yurt dışına
çıktığımız zaman şu durumla karşılaşırız. Bir milletin
büyüklüğü hiç binalarla falan değil kültürüyle ölçülür
derler ki sizin dünyaca tanınmış şairleriniz kim sizin
dünyaca tanınmış sanatkârınız kim derler. O yüzden sanata ve
kültüre değer verilmesi lazım ben bu noktada hem Tokat
Belediyesini hem Erbaa Belediyesini hem de Tokat’ın İLESAM
Temsilcisi Hasan Akar’ı, emeği geçen herkesi kutluyorum. Bu
buluşmanın Türkiye’nin her yanına yayılması birlik ve
beraberliğin çoğalmasını diliyorum…
Sevgi ve saygılarımı sunarım.
Şair Bedrettin Keleştimur
Elâzığ ve Tokat benzerlikleriyle ‘bu
coğrafyanın ikiz şehri’
Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım,
sevgili Erbaalılar,
Bugün Tokat’ta, Tokat’ın şirin İlçesi
Erbaa’da şiirin ve sanatın adına layık tek kelimeyle
efsunkâr bir gecenin havasını birlikte soluklamaktayız.
Tokat’ta, tıpkı Elâzığ’daki MANAS Yayıncılık
gibi fedakârane bir şekilde çalışan ‘edebi topluluk’ var.
Kümbet Dergisi etrafında halkalanan bu edebi hareketin sivil
ayağını Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği oluşturuyor…
İki şehir. Coğrafyamın iki gönül durağı!
Elâzığ ve Tokat;
Bizdedir acıların yumağı
Seferberlik türküleri
Yemen’ uzakta değil, içimdeki kor ateştir.
“Havada bulut yok, bu ne dumandır?!
Mehlede ölü yok, bu ne şivandır?!
Şu Yemen elleri ne de yamandır
Eli yemendir, gülü çemendir!
Giden gelmiyor, acep nedendir?!”
‘Onbeşliler türküsü’ koca bir ‘ah’dır!
Ahdimin kanatları yaralıdır.
“Hey onbeşli onbeşli
Tokat yolları taşlı
Onbeşliler geliyor
Kızların gözü yaşlı”
Milletleri millet yapan hasletleri yaşatan
iki şehir! Tarihi de bir, talihi de bir olmuş! Kaderi de
bir, kederi de bir olmuş! Tokat’tan, Mehmet Emin Ulu
Yazdılar; “Onbeşliler Gidiyor Niksar’ın Fidanları”
1315’lilerin dramını anlatan romanı. Elâzığ’dan, Zekeriya
Bican ve Lütfü Parlak yazdılar, “Yemen”i, bu milletin belki
de tarihte bir daha yaşanmayacak en içli romanını!
Evet; bir dönem, bir sayfa açılıyor.
İnsanıma, yakın ve uzak komşuma, şehrime, şehirlerime,
hatıralarıma, tarihime, talihime, coğrafyama şefkat ve
merhamet nazarlarıyla bakma dönemi!
Milletler, Kahramanlarıyla yaşarlar. O
sebepledir ki, Kahramanlarınızı seviniz./ Birer gül gibi
koruyun onları!/ Milletler, kahramanlarıyla yaşar.../ Onları
sakın ha, öldürmeyiniz! /Yüreklerinizde her biri devleşsin!”
Kahramanlar dedik! Her iki şehrimizde, 9
asırda açan destanî şahsiyetlerden söz etmeliyiz.
İçimizdeki, dehaları bir daha üşenmeden dillendirmeliyiz.
İstanbul’un fethindeki Hacı Bayram Veli’nin manevi keşfinin,
aynı berraklıkta, Hacı Bektaşi Veli’nin Tokat’ın fethinde
nasıl tomurlandığını biliriz. Bizlere şahadet eden olayları
bir araya getiriyoruz, tabir yerinde ise filmin karelerini
birleştiriyoruz. Bir ortak ruh ortaya çıkıyor; Anadolu’yu
vatan yapanlar, kılıçtan çok, gönüllere yöneldiler! Bu ruh
bizim ruhumuz, bu güzellikler bizim güzelliklerimiz. Mustafa
Necati Sepetçioğlu ismiyle bir fetih hikâyesini; kapısından,
kilidinden, anahtarından, çatısından nasıl bina olduğunu
dinlerim. Kendi tarihimden, ecdadımın ayaklarını yerlere
sağlam basışından büyük keyif alırım.
Nazarlarım, tarihin en büyük savunma müdafaasını yapan
Plevne kahramanına, Gazi Osman Paşa’ya gider. Evladıma, bu
büyük bahadır Tokat’lıdır derim. O gözü dolulukla, Çanakkale
Savaşının unutulmaz kahramanı ve Elâzığ Milletvekilliği de
yapan İsmail Cevat Çobanlı Paşa’yı bir daha anarız. Büyük
Taarruz, ecdadın zaferlerini kazandığı, Ağustos ayı olsun
diyen, Yakup Şevki Paşa ne kadar biliniyor, o da malumumuz!
Elâzığ ve Tokat benzerlikleriyle ‘bu
coğrafyanın ikiz şehri’ olarak tarihi benzerliklerini
söylemeliyim. Evliya Çelebi Tokat için, “Âlimler, fazıllar
ve şairler yurdu” der. Harput’ta, bu coğrafyada ve
İstanbul’da, ‘ilmiye sınıfının ön planda olduğu şehir’
olarak bilinir. Malazgirt Zaferinden sonra, ‘yabancı işgali
yaşamamış iki güzide şehir’ Bizim, her iki yörenin insanı;
“sakin, ağırbaşlı, vakur, çalışkan, yiğit, dürüst, kahraman,
âlicenap ve fedakâr” olarak tanımlanır.
Her yılsonu okullarımızda canlandırılan,
‘Kınalı Ali Destanı’nın iffet damarlarının Tokat’a, Zile’ye
uzandığını biliriz. Bir aşk ki, bizlere iman boyasının en
nezih tariflerini Allah’a kurban verilen cümle hissiyatını
kendi rayihasında verir.
Tokat dedik, onu Harput’la aynı kadere ortak
kıldık. Harput denince akla, Fırat’ı besleyen Karasu ve
Murat Vadileri gelir. Tokat’la birlikte, tarihin kökleriyle
bezenmiş, kalplere sükûn veren bir damar, gönüllerin rahmet
ağını Kelkit Vadisini düşünürüz. Bizler, toprağa, sevgiden
başka tohum ekmedik. Ezayı yar ettik, çileyi minnetle
çekmedik. Gafleti sefalet, bir büyük afet gördük. Ne dille,
ne şekvayla gönüller yakmadık! Birlikte, “ Sevinci çarpmalı,
üzüntüyü bölmeli, geçmişi çıkarmalı, yarını toplamalıyız.
Bir şiirimizde, “Fırat Nil’in kardeşi,
Tuna’ysa yay kirişi/ Ok menzilinde takvim yapraklar
tutuşturmuş/ Afşin’i, Danişmend’i, Mengücek’i, Artuk’u/
Edebi devlet için dört yana at koşturmuş./ Coğrafyadan
vatana bir kutlu va uzun yol/ Sade ok ve yay değil güzel dil
konuşturmuş” diyerek fethin kapılarını bizlere açan yürek
dolu yıllara yolculuk yapmıştık. O yolculuğumuz, vatan
coğrafyasının dört bir yanına ‘güzel dilimizle’ devam
ediyor.
Dostluk köprülerini şüphesiz pekiştiren en
önemli adımlar, ‘sivil hareketlerden’ güç alarak
beslenmişlerdir. Bu hareketi, aksiyoner hale gelmesinde,
‘ortak aklın’ ‘ortak paydanın’ çok önemli rolü vardır.
Elâzığ’da 1992’li yıllardan itibaren Uluslar arası Hazar
Şiir Akşamları, 2003 Tarihinden itibaren yapıla gelen Türk
Dünyası Hizmet Ödülleri bir yanda şehrin hafızasını
zenginleştirirken, kendi coğrafyamıza sürekli sinerji veren
tabir yerindeyse bir enerji hattı konumuna gelmiştir.
Bugün Tokat’ta, Erbaa’da; daha dün yakın bir
geçmişte Simav’da, Sandıklı’da, Malazgirt’te, Gümüşhane’de,
Salihli’de, Pertek’te, Elâzığ’da ve diğer şehirlerimizde
yapılan şiir akşamları ve toplantılar sadece şairlerin kendi
aralarında birkaç şiir okuduğu akşamlar olarak
düşünülmemelidir. Bu toplantılar, o kadar verimli ve o kadar
aksiyonerdir ki, “dilde, işte, fikirde birlik” şuurunun al
kanatları olurlar.
Bu evla faaliyetler; şehirlerimizi
birbirlerine yaklaştırıyor. Tarihi kimliğimizle bizleri
tanış kılıyor. Bu güzel geceden en derin sevgilerimle.
Erbaa Belediye Başkanı Ahmet Yenihan
Erbaa’mıza teşrif eden söz ve sanat
ustalarına hoş geldiniz diyorum.
Sayın Kaymakamım, çok değerli misafirler,
şairlerimiz, yazarlarımız, hanımefendiler, beyefendiler,
muhterem hemşerilerim hepinize saygıyla selamlıyor, hoş
geldiniz diyorum. Evet, İLESAM başkanımız ilk konuşmacı
olmak zor dedi ama bu kadar söz ustası şairlerden
yazarlardan sonra konuşmak en son konuşmakta zor bunun
içinde en iyisi hoş geldiniz diyerek kısa kesiyim konuşmamı
evet hoş geldiniz diyorum Elazığ’dan Erbaa’mıza Kerkük
vadisinin incisi Erbaa’mıza dilleri için Elazığlı
şairlerimize sanat ve söz ustalarına hoş geldiniz diyorum.
Ankara’dan Erbaa’mıza güzel ilçemize teşrif eden söz ve
sanat ustalarına hoş geldiniz diyorum ve Tokat Şairler ve
Yazarlar Derneği Başkanına, Kent Konseyi Başkanına ve Tokat
Belediye Başkanına huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum.
Bizleri bir araya getirdikleri için Erbaa’mızda Cumhuriyet
meydanında sanat ağırlığı bir atmosfer olmasına vesile
oldukları için çok teşekkür ediyorum. Evet, inşallah burada
Cumhuriyet meydanında sanat ağırlıklı bir gece icra edeceğiz
bundan sonra alışalım Cumhuriyet meydanında böyle sosyal ve
kültürel faaliyetler devamlı olacak bu biraz erken başladı.
Milli eğitim müdürümüzün düzenlediği etkinlikler
çerçevesinde güzel yaşadık inşallah bundan sonra
düzenleyeceğimiz programlarla Erbaa’nın ne kadar sanat
kültür ve sosyal faaliyete önem verdiğinde göstermiş ve
görmüş olacağız diyorum ve sözlerimle noktayı koyuyorum.
Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyor, hayırlı
akşamlar diliyorum.
TOKAT’TA ÇAYDAÇIRA GECESİ
28 Mayıs 2011, bugün Tokat’a
gelişimizin üçüncü günü. Ballıca Mağarası'na ve Mahperi
Hatun Kervansarayı'na yapılan kültür gezileri ile doğa ve
tarihi yudumluyoruz. Yeşil Vadi dinlenme tesislerinde
verilen öğle yemeğinden sonra Güneş TV'de Tokat Şairler ve
Yazarlar Derneği'nce organize edilen, sunumunu Hasan Akar’ın
yaptığı “Kültür Sofrası “ programına katılıyoruz. Güneş
TV’nin bahçesinde başlatılan kültür etkinliği yağmurun
azizliğine uğrasa da TV’nin iç mekânında devam ediyor. Güneş
TV tarafından canlı olarak sunulan bu programla Tokat ve
Elazığ illeri arasında kurulan dostluk köprülerinin ayakları
güçlendiriliyor.
Akşam Çocuk Esirgeme Kurumu
Salonu'nda düzenlenen “Tokat Kalesinden Harput Kalesine Şiir
ve Müzik Rüzgârı” adı verilen programa geçiliyor. Tokat
Valisi Şerif Yılmaz, 80’li yıllarda üç yıl Elazığ Vali
yardımcılığı görevinde bulunan Sedat Oktar, Kültür ve Turizm
Müdürü Abdurrahman Akyüz, Vakıflar Bölge Müdürü İsmail
Aktaş; daire müdürleri, basın ve halkın ilgi gösterdiği
geceye Tokat'ta yaşayan Elazığlıların ve öğrencilerin
katılımı geceye ayrı bir renk katıyor.
Gecenin açılış konuşmasını Tokat
Kent Konseyi Başkanı Av. Mustafa Yavuz yapıyor. Gecede
Elazığ heyeti adına şair-yazar Hadi Önal ve İLESAM Başkanı
M. Nuri Parmaksız birer konuşma yapıyorlar. İlter Yeşilay,
Hüseyin Koç, Yurdal Demirel, Mahir Gürbüz, Mahmut Hasgül, M.
Şükrü Baş şiirleri ile geceyi süslüyorlar. Elazığ Belediyesi
Folklor Ekibinin çayda çıra oyununa izleyicilerden tam not
alırken Elazığ Belediyesi Kürsübaşı topluluğu da ağıtlarla
bezediği Elazığ ve Tokat yöresine ait türküleri
seslendiriyor. Bu unutulmaz gece Tokatlı kardeşlerimiz ile
birlikte oynadığımız çaydaçıra oyunuyla sona eriyor.
Şair Hasan Akar
Sayın Valim, Elazığ İl Kültür ve Turizm
Müdürüm Manas Yayıncılık Genel Koordinatörü, İLESAM Başkanım
Tokat Kent Konseyi Başkanımız, uzak diyarları yakınlaştırmak
için buraya koşan Elazığlı şair, yazar ve musiki
dostlarımız, saygıdeğer misafirlerimiz, kıymetli basın,
Tokat Kent Konseyi- Eğitim Kültür ve Sanat Çalışma Grubu ile
birlikte düzenlenen Tokat-Elazığ-Ankara Kültür Buluşmasına
hoş geldiniz diyor sizleri en derin saygılarımızla
selamlıyoruz. Açılış konuşmasını Tokat Kent Konseyi
Başkanımız Av. Mustafa Yavuz Bey yapacaktır.
Tokat Kent Konseyi Başkanı Av. Mustafa Yavuz
Kültürün meydana gelmesi Ballıca
Mağarası’ndaki sarkıtların oluşması gibidir.
Sayın Valim, Elazığ ve Tokat Kültür ve Turizm
Müdürlerimiz, Sosyal Hizmetler İl Müdürüm, kıymetli dostlar
programımıza başta Ankara’dan ve kültür başkenti Elazığ’dan
katılanlar hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bir önce
programda katılımdan şikâyetçi olmuştum. Aynı şikâyetleri
burada da söylüyorum ama bu biraz da bizim organizasyon
eksikliğimizden kaynaklanmakta. İnşallah bir dahaki
programlarda bunu telafi ederiz. Kültürü tanımlamaya
çalışmıştık bir toplumun maddi manevi varlıklarının tamamını
nesilden nesile aktarma biçimi demiştim ama kültürün nasıl
oluştuğunu bugün Ballıca Mağarası’ndaki sarkıt ve dikitler
kadar zor olduğunu anlatmak istedim. Gördünüz gezdiniz bunun
oluşumu var, korunması var, nakli var. Biz Türklerin
Anadolu’ya intikal eden Oğuz Boyları olarak okumadığımız
malumatlar var. Öyle olmasaydı belki Orta Asya’yı bırakıp
gelmezlerdi. Kazılarda çok değerli eşyalar bulundu, zırhlar
bulundu altın bulundu. Bu millet Anadolu’da bir şeyler
ortaya koydu ama bakıyorsunuz Tokat’ta Selçuklu’nun
Osmanlı’nın veyahut bu son dönemleri ileriki nesillere
aktaracak pek bir şeyi yok. Nasıl olacak biz zaten toplum
olduğumuzdan sözlü bir kültüre sahibiz. Sözlü kültürde ancak
şiirler türküyle bir sonraki nesile aktarılır. Şu an bırakın
annenin babanın dinlediği musikiyi çocuklar dinlemiyor.
Hatta kardeşler arasında yaş farkı varsa onlar da aynı
musikiyi dinlemiyor. Bunlar gerçekten çok önem verdiğimiz
ekonomiden daha çok milleti bir arada tutan unsurlar.
Şüphesiz ki kültür bu coğrafyada Türk kültürünün üstün
kültür olduğunu baskın kültür olduğunu ispatlamak
zorundayız. Diğerleri alt kültürdür kim ne derse desin 200
milyonluk bir coğrafyada bazıları bu coğrafyadan bir şey
koparamaz bunun bilincinde olursak. Sarıkamış’tan
dedelerimizin hatıralarına şu “Hey on beşli on beşli”
türküsünü oynamayalım.
Bâkimiz, Fuzûlîmiz, Necip Fazılımız, Orhan
Velimiz, Arif Nihat Asya’mız bunlar var ve sizler varsınız
bu dili çok çok güzel kullanan hepinize çok teşekkür
ediyorum. Şiir olmazsa şarkı olmaz, türkü olmazsa ve
kültürel aktarım olmaz. Bunları önemsemeliyiz. Daha önce de
bahsettim tekrara düşüyorum ama şu Zaralı Halil’in “Ben
ağlarım doktor ağlar, derde ağlarım “cümlesinde her şeyi
algıladım da derdin nasıl ağlayacağını Dr. Ahmet Tevfik Ozan
dostum anlatabilirse burada veya başka yerde çok memnun
olurum.
Ben bu duygu ve düşüncelerle tekrar sizleri
saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Konuklarımızı birer şiirle
zannediyorum sıralayacağız zaman darlığından dolayı. Elazığ
folklor ekibine ve Musiki Derneği’nin güzel çalışanlarına
şimdiden başarılar iyi akşamlar diliyorum.
Şair Hadi Önal
Tokat Elazığ Kültür buluşması anlatılamayacak
büyüklükte anlam ifade ediyor.
Sayın Valim
Değerli Gönül dostları
Kıymetli misafirler,
Ben ilk defa geldim Tokat’a.
Üzüldüm doğrusu, kızdım kendime kendime. Niçin daha önce
gelmedim diye. Tokatlı pek çok arkadaşım olmuştu bugüne
kadar. Sözüne güvenilir, iyilikte güzellikte yarışan, dost
insanlardı tanıdığım Tokatlılar. Vatan, millet, bayrak
sevgisi ile dopdolu idiler. Bu güzel insanları yetiştikleri
kültürde tanımak bir başka doğrusu, onların
misafirperverliklerini bire bir yaşamak, güven telkin eden
gözlerine bakarak kalplerinin güzelliklerine şahit olmak
doğrusunu söylemek gerekirse her şeye değdi.
Bugün, Tokat’a gelişimizin üçüncü
günü. Dolu dolu, hatırlayacağım üç gün, Tokat, Niksar,
Erbaa sözü geçtiğinde ne güzel bir rüyaydı, keşke
uyanmasaydım diyeceğimiz üç gün… Tarihin, kültürün doğayla
kucaklaştığı; âlimler konağı, fazıllar otağı, güzellikler
durağı, beyliklere başkentlik yapmış, imparatorluklara kapı
açmış, Yüce Allah’ın bütün güzelliklerle bezediği Orta
Karadeniz bölgesindeki bu güzel ilimizi Tokat’ımızı görüp de
etkilenmemek, hayran olmamak ne mümkün. “Yaratılmışların en
hayırlısı insandır” diyen, sevgiyi temel alan; hoşgörü,
birlik ve kardeşlik gibi erdemlerin billurlaştığı bu
topraklarda bu toprakların sunduğu değerleri yaşamak ve
yaşatmak ne güzel.
Anadolu’muzun iki kadim şehri
Tokat ile Elazığ arasında kurulan gönül ve kültür köprüsü
ile bizi biz yapan değerleri; dostluğu, kardeşliği, birliği
ve hoşgörüyü Tokatlı kardeşlerimizle birlikte yudumlamak ne
güzel.
Gayet iyi biliyoruz ki geçmişini bilmeyenin
geleceği de olamaz!”. Geçmiş nedir? Geçmiş dildir, tarihtir,
kültürdür, sanattır. Ben burada bugün Türk milletinin
yaşanan kültürünü yükseltmek ve yüceltmek için yürekleri
sevgiyle, sevdayla, aşkla çarpan; siz değerli sanatsever,
kültür ve gönül dünyamızın güzel insanlarını Elazığ adına
Elazığlılar adına selamlamaktan mutluyum, gururluyum.
Türk kültürünü yaşamak, yaşatmak, geliştirmek
daha üretken hale getirmek ve yücelterek yarınlara taşımak
amacı ile gerçekleştirilen Tokat- Elazığ Kültür buluşması
doğrusunu söylemek gerekirse anlatılamayacak büyüklükte
anlam ifade ediyor. Aynı coğrafya’da aynı kaderi paylaşan
yürekleri vatan için çarpan bu iki güzide ilimiz; Tokat ve
Elazığ bu coğrafyada var olmanın ve varlığını sürdürmenin
temelinin kendi özüne görmekte ve kendi kültürünü
sahiplenmekte görmektedir.
Elazığ ve Tokat geçmişte de aynı kaderi
paylaşmışlardı. Elazığ’ın biliyorsunuz bir yemen türküsü
var. Mızıka çalındı düğün mü sandın, Yemen’e gideni döner mi
sandın. Aynı türkünün değişik bir söylenişi de Tokat’ta var;
“Hey on beşli on beşli, Tokat yolları taşlı on beşliler
gidiyor kızların gözü yaşlı”.
Elazığ redif taburları ile gençlerini Yemen’e
gönderirken Tokat da 1915 yılında Çanakkale’ye, Kafkasya’ya,
Sarıkamış’a, Galiçya’ya ve Yemen’e tıpkı Elazığ gibi bu
coğrafyanın diğer ilerinde olduğu gibi gencecik çocuklarını
göndermektedir. İşte aynı ağıtın iki değişik söyleyişi ve
iki şehir...
Tarih, kültür, kader olarak biri birini
tamamlayan yürekleri aydınlık, yüzleri nurlu; sevdalarını
olduğu kadar acılarını da içlerine gömen Anadolu’nun bu iki
pınar şehri, Tokat ve Elazığ bu üç günde yeni bir güzelliğe
daha imza attı. Yeni kapılar açtı. Anadolu’muzun iki
şehrinin şairleri bir araya geldi, düşünce ve sanat adamları
buluştu. Müziği ile coştu. Gönül, bu tür birlikteliğinin bu
coğrafyasındaki şehirlerimiz arasında süreklilik arz
etmesini diliyor. Bizler biliyoruz ki millet olarak bir
olmaya, dirlik içerisinde bulunmaya ve diri olmaya her
zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bizler biliyoruz ki
Anadolu’muzun ve Anadolu insanının böylesi dostluklara ve
kardeşliklerle her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.
Bizlere bütün bu güzelliklere yaşatan başta
Tokat Valisi Şerif Yılmaz’a, Tokat Belediye Başkanı Doç. Dr.
Adnan Çiçek’e Tokat vali yardımcısı Sedat Oktar’a, Niksar
Kaymakamı Uğur Turan’a Niksar Belediye Başkanı Duran
Yadiğar’a, Erbaa Kaymakamı Erdal Çakır’a Erbaa Belediye
Başkanı Ahmet Yenihan’a; Tokat Kültür ve Turizm Müdürü
Abdurrahman Akyüz’e, il ve ilçe milli eğitim müdürlerimize,
Tokat Kent Konsey Başkanı Av. Mustafa Yavuz’a, Tokat Şairler
ve Yazarlar Derneği Başkanı Remzi Zengin’e, Kent Konseyi
Eğitim Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Başkanı Hasan Akar’a
Belediye Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ali Polat’a, Turan
Erdoğan’a, Mahmut Hasgül’e bu organizasyonun mutfağında
görev alan burada ismini zikretmediğimiz isimsiz
kahramanlara, Tokat Güneş Medya grubuna, basınımızın güzide
elemanlarına Elazığ ve Elazığlılar olarak şükranlarımızı arz
ediyoruz.
Elazığ heyeti adına Tokat’a gelirken
heybelerimizi selamlarla doldurmuştuk. Elazığ Valimiz
Muammer Erol’un, Belediye Başkanımız Süleyman Selmanoğlu’nun
selam ve sevgilerini getirmiştik. Arzu etmelerine rağmen
aramızda bulunamayan sanatçı dostların, şairlerin
selamlarını getirmiştik Elazığ’ın ve Elazığlıların
selamların getirmiştik; sizleri Elazığ heyeti adına
getirdiğimiz selamlarla selamlıyorum.
Sizleri, Anadolu topraklar üzerinde aynı
güneşle kavrulan, aynı yağmurla ıslanan aynı kültürle
beslenen insanları: “ Bu
oyun hiç bitmesin, bu ateş hiç sönmesin/ Birlik ruhu
tutuşsun bizim "ÇAYDAÇIRA’DAN" sözleri ile yakılan
çaydaçıranın birliğe, dirliğe ve diriliğe çağıran sesi ile
selamlıyorum.
TOKAT’TAN GÜZEL HATIRALARLA AYRILIYORUZ
Gece geç saatlere kadar devam
eden programın sonunda Elazığ’da görev yaptığı yıllarda
dostluğunu hizmetlerini unutamadığımız Tokat Vali Yardımcısı
Sedat Oktar’a hediyelerimizi takdim ediyoruz.
Bu güzel etkinliğin ardından üç
gün boyunca bizleri misafir eden dostlarımıza veda ederek
Tokat’tan ayrılıyoruz. Şehirlerin dostluğu güzel; hele de
böylesi kültür ve sanatla bezenmişse… Ne diyelim Allah bu
millete hizmet edenlerden razı olsun
Elazığ Müzesi Eski Müdürü Ülker Ardıçoğlu
Elazığlılar olarak kendilerini hiç bir zaman
unutmadık.
Elazığ’dan “Çam sakızı çoban armağanı” derler
bu küçücük hediyeyi Sayın Valimiz Sedat Oktar’a getirdik.
Sayın valimizin Elazığ’da özel bir yeri vardır. Kendilerini
müziğe ve eski eserlere ilgili, böyle ilimle irfanla uğraşan
kişilere çok değer veren bir yönetici olarak tanımıştık.
Vali Muharrem Göktayoğlu döneminde üç sene vali yardımcılığı
görevinde bulundu. Elazığlılar olarak kendilerini hiç bir
zaman unutmadık. Müze Müdürlüğüm sırasında yardımlarını
görmüşümdür. Sık sık müzemizi ziyaret ederlerdi. çay ikram
ederdik. Birinci bardağı içer ikinci bardakta Göktayoğlu
valimiz çağırırdı. İnşallah kendilerini vali olarak da
görürüz. Elazığ ekibi olarak ziyaretine gideriz. Ne mutlu
bize burada tekrar karşılaştık. Eğer kabul ederlerse bu
hediyelerimizi kendilerine takdim etmek istiyorum.
Tokat Vali Yardımcısı Sedat Oktar
30 yıllık meslek hayatımda Elazığ’ın çok özel
bir yeri olmuştur.
Şener Bey çok eski arkadaşım. 30 yıllık
meslek hayatımda Elazığ’ın çok özel bir yeri olmuştur.
Elazığ’da dolu dolu olduğum günleri yaşadım. Elazığ’dan
sonra Konya Ereğli’de de çok mutlu oldum. Elazığ’ı ve
Elazığlıları hâlâ çok seviyorum ve Elazığlı gördüğüm zaman
hemşerim diye sarılırım. Her türlü işini yapmaya halen devam
ederiz. Bu hediyeler için Şener Bey, Ülker Hanım sizlere çok
teşekkür ediyorum. Bütün Elazığlılara sevgi ve saygılarımı
sunuyorum. Elazığ bizim zamanımızda doğunun Paris’i idi.
Şimdi de inanıyorum ki çok daha büyümüştür. Sanayileşmesi
için çok uğraştık. Elazığ’da sanayi üzerine çok durdum o
zamanlar Valimiz Muharrem Göktayoğlu ile beraber. Şu anda
nasıldır bilmiyorum ama bir gün gelip mutlaka Elazığ’ı
ziyaret etmek istiyorum. 30 yıl sonraki halini görmek
istiyorum sevgi ve saygılar sunuyorum
M. Şener Bulut
Tokatlı ve Ankaralı dostlarımızdan ayrılma
vakti geldi.
Tokat’ta düzenlenen Tokat- Elazığ – Ankara
Buluşması’nın biraz önce finalini yaptık. Tokat Valisi Sayın
Şerif Yılmaz’ın katıldığı bu toplantının ardından şimdi
artık Tokatlı ve Ankaralı dostlarımızdan ayrılma vakti
geldi. Tabii bu güzel faaliyete destek veren bütün
Tokatlılara, Tokat Kent Konseyi’ne, Tokat Şairler ve
Yazarlar Derneği’ne, İLESAM Başkanlığına, Elazığ
Valiliğimize, Belediyemize, İl Kültür ve Turizm
Müdürlüğümüze, Niksar Kaymakamlığına, Niksar Belediye
Başkanlığına, Erbaa Belediye Başkanımıza Kaymakamımıza ve
bütün Tokatlı dostlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Güzel
bir faaliyet oldu. Şimdi de sırasıyla bütün katılımcıların
duygu ve düşüncelerini almak istiyoruz. Bu faaliyete katkı
sağlayan bütün sanatçılarımıza Elazığ Belediye Kürsübaşı
topluluğumuza, Ankara’dan gelen değerli şairlerimize,
Elazığ’dan katılan kıymetli şairlerimize yazarlarımıza bir
kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ve mikrofonu Ankaralı
şairimiz İlter Yeşilay’a uzatıyorum.
Şair İlter Yeşilay
Eski dostlarımızla birlikte olduk yeni
dostlar edindik.
Çok mutluyum, gerçekten harika bir şölene
dönüştü. Eski dostlarımızla birlikte olduk yeni dostlar
edindik. Huzur ve mutluluk içerisinde başarılı bir
organizasyona imza atılmış olundu. Bu tip organizasyonların
artarak devamını diliyorum. Kültür, sanat adına ve ülkemizin
bu alanda daha ileriye gitmesi açısından yararlı olacağına
inanıyorum. İnşallah artarak devam eder diyor, emeği geçen
herkese teşekkür ediyorum.
Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı
Remzi Zengin
Bu buluşmanın ve kültür birlikteliğinin
devamını diliyorum.
Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği olarak 3
yıl önce bizim Elazığ’a gitmemizle başlayan Elazığ-Tokat
Kültür buluşmasını bugün daha sıkı bir şekilde perçinleşmiş
görüyoruz. Şu anda ayrılığın hüznünü yaşamakla birlikte
inşallah ileride her ayrılık bir vuslata gebedir. Vuslatın
özlemini çekerek de bekliyoruz. Bu buluşmanın ve kültür
birlikteliğinin devamını diliyor, emeği geçenlere teşekkür
ediyor ve buraya kadar geldiğiniz için hepinizi canı
gönülden kutluyorum. Hayırlı yolculuklar diliyorum.
Emekli Müze Müdürü Ülker Ardıçoğlu
Tokatlılara çok teşekkür ediyoruz.
Efendim ben buraya geldiğimden beri her an
bir değişik kişiler araştırmacılar tanımakla çok mutluyum.
Çok güzel şeyler, keşke her zaman böyle değişik kasabalara
gitsek. Tokat’ta zaten doğu batı Karadeniz’in etkisinde olan
bir yer. Tabiat çok güzel, insanlar çok güzel, şehir güzel,
tarihi kalıntıları güzel. Gerçi tek tek gezemedik ama işte
yanından yöresinden bir şeyler kaptık. Elazığ’da eski eser
kalmadı ama Tokat evlerini dışarıdan gördüğüm kadarıyla
incelemeye o kadar vakit olmadı. Tokat evlerinin bir an
evvel kurtarılmasını arzu ederim bir müzeci olarak. Tokat
Valiliği Tokat Belediye Reisi ve duyarlı kişilerle beraber
olunursa bir Safranbolu evleri gibi turistlik bir amaçla
tarihimizi Karadeniz ve Tokat’ı yaşatmaya çalışırız Tokat
kültürü çok eski ve bütün medeniyetlerin geçtiği bir yer.
Horoz Tepe gibi eski medeniyetleri, Hititleri, Firikleri,
Selçukluları, Asurluları mümkün olduğu kadar
değerlendirirler. Tokatlılara çok teşekkür ediyoruz. Bize
karşı çok ilgilendiler. Harput kültürünü yakından
tanıyanlara, Tokat’ta bulunan Elazığlı hemşerilerimize çok
teşekkür ederim. Bütün bu kuruluşlara ve bütün arkadaşlarıma
teşekkür ederim.
Şair Mehmet Şükrü Baş
Tokat’ta hayatımın en güzel üç gününü
geçirdim.
Tokat’ta hayatımın en güzel üç gününü
geçirdim diyebileceğim üç gün yaşadım. Bize bu günleri
yaşatan bütün gönül dostlarıma, bütün arkadaşlarıma emeği
geçen herkese sonsuz minnet ve şükranlarımı sunarım. Tokat’a
geldiğimden beri Tokatlıların bize gösterdiği yakın ilgi
alaka cidden bizim içimizde bir yer etti Mehmet Ulu Bey’le
kol kola girmişiz. Bu birlikteliğimiz bu inşallah ömrümüzün
sonuna kadar sürecektir hepsine teşekkür ederim.
Şair Mehmet Emin Ulu
Şener Bey ile karşılaştığımda sarıldım,
ağladım.
Şener Bey ile karşılaştığımda sarıldım,
ağladım. İki ırmağın birbirine kavuşup yüreklerimiz
boşaldığı zamanlar aynı boşaltıyı gözyaşlarımla göstermeye
gayret ettim. İnanın Elazığ bende bir sevda. Şunları
söylemek isterim suyu, toprağı, vatanı, insanı aziz olan iki
şehrin güzel insanlarının bir araya gelmesine vesile olmak
çok büyük bir azizlik. Bu azizliği Elazığ’ın adı Tokat’ın
adıyla eşleştirerek bir güzelliğe imza attı. Bütün arkadaş
ve dostlara saygılar, selamlar sunuyorum. Su gibi aziz olun,
güzelliğimiz daim olsun efendim.
Şair Zekeriyya Bican
Anadolu’nun gönlüne şiirle maya çaldık
Efendim Anadolu’nun gönlüne şiirle maya
çaldık tutar ümidiyle ki tutar gördük. İnşallah devamı
gelir. Teşekkür ederim saygılarımla.
İlesam Başkanı Mehmet
Nuri Parmaksız
Farklılıklarımız vardır ama sonuçta biz bir
bütünüz
Tabii söylenecek çok şey var ama ben
devletimizin yetkililerini, valileri, kaymakamları, belediye
başkanlarını hepsini kutluyorum. Şimdi biraz önce Mahir
Bey’e dedim ki sen bir yan tarafa geç nedeni bu işin
mimarlarını bir görsünler istedik. Birinci mimar ve ikinci
mimar. Şener Bulut ile Hasan Akar ama her ilimizde mimarlar
var. Bunun sadece Elazığ-Tokat arasında değil Diyarbakır,
Van Türkiye’nin 81 ilinde bunun olması gerekiyor. Çünkü
kültür bir bütünlük arz eder yani ne Elazığ farklıdır ne de
başka bir yer farklıdır. Tabii ki farklılıklarımız vardır
ama sonuçta biz bir bütünüz. O yüzden ben ilk önce ikinize
teşekkür ediyorum. Çünkü devlet tabii ki yetkililere destek
verecektir ama bu işlerin büyümesi gerekiyor. Bunun büyümesi
için sizin gibi gönüllerin özellikle altını çiziyorum
gönüllü şekilde bu işe imza atan insanların olması
gerekiyor. Biz İLESAM olarak her zaman elimizden gelen
desteği veririz. Böyle gönüllü çalışan, kültüre, sanata
çalışan insanlar bizim için çok değerlidir. Bu faaliyetlerin
ben artarak devam edeceğine Türkiye’nin birlik ve düzenine
beraberliğine katkı sağlayacağına inanıyorum. Kültür devam
ederek gelişiyor bunun örneğini de burada görmüş olduk.
Teşekkür ederim.
Şair Hasan Akar
Fırat’la Yeşilırmak’ın buluşması oldu.
Evet, neler söyleyeyim doğrusu ben de
bilemiyorum. Tabi bana göre Fırat’la Yeşilırmak’ın buluşması
oldu. Elazığ’dan dostlarımız geldi Ankara İLESAM Başkanı
olmak üzere değerli dostlarımız geldi. Programlara Elazığ
Valimiz, Elazığ Belediye Başkanımız maddi ve manevi
desteklerde bulundular. Tokat’ta da keza Valimiz Belediye
Başkanımız Niksar Kaymakamı ve Belediye Başkanı, Erbaa
Kaymakamı ve Belediye Başkanı destek verdiler. İnanıyorum ki
bu dostluklarımız sadece bu üç şehirle kalmayıp çember
halinde genişleyerek gidecek. Buralara kadar geldiniz bir
takım eksikliklerimiz, kusurlarımız olmuş olabilir. Bunları
hoş görmenizi özellikle istirham ediyoruz. Tekrar teşekkür
ediyor ve buradan Elazığ’a ve bütün dostlara Saygı değer
Valimize, Belediye Başkanımıza saygılarımızı selamlarımızı
sunuyoruz.
Şair Mahir Gürbüz
Çok güzel günler yaşadık.
Bende Tokat Kent Konseyi ve Şairler Yazarlar
Derneği’nin kurmuş oldukları gönül köprüsünde bizi Ankaralı
dostlarımızla bir araya getirdiler. Gerçekten çok güzel
günler yaşadık. Özellikle teşekkürü bir borç biliyorum. Çok
güzel günlerdi Tokat’ta gerçekten. Devamını diliyorum
saygılarımı sunuyorum. Teşekkürler.
Halk Müziği Sanatçısı Fethi Açıkgöz
Tokat’ta bulunmaktan. onur duydum, haz duydum
Efendim çok teşekkür ediyorum Tokat’ta
bulunmaktan. Bu güzel insanlarla beraber bulunmaktan onur
duydum, haz duydum. Emeği geçenlere ve idari ve mülki
amirlere tek tek teşekkür ediyorum.
Şair Günerkan Aydoğmuş
Tarih beldesi Tokat’ı gördüğüm için çok
mutluyum.
Şener Bey Tokat Elazığ buluşmasını şuna
benzetiyorum. Biz burada bir yere gittik Kelkit vadisinde
değerli dostlar iki ırmağın birleştiği yere götürdüler.
Orada iki ırmağın birleştiğini görünce tüylerim diken diken
oldu. İşte iki kültür şehrinin birleşmesi de bana göre tıpkı
iki ırmağın böyle birleştiği yer gibi. Bu sebeple bazı
arkadaşlarıma şu mesajı vermek istiyorum lütfen iki ırmağın
birleştiği yere gitsinler, görsünler orayı. İşte kültürün
buluşması birleşmesi de böyledir. Kaldı ki Tokat’ın Harput
kültüründen ayrı bir tarafı da yok gönlümüzde. Her zaman bir
Tokat denilince sıcaklık olurdu. Biz bu sıcaklığı buraya
gelince alenen yangına çevirdik gönlümüzde. Tarih beldesi
Tokat’ı gördüğüm için çok mutluyum. Bu güzel organizasyona
emek veren herkesi kutluyor, bu tür organizasyonların ilerde
de devam etmesini temenni ediyorum Diğer birliğin yolu
buradan geçiyor efendim.
Şair Gazi Özcan
Bizlere bu üç güzel günü yaşatanlara canı
gönülden teşekkür ediyorum.
Efendim üç gün burada gerek kültürün gerekse
musikinin en üst düzeyde olduğunu en üst düzeye çıktığını
gördük. Bizlere bu üç güzel günü yaşatan yetkililere canı
gönülden teşekkür ediyorum.
Şair Yurdal Demirel
Teşekkürler emeği geçen herkese.
Her başlangıcın vardır bir bitişi.
Teşekkürler emeği geçen herkese. Teşekkürler Zengin,
teşekkürler Ulu teşekkürler, Güneş teşekkürler Akar diyor,
selam ve saygılarımı sunuyorum.
Şair Hadi Önal
Türkiye’mizin, bu tür kültür etkinliklerine
şiddetle ihtiyacı
Türkiye’mizin, coğrafyamızın bu tür kültür
etkinliklerine şiddetle ihtiyacı var. Ben arkadaşlarıma
sağlık mutluluk esenlik diliyor ve en kısa zamanda yeni bir
kültür buluşmasında inşallah bir araya geliriz diyor saygı
ve selamlarımı sunuyorum.
Tokat Kent Konseyi Genel Sekreteri Ali Polat
Üç yıl önce Cengiz Aytmatov’u anma
törenlerine katılmıştım
Ben aynı zamanda Kent Konseyi Genel
Sekreterliğini yürütüyorum. üç yıl önce Cengiz Aytmatov’u
anma törenlerine Elazığ’da katılmıştım. Gerçekten o zaman
sizin gibi değerli dostlarla tanışma fırsatı buldum. Şimdi
Tokat’ta buluştuk. Kent Konseyi Eğitim Kültür ve Çalışma
Grubumuzun bir etkinliği olarak 4. Kültür ve Sanat
Şenliklerinde sizleri aramızda görmekten çok mutlu olduk.
Sağ olun çok teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Eğitimci Mahmut Hasgül
Benim nazarım da Elazığ-Tokat kültür
ikizidir.
Benim nazarım da Elazığ-Tokat kültür
ikizidir. Buradan Elazığ’daki ikiz kardeşlerime selam
söylüyor, büyüklerimin ellerinden küçüklerin gözlerinden
öperek teşekkür ediyorum.
Şair Bedrettin Keleştimur
Harput ve Tokat, Anadolu Türklüğüne
bayraktarlık yapmış önemli iller.
Çok tatlı güzel bir yolculuğumuz oldu. Biz
Fırat havzasından Kelkit vadisine geldik ve her ikisi de
Malazgirt zaferinden sonra Anadolu’nun Türkleşmesinde ve
İslamlaşmasında rol oynayan iki önemli belde. Harput ve
özellikle Tokat, Türk dünyasına Anadolu Türklüğüne
bayraktarlık yapmış önemli iller. Bugün bu ilde çok güzel
bir organizasyon gerçekleştirdi. Çok mutluyum inşallah bu
organizasyonlar diğer illerimize de örnek olacaktır.
Başarılar diliyorum.
Şair R. Mithat Yılmaz
Güzel dostlarla güzel bir hatıra yaşadık.
Efendim 3 gündür güzel Tokat’ta güzel bir
etkinlik içerisindeyiz. Güzel dostlarla güzel bir hatıra
yaşadık. Buna vesile olanlara ve bizi buraya getirmeye ön
ayak olanlara teşekkür ediyor, sağlıklar diliyorum.
Fotoğraf Sanatçısı Zeynel Yeşilay
Türkçemizde çok güzel bir deyim vardır.
Türkçemizde çok güzel bir deyim vardır. Bir
taşla iki kuş vurmak. Ben Ankara’dan Tokat’a gelmekle bu iki
kuşu vurdum. Nedir bu kuş? Elazığ’daki sevdiğim dostlarımla
ve Tokatlı dostlarımla birlikte olmak beni gerçekten çok
mutlu etti. Eşimle burada olmak bizim için büyük bir onurdu.
Sizlerle tekrar buluşmak gerçekten çok zevkliydi bu
organizasyonu yapan bütün ilgililere candan teşekkür
ediyorum. İnşallah diğer bir faaliyette birlikte olmayı
diliyorum. Herkese sevgi ve saygılarımı sunuyor, teşekkür
ediyorum.
Şair İsmet Bora Binatlı
Bu itibarla yaptığımız çok büyük hizmettir
Her iki şehirden katılanları kutluyorum.
Tabii tohum ekerseniz bir ürün bekleyeceksiniz. Bir fidan
dikerseniz ağaç, orman olmasını bekleyeceksiniz. Bunlar da
kültür hayatında atılmış fidanlardır. Bunlar zamanla ülke
çapına inşallah yayılır. Bir bayrak altında aynı sınırlar
içerisinde yaşayan bütün insanların dost ve kardeş olacağı
bir ortamı yaratmakta kültür adamlarının çok büyük etkisi
olacağına şüphe yok. Bu itibarla yaptığımız çok büyük
hizmettir. Buna ön ayak olan, bu zemini hazırlayan
arkadaşları da canı gönülden kutluyorum. Daha güzel
zeminlerde daha geniş katılımlarda hep beraber olacağımız ve
sesimizi bütün ülkeye duyuracağımız etkinliklerde birlikte
olmayı arzu ediyorum. Buraya kadar geldiğiniz hepinize çok
teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. Elazığ’a bizim
gönlümüzden bir köprü kurun. İLESAM olarak gerek bizi o
gönül köprüsünü hiç eksik tutmayın olmaz mı?